İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, dilekçe verdi. Hakkında yürütülen 'FETÖ' soruşturmasının gizlilik kararının kaldırılmasını istedi.
Hakkında ‘FETÖ ‘soruşturması yürütülen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe vererek, gizlilik kararının kaldırılmasını istedi.
Akşener dilekçesinde, “Türk Siyasetinin şeffaflık ve temizlik ilkelerine sıkı sıkıya bağlanması için; hakkımda yapılan soruşturmanın dosyası üzerindeki “Gizlilik Kararının” ivedi olarak kaldırılmasını ivedi olarak ifademe başvurulmasını talep ediyorum” dedi.
Akşener, 3 sayfalık dilekçesinde 1994 yılında başlayan siyasi hayatında Doğru Yol Partisi ve MHP Milletvekilliği, İçişleri Bakanlığı, Meclis Başkanvekilliği yaptığını, İYİ Parti Kurucu Genel Başkanı olup 2018 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Adayı olduğunu hatırlattı.
Dokunulmazlığının bulunmadığına dikkat çeken Akşener, İYİ Parti kuruluş sürecinde bu soruşturmanın başlatıldığına vurgu yaparak, “Hakkımda yapılan soruşturmanın tarihi dikkate alındığında, soruşturma konusu FETÖ/PDY örgüt üyeliği iddiasının kaynağı ve bu iddianın iştahlandırdığı siyasi makam ve makamlar kamuoyunun da malumudur” dedi.
SORUŞTURMADA YEREL SEÇİM VURGUSU
2016 yılındaki soruşturmaya 31 Mart yerel seçimlerinden sonra “Gizlilik Kararı” konularak hareket kazandırılmasına dikkat çeken Akşener, “Genel Başkanı olduğum İYİ Parti’nin ve paydaşı olduğumuz Millet İttifakı’nın anılan seçimlerde elde ettiği başarı ile aynı döneme rastlamaktadır” dedi.
28 Şubat sürecinde her türlü tehdit ve hakarete rağmen, dönemin muktedirlerine karşı duruş sergilen, dönemin İçişleri Bakanı olarak da gerekli tedbir ve kararları korkusuzca almış bir siyasetçi olduğunu belirten Akşener, “Bugün de vesayetin her türlüsüne karşı duruşumda ve kararlılığımda değişiklik söz konusu dahi değildir” dedi.
‘AT İZİ Mİ, İT İZİ Mİ OLDUĞU TESPİT EDİLSİN’
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu olan İYİ Parti’nin Genel Başkanı olarak ‘FETÖ’nün Siyasi Ayağının Araştırılması’ için verilen araştırma önergelerinin reddedildiğini hatırlatan Akşener, “Yine bir ‘Vesayete’ karşı duruş sergilemek zarureti hasıl olmuştur” diyerek şu talepte bulundu:
“Muktedir olmayan ya da olamamayı tercih eden İktidar, kendince ulusal ve uluslararası ceza hukuku uygulama ve doktrinini bir yana koyarak 17/25 Aralık 2013 tarihini milat kabul etmiş ve bir mücadele başlatmıştır.
Bu mücadelenin meşruiyet kaynağı ise hukukilik, orantılılık, şeffaflık olması gerekirken soruşturma ve kovuşturma süreçleri Sayın Cumhurbaşkanı tarafından bile “At izi-İt izi” olarak yorumlanmıştır.
Hakkımda yapılan soruşturmanın da “At izi mi?” “İt izi mi?” olduğunun tespiti, 2016-2019 yılları arasında ilgi soruşturmanın neden ilerleme kaydetmediği hususunun açıklığa kavuşturulması, bu bekletici sürenin sorumluları ve sorumluluklarının tespiti, FETÖ/PDY mücadelesinin “Siyasi Ayağının“ beyanlarım doğrultusunda çok daha hızlı ve etkili tespiti, siyasi Mücadelem açısından oy veren/vermeyen seçmenin doğru bilgilendirilmesi, Türk siyasetinin şeffaflık ve temizlik ilkelerine sıkı sıkıya bağlanması için; hakkımda yapılan soruşturmanın dosyası üzerindeki “Gizlilik Kararının” ivedi olarak kaldırılmasını ve yukarıda izah ettiğim hususların açıklığa kavuşturulması için ivedi olarak ifademe başvurulmasını talep ediyorum”