Haftanın Kitabı: Cumhuriyet'in Üç Fedaisi

ABC Kitap'a ulaşmak için iletişimabcgazetesikitap@gmail.com-------------------------------------------ABC Kitap editörleri, bu hafta da sizler için, "Yeni Çıkanlar / Editörün Seçtikleri / Haftanın Kitabı / ABC En Çok Satanlar Listesi" kategorilerini...

ABC Kitap'a ulaşmak için iletişim
abcgazetesikitap@gmail.com
-------------------------------------------

ABC Kitap editörleri, bu hafta da sizler için, "Yeni Çıkanlar / Editörün Seçtikleri / Haftanın Kitabı / ABC En Çok Satanlar Listesi" kategorilerini oluşturdular.

Editörlerimiz bu hafta yaptıkları değerlendirmede,"Haftanın Kitabı" kategorisinde, Özdemir İnce'nin "Cumhuriyet'in Üç Fedaisi" kitabını seçti.

Cumhuriyet döneminin en eğitimli, en donanımlı, en namuslu, en fedakâr kadrosu olan Şükrü Saracoğlu-Mahmut Esat Bozkurt-Reşit Galip kuşağına karşı, laik ve demokratik bir devlet kurdular diye, karşı devrimcilerin ve cumhuriyet düşmanlarının amansız bir kini vardır. Bu kinin kaynağı, bu kahramanların kişilik ve temsil ettikleri kimliktedir. Bu insanlar Cumhuriyet’ten önce doğmuştu. Yurt içinde ve yurt dışında ciddi eğitim ve öğrenim gördüler, Kurtuluş Savaşı’na katıldılar.

Hayatın sınavlarından geçtiler başlangıçta tam anlamıyla demokratik olmasa bile onu amaçlayan, hukuku çağdaşlık düzeyine çıkarmak için çaba gösteren, elden geldiğince sosyal ve laik bir cumhuriyet kurdular. Başbakanlık, bakanlık gibi görevlerde bulunmuş olan Cumhuriyet’in Üç Fedaisi’nin kimi öldüğü zaman kira evinde oturuyordu, kiminin de cebinde sadece beş lirası vardı.

Aydınlık Kitap ekinde Halit Payza, “Cumhuriyet’in Üç Fedaisi'' adlı çalışmayı şöyle değerlendiriyor;

HAFTANIN KİTABI

Özdemir İnce

CUMHURİYET’İN ÜÇ FEDAİSİ

Tekin Yayınevi

“ Özdemir İnce, Mahmut EsatBozkurt, Şükrü Saracoğlu ve Reşit Galip’i Cumhuriyet’in üç fedaisi olarak selamlar. “Cumhuriyet’in Üç Fedaisi'' onlar adına yakılmış alçakgönüllü bir ''ağıt’ ve ''anıt’tır. Laiklik yalnızca din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılması anlamına gelmez, bunun dışında bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü demektir. Laiklik dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlığa da karşı durma biçimidir. Ne yazık ki tarihin tekerliği barbarlıktan uygarlığa değil, uygarlıktan barbarlığa doğru çevrilmek istenildi. Cumhuriyet’in kazanımları, özellikle 1950’den sonra hızla aşındırıldı ve yerine yeniden Din Devleti geçirilmek istenildi. Laisizmin içeriği boşaltıldı, din özgürlüğü adı altında dinin yozlaştırılması süreci yaşama geçirildi. Cumhuriyet karşıtları aklın özgürleşmesi yerine biat edilmesini, çağdaş yaşam biçimi ve kültürü yerine, Din Devleti adı altında emperyalizmle bütünselleşmiş Batıcı yaşam biçimi ve kültürünü dayatarak, utanca yeni utanç kattılar ve utancı daha belirginleştirdiler. Özdemir İnce ''ağıt’ diyor.Ağıt, yalnızca ölenin ardından yakılmaz, toplumların yitirdiği değerler için de yakılır.''

312 s. İstanbul 2017

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kitap Haberleri

Her insan öldürür sevdiğini!
Polisiye edebiyat mercek altında
Bülent Arınç’ın yeni kitabı
Nadir Kitap ve kitantik’e erişim engeli
Demirtaş'ın Leylan'ı şimdi D&R raflarında