Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Refah Sınır Kapısı ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, "Bu katliamı burada durdurmazsak, insanlık olarak bunun ortağı olacağız. Bu yüzden elimizden gelen yardımı yapmalı ve İsrail'e yönelik baskıyı artırmalıyız" dedi.
Bakan Hakan Fidan, Mısır'a resmi bir ziyarette bulundu. El Ariş Havalimanı'nda Kuzey Sina Valisi Tümgeneral Khaled Megawer Mohamed tarafından karşılanan Fidan, Mısır Limanı ve Refah Sınır Kapısı'nı ziyaret etti. Sınır kapısında yetkililerden bilgi alan Bakan Fidan, burada basına açıklamalarda bulundu. Ziyareti sırasında Sina Eyalet Valisi'nin kendilerine eşlik ettiğini ve teşekkür ettiğini belirten Fidan, sınır kapısına gelmeden önce El Ariş Limanı'na uğradıklarını söyledi. Orada gemilerle gelen yardımların nasıl taşındığını ve kamyonlara yüklenerek Refah Sınır Kapısı'na nasıl getirildiğini gözlemleme fırsatı bulduklarını ekledi.
Fidan, Refah Sınır Kapısı'nda yapılan çalışmalara dair brifing aldıklarını belirtti ve "An itibarıyla Refah Sınır Kapısı kapalı durumda. Sınırın diğer tarafı tamamen tahrip edilmiş. Şu anda buradan kamyonlar geçiş yapamıyor ve Kerem Şalom'a yönlendiriliyor. Oradan da günde yaklaşık 25 kamyon Gazze'ye geçiş yapabiliyor. Bu sayı son derece yetersiz" dedi.
HAKAN FİDAN'IN AÇIKLAMALARI
"Şu anda sınırın bulunduğumuz yerden birkaç yüz metre ötede bir insanlık trajedisi meydana gelmekte, bir soykırım işlenmekte. İki milyon insan yerlerinden edilmiş durumda, 40 bin kadın ve çocuk şehit edilmiş durumda. Şu anda ilaç yok, yiyecek yok, su yok, açık havada açlıkla pençeleşen Filistinli kardeşlerimiz var. Buradan bütün insanlığa sesleniyorum: Eğer hep beraber bu katliamı burada durdurmazsak, insanlık olarak bu katliamın ortağı olacağız. Onun için elimizden gelen bütün yardımı yapmaya gayret etmeliyiz. İsrail'e yönelik bütün baskıyı arttırmalıyız. Batı devletleri baştan beri olmak üzere bu suskunluğunu bozmak zorundalar, yoksa bu işlenen soykırıma ortak olmaya devam edecekler. Türkiye olarak biz krizin ilk gününden itibaren elimizden gelen her şeyi yaptık. Buradaki kardeşlerimiz de Türkiye'nin yardım yapan ülkeler arasında birinci sırada olduğunu söylüyorlar. Tabi biz yaptıklarımızla bir şey umacak değiliz ama en azından bütün kardeşlerimiz yardım göndererek ellerinden geleni yapıyorlar"
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik sürdürdüğü saldırılar, bölgede büyük bir insanlık dramına yol açıyor. Mayıs ayından bu yana, İsrail işgali nedeniyle Refah Sınır Kapısı'ndan Gazze'ye yardım gönderilemezken, İsrail saldırıları yardım konvoylarını da hedef alıyor. Bu saldırılar sonucu yaklaşık 300 yardım çalışanı hayatını kaybetti.
BM raporlarına göre, bugün itibarıyla her 10 Gazzeliden 9'u, yani yaklaşık 1,9 milyon kişi yerinden edilmiş durumda. Nüfusun yüzde 96'sı, yaklaşık 2,15 milyon kişi, ciddi gıda kıtlığı ile karşı karşıya. Gazzelilerin taze meyve ve sebzeye erişimi kalmazken, çiftlik hayvanları da telef oldu. Gazze'ye yapılan gıda yardımları ihtiyaçları karşılamakta yetersiz kalıyor. Bölgedeki 36 hastaneden 20'si hizmet dışı kalmış, 16'sı ise kısmen çalışabilir durumda. Gazze'deki hastanelerin hizmet verememesi nedeniyle bulaşıcı hastalıklar hızla yayılıyor.