Hareketsiz yaşam Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada ölüme yol açan dördüncü önlenebilir felaket olarak sayılıyor.
Günde 10 saat oturan ve haftalık 150 dakika aerobik egzersiz önerisini yerine getirmeyenlerin, biyolojik olarak 8 yıl daha yaşlandığına dikkat çeken uzmanlar, “Yaşamınızı sağlıklı geçirmek, genlerinizi genç tutabilmek için harekete geçin” önerisinde bulunuyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yayımlanan "Fiziksel Aktivite Raporu"nda, yetersiz fiziksel aktivitenin birçok hastalığın gelişmesinde etkili olduğu belirtilerek, her yıl hareketsizlik nedeniyle dünyada ortalama 3,2 milyon kişinin hayatını kaybettiği ve her üç yetişkinden birinin fiziksel olarak aktif yaşam tarzı sürdürmediği ifade edildi.
Sağlık alanında birçok araştırmaya imza atan Dünya Sağlık Örgütü, dünyadaki fiziksel aktivite düzeyi hakkında uyarılarda bulundu. Fiziksel aktiveninin, sağlıklı yaşam için gerekli olan çok önemli bir unsur olduğu vurgulanan araştırma sonuçlarına göre, hareketsizlik dünyada ölüm nedenleri arasında dördüncü sırada yer alıyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün "Fiziksel Aktivite Raporu"na göre, her yıl hareketsizlik nedeniyle dünyada ortalama 3,2 milyon kişi hayatını kaybediyor, her üç yetişkinden biri fiziksel olarak aktif yaşam tarzı sürdürmüyor ve hareketsiz kişilerin kolon ve meme kanserine yakalanma riski yüzde 21-25, diyabet riski yüzde 27, kalp hastalığı riski yüzde 30 oranında artıyor.
DSÖ, çocuklar ve gençler için günde 60 dakika, yetişkinler için ise haftada 150 dakika bisiklete binme, yürüyüş ya da spor yapma gibi orta düzeyde fiziksel aktiviteler öneriyor. Raporda, fiziksel aktivite düzeyinin azalmasında, evde ve işte geçirilen hareketsiz zamanların önemli bir rolü olduğu vurgulanıyor. Ulaşım araçları kullanımının artmasının da kişileri hareketsizliğe yönelttiği ifade ediliyor. Trafik sorunu, hava kirliliği, park ve spor alanlarının yetersizliği gibi kentleşmeye bağlı çevresel etmenlerin de kişinin fiziksel aktivite yapma isteğini azaltarak, hareketsiz yaşam tarzına yol açtığı belirtiliyor.
Raporda, fiziksel aktivite düzeyinin artması için bireysel ve toplumsal olarak harekete geçilmesi gerektiğini bildiriliyor. Ülkelerin yüzde 80'inin hareketsiz yaşam tarzına karşı politikalar belirlerken, yüzde 56'sının belirlenen politikaları faaliyete geçirdiği ifade ediliyor.
TÜRKİYE YAŞLANIYOR
DSÖ'nün fiziksel aktivite raporunu değerlendiren İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdem Kaşıkçıoğlu, fiziksel aktivitenin yaşamın kendisi olduğunu, hareketsiz yaşamın ise hayatı tehdit eden bir unsur olduğunu söyledi.
DSÖ'nün yayımladığı raporun, ülkeler tarafından ciddiye alınması ve bu doğrultuda planlama yapılması gerektiğini ifade eden Kaşıkçıoğlu, "Rapor, en çok da bizim gibi hareketsiz toplumlar için bir uyarı niteliğinde kabul edilmedir. Ülkemiz, düzenli hareket alışkanlığı konusunda en kötü ülkelerden biri" dedi.
Kaşıkçıoğlu, ortalama yaşam süresinin uzamasına bağlı Türkiye'de yaşlı nüfusun arttığını, yaşlılığa bağlı fiziksel aktivitenin azaldığını dile getirerek, "Yetersiz fiziksel aktivite yaşlılıkla da birleştiğinde başta kireçlenme, kalp damar hastalıkları, obezite ve bunlara bağlı diyabet gibi ortaya çıkabilen sağlık sorunları söz konusu olabiliyor" bilgisini verdi. Kanser, kronik hastalıklar ve romatizma gibi hastalıkların da görülme sıklığının artacağını belirten Kaşıkçıoğlu, tüm bunların ciddi sosyoekonomik sorun yaratacağını vurguladı. Bunların önlenebilmesi için DSÖ'nün de raporunda belirttiği gibi toplumun hareketli yaşamın önemini daha iyi anlayabilmesi ve bunu hayatın bir parçası haline getirmesi için ulusal ve yerel yapılanmalara daha fazla yer verilmesi gerektiğini söyledi.