Haftanın Kitabı: "Amok Koşucusu"

ABC Kitap editörleri, bu hafta da sizler için, "Yeni Çıkanlar / Editörün Seçtikleri / Haftanın Kitabı / ABC En Çok Satanlar Listesi" kategorilerini oluşturdular.Editörlerimiz bu hafta yaptıkları değerlendirmede, "Haftanın Kitabı" kategorisinde,...

ABC Kitap editörleri, bu hafta da sizler için, "Yeni Çıkanlar / Editörün Seçtikleri / Haftanın Kitabı / ABC En Çok Satanlar Listesi" kategorilerini oluşturdular.

Editörlerimiz bu hafta yaptıkları değerlendirmede, "Haftanın Kitabı" kategorisinde, Stefan Zweig'in "Amok Koşucusu" kitabını seçti.

Çağımızın en büyük edebiyat insanlarından Stefan Zweig’in ilk baskısı 1922 yılında yapılan “Amok Koşucusu'' adlı ünlü yapıtı yeni baskısıyla raflarda.

Zweig’in hala güncelliğini koruyan, Amok Koşucusu''da kendi ölümüne doğru koşan bir doktorun yok oluşunu ele alıyor. Yazar, yok etme isteğinden, yok olma isteğine uzanan yaşamları eşsiz anlatımıyla okura aktarıyor.

Amok kelimesi Endonezya-Malezya kültüründen geliyor. Amok, bir tür trans hali ve kendinden geçerek –insanın kendisi dahil- yok edici bir saldırganlaşma durumunu ifade ediyor. Bu durumda olan kişi engellenemez kör bir öfke ile sadece düşmanına değil, önüne çıkan herkese Malezyalılara özgü yılan şeklinde ve ''kris’ adı verilen bir hançerle saldırıyor. Amok koşusu şöyle anlatılıyor:

“Kan kokusu onu daha da çıldırtır, dudaklarından köpükler taşar, çıldırmış biri gibi ulur; koşar, koşar, koşar, sağa sola bakmadan, tiz çığlıklar atarak elinde kanlı hançeri, korkunç koşusuna devam eder. Köylerdeki insanlar bir Amok koşucusunu hiçbir gücün tutamayacağını bilirler. O nedenle böyle biri yaklaştığında bağırarak önceden uyarırlar: Amok! Amok! Ve herkes kaçar, ama Amok koşar, hiçbir şey duymaz, hiçbir şey görmez, koşar, önüne çıkanı devirir. Ta ki biri onu kuduz bir köpeğe yapıldığı gibi silahla vuruncaya ya da kendi kendine ağzından köpükler saça saça düşüp ölünceye kadar.''

HAFTANIN KİTABI

Stefan Zwieg

AMOK KOŞUCUSU

İş Bankası Kültür Yayınları

Zwing’in ''Amok Koşucusu’ kitabı, doktor olarak yardıma ihtiyaç duyan bir insana el uzatmanın vicdani yükümlülüğüyle kendi karmaşık duyguları arasında sıkışıp kalan bir adamın hikâyesidir. Hollanda sömürgesi Doğu Hint Adaları'nda görev yapan bir doktor, dara düşüp kendisine başvuran çok zengin bir kadının "yardım" talebini geri çevirir. Ancak kadının mağrur ve hesapçı tavrı karşısında büyük bir öfkeye kapılmış, gururuna yenik düşmüştür. Ancak, söz konusu olan insan hayatıdır. Kısa süre içinde pişmanlığın pençesine düşer. Kadına yardım etmeyi saplantı haline getiren doktor, Malezya halkında rastlanan bir nevi öldürücü delilik olan hummanın, “amok''un etkisi altına girer.

64 s. İstanbul 2016

Stefan Zweig Kimdir?

Avusturyalı yazar. Berlin ve Viyana da Felsefe, Alman  Edebiyatı. Roman dilleri ve edebiyatları okudu. Dünyanın birçok ülkesine yolculuk yaptı. 1. Dünya Savaşı sırasında İsviçre’de, 1919-1934 arasında çoğunlukla Salzburg’da yaşadı. 1928’de SSCB’ye gitti. Naziler’in iktidara gelişinden sonra 1934 de İngiltere’ye, 1940 da Brezilya’ya göç etti ve burada 1942’de karısıyla birlikle hayatına son verdi. Zweig, edebiyatta psikolojik tahlil ustalarından biri kabul edilir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kitap Haberleri

Her insan öldürür sevdiğini!
Polisiye edebiyat mercek altında
Bülent Arınç’ın yeni kitabı
Nadir Kitap ve kitantik’e erişim engeli
Demirtaş'ın Leylan'ı şimdi D&R raflarında