Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç, ifade özgürlüğünün suçmuş gibi gösterilmesini, 'şiir okunduğu için politik hayatın bitirilmesine' benzetti. İki kararı da 'aynı zihniyetin ürünü' olduğunu dile getiren Kılıç, "siyasi söylemleri ve eleştirileri kolayca suça dönüştürebilen yargı organlarının kararları sorun olmaya halen devam etmektedir" dedi.
Anayasa Mahkemesi (AYM) eski Başkanı Haşim Kılıç, mahkemenin Barış Akademisyenleri’nin ifade özgürlüğünün ihlal edildiği yönündeki kararına ilişkin konuştu. Sivil Siyaset Hareketi‘ne röportaj veren Kılıç, ‘şiir yüzünden için politik hayatı bitirmeyle, eleştiriyi suç içine gizleyerek ifade özgürlüğünü kısıtlamayı’ aynı zihniyetin ürünü olarak yorumladı.
AYM eski Başkanı Kılıç, cumhuriyet kurulduğundan beri yargının, siyasi öfkenin silahı olduğu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Dün bir siyasetçinin şiir okuduğu gerekçesiyle politik hayatının bitirilmesine karar veren anlayışla, bugün de terörü övme ya da hakaret suçunun içine gizleyerek ifade özgürlüğünü yok eden anlayış sahipleri arasında fark yoktur. Siyasi söylemleri ve eleştirileri kolayca suça dönüştürebilen yargı organlarının kararları sorun olmaya halen devam etmektedir.”
‘HUKUK TARİHİMİZDE EN TALİHSİZ KARAR’
2007 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimindeki 367 kararını değerlendiren Kılıç, TBMM’deki toplantı yeter sayısının 367 olması gerektiği düşüncesine katılmadığını belirtti. O kararın ‘saygıyı hak ettiğini düşünmediğini’ söyleyen Kılıç, 367 kararını “Hukuk tarihimizde insan aklıyla alay edilen en talihsiz karar olarak da niteleyebilirsiniz” şeklinde değerlendirdi.
‘HALKTAN GEREKLİ CEVABI ALDILAR’
Hukuk tarihinin, ‘hak ekseninden çıkılarak verilmiş kararların halk iradesiyle düzeltildiği’ kararlarla dolu olduğunu dile getiren Kılıç, yenilenen İstanbul yerel seçimini de bu kararlara benzetti. ‘Durumdan vazife çıkaranların’ seçim yenileme kararı aldığını ifade eden Kılıç, o kişilerin halktan gerekli cevabı aldığını vurguladı.