Mahiroğlu sessizliğini bozdu. Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek'in sorularını yanıtlayan Mahiroğlu, tartışma yaratan konular üzerine konuştu.
Konuşmak için neden bu kadar beklediği yönündeki soruya, “Ben de bu soruyu kendime çok sordum aslında ‘Niye bugün?’ diye lakin demek ki bazen süreç sizi bir noktaya getirdiğinde konuşma ihtiyacı hissediyorsunuz. O da bugünmüş” diye yanıt veren Mahiroğlu, CHP’ye yakın oldukları izleniminin yanlış olduğunu söyledi.
“Biz CHP'ye yakın değiliz”
“Kişisel olarak bir Cafer Mahiroğlu var, bir de Halk TV var. Eğer kastınız Cafer Mahiroğlu'nun kendi kimliği ise, evet ben CHP'li bir aileden geliyorum, CHP'liyim. Halk TV öyle değil, Halk TV Türkiye'de haksızlıkları dile getiren bir televizyon ve toplumun tüm katmanlarının sorunlarını dile getiriyor” diyen Mahiroğlu, devamında şunları kaydetti:
“Eğer muhalefet algısı CHP üzerindense, onların söylemleri ile bizim söylemlerimiz örtüşüyorsa ve eğer bu bizi CHP'li yapıyorsa; kanal olarak CHP'liyiz o zaman. Biz sadece bu ülkede demokrasinin özgürce yaşanabilmesi, hukukun, adaletin eşit gelir dağılımının sağlanabilmesi için doğruları söylüyoruz. Eğer bu CHP'nin söylemi ile ya da ana muhalefet partisinin söylemi ile denk geliyorsa ne yapabiliriz, doğru tektir.”
Mahiroğlu, “Biz birilerinin kitlesel olarak slogan attığı bir televizyon değiliz. Fikri takibi yanlışları doğru olarak kabul ettirmek adına yapan bir televizyon da değiliz. Biz bu ülkede doğru haberi neyse aynı şekilde halka ulaştırmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“İsmail Küçükkaya’nın bize gelişinin parayla bir ilgisi yok”
Mahiroğlu, “Dendi ki; "Cafer Mahiroğlu 3 milyon dolar transfer parası verdi." Ki keşke vermiş olsanız. Yani bilmiyorum lakin basında artık o paralar yok... "İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sayın İmamoğlu finanse etti" diye haberler çıktı. Siz çok konuşmadınız, ben de sormuş olayım: Gerçekten böyle bir şey var mı?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:
“Bunu ben de okudum. Aslında bir site, sürekli bizimle ilgili haber yapıyor. Yapabilir, en doğal hakkı. Fakat elinde veri, bilgi olması lazım. En azından benimle ilgili bir şey yazıyorsanız beni aramak zorundasınız. Doğru kabul edersiniz, etmezsiniz. Ulaşan yok, arayan yok, soran yok. 3 milyonları yazıyorlar. Sürekli yazıyor. İftira, yalan.
Ona ben bir açıklık getireyim. İsmail (Küçükkaya) parasını FOX'tan aldı. İsmail Bey bunu kendisi de açıkladı. Ben kendisini yaklaşık 15 yıldır tanıyorum, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği zamanından tanıyorum. Sonra FOX'ta çok iyi bir 10 yıl geçirdi. Türkiye'nin sevdiği haberlerinin güvenilirliği tartışma götürmeyen bir program yapıyordu. Herkesin gıpta ile izlediği biriydi. Ben de dolayısıyla izleyip beğeniyordum. Ben ona ‘Birlikte çalışabilir miyiz?’ diye sordum. Herkes de sorar bunu lakin İsmail'in bize gelişinin parayla bir ilgisi yok.
“FOX'tan, çalıştığı son günün primine varana dek alıp geldi”
FOX'tan, çalıştığı son günün primine varana dek alıp geldi. Yani o, parasını FOX'tanaldı. Bundan bile haberdar değiller. Biz Halk TV olarak ona yeni bir açılım yapma imkanı sunduk. Sabah haberlerinde çok güçlüydü, onu verdik. Akşam bir program yapmak istiyordu; onu teklif ettik, kabul etti. Halk TV'yi kendini yenileme fırsatı olarak gördü. Sonuçta biz FOX'tan farklı olarak, haber kanalıyız.
“Birçok yerden saldırı ve baskı altındayız”
İkincisi, bu deli saçması iddia ile ilgili şunu da söylemeliyim: Biz politik bir amaç için niye İsmail Küçükkaya'yı alalım? Bunu anlayamıyorum. Bizim kanalımızda İsmail gibi çok değerli gazeteciler var. Hepsi ayrı ayrı güçlü ve etkili. O yürütülen mantığın oturduğu yer bile yanlış. Birçok yerden saldırı ve baskı altındayız. Fakat insanın kendi durduğu yerden yayın yaptığını söylediği mecralar bize karşı aparatlar olarak mı kullanılıyor?"
Röportajın tamamını okumak için tıklayın.