Tunceli‘nin Nazimiye İlçesindeki Düzgün Baba Cemevi'nin bahçesine dikilen Sivas Madımakta katledilen halk ozanı, sanatçı Hasret Gültekin’in heykelinin kaldırılmasına olan tepkiler sürüyor.
Mehmet Tanlı / TELE1 - Abcgazetesi Almanya Temsilcisi
1993 yılında Pir Sultan Abdal şenlikleri için gittikleri Sivas'ta Madımak Oteli'nde şeriat isteyen gericiler tarafından saatlerce süren kuşatması sonucu korunmayarak diğer otuz iki sanatçı ile birlikte yakılarak katledilen ozan Hasret Gültekin'in Nazımiye Cemevi bahçesindeki Heykelinin ve diğer katledilenlerin kaidelerinin sökülüp Cemevinin arkasına atılması Türkiye ve Almanya'daki Alevi toplumunda büyük tepki topladı.
Geçen yıl ve bu yıl hayatı Almanya ve Türkiye’ de "Hasret – Hasret Gültekin Türkü Müzikali" ile sahneye taşınan Hasret Gültekin katledildiğinde henüz 22 yaşındaydı sanatıyla bağlaması, sazı, sözü ve deyişleriyle büyük gelecek vaad ediyordu. Yani Hasret Gültekin Aleviler için çok önemli ve sembol bir isim.
Konuyla ilgili kendisiyle konuştuğumuz Hasret Gültekin’in oğlu Roni ile birlikte Berlin'de yaşayan eşi Yeter Gültekin'de gelişmelerden büyük üzüntü duyduğunu bu eylemle sadece eşi Hasret Gültekin’e değil tüm Madımak'ta yitirilen demokrasi şehitlerine büyük saygısızlık yapıldığını söylüyor ve hayli tepkili.
Eşim heykellerle var olmayacak
Yeter Gültekin daha sonra ‘’ Düzgün Baba’ da heykel olmaz diyen şu anki Dernek Başkanı Sinan Kırmızıçiçek heykellerin dikilmesi Projesine onay vermiş ve o zamanda yönetim deymiş. Heykelin açılmasından kısa bir süre önce açılışın ertelenmesi ve sonrada heykelin kaldırılması kabul edilebilir bir durum değil. Eşimin heykellerle var olacağına inanmıyorum. O eğer hayata bir şey katmışsa kalıcı olacaktır. Yarın Cumartesi günü yapılacak açıklamalar önemlidir. Alevi toplumunun bu yüzden ayrışmasını asla istemem ama eşime ve Sivas şehitlerine de saygıda eksiklik olmamalı. Toplumsal vicdan Hasret ve yitirilen Canları tarihte hak etekleri yere koyacaktır’’dedi.
Hasret Gültekin, sadece bir sanatçı, bir ozan değildi aynı zamanda siyasalda bir kişilikti. Geleceği olan, son derece üretken kısa süren yaşamına pek çok güzelliği katan, sığdırmayı bilen birisiydi. Bağlama çaldı, deyişler ve türküler söyledi. Sivas’taki Madımak Oteli’nde arkadaşlarıyla birlikte katledildiğinde henüz daha 22 yaşındaydı. Hasret Gültekin’in türkülerinin yanı sıra çok anlamlı, güzel sosyal içerikli şiirler de yazdı. Daha güzel yarınlara, eşit bir yaşama, sevgiye, umuda ve güzelliğe inanıyordu.