Halk TV yazarı İsmail Saymaz, bugünkü köşesinde Muğla'dan Hatay Valisi Mustafa Masatlı’ya gönderilen 72 kefeni ve bu eylemin arka planındaki trajediyi masaya yatırdı. 6 Şubat depremlerinde yıkılan Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşanan felaket üzerine yazan Saymaz, Abdullah Gül'ün, eşini bu yıkımda kaybetmiş bir hemşire olarak, kaybettiği eşinin ve diğer 71 kurbanın anısına kefen gönderme eylemiyle önemli bir mesaj verdiğini belirtti.
Saymaz, bu dramatik eylemin sadece bir protesto olmadığını, aynı zamanda devletin büyük felaketler karşısındaki duyarsızlığını ve yetersiz yönetimini sorgulayan güçlü bir çağrı niteliği taşıdığını vurguladı. Hastane binasıyla ilgili yapılan uyarı ve önerilere rağmen gerekli mali desteğin sağlanmadığını ve bunun yıkım riskini artırdığını eleştirdi.
997 milyon 690 bin TL tutarındaki deprem güçlendirme çalışmaları için gereken ödeneğin bakanlık tarafından sağlanmaması, sonuçta yıkıma ve can kayıplarına yol açtı. Saymaz, hastane binasının durumu hakkında yapılan yazışmalara ve raporlara rağmen gerekli önlemlerin alınmadığını ifade etti.
İsmail Saymaz, dönemin Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat'ın, hastane binası için gerekli tedbirleri alma konusunda yetersiz kaldığını ve bu ihmalin ağır sonuçlara yol açtığını belirtti. Ancak Hambolat hakkında herhangi bir soruşturma izni verilmediğini ve bu kişinin hâlâ Sağlık Bakanlığı’nda görevde olduğunu vurguladı; bu durumun kamuoyunda geniş bir rahatsızlık yarattığını aktardı.
Abdullah Gül, Muğla’da yalnız başına PTT’ye giderek Hatay Valisi Mustafa Masatlı’ya bir kargo gönderdi. Bu kargo, hediye paketi değil, içinde 72 kefen taşıyordu. Kefenlerin üzerinde, 6 Şubat depreminde Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ek binasının enkazında hayatını kaybeden 72 kişinin isimleri yazılıydı. Abdullah Gül, eşini yitiren bir hemşire olarak, Vali Masatlı’ya bunu göndererek, kefensiz yatan şehitlerin anısına dikkat çekmek istedi.
Hastanenin ‘A’ bloku, 6 Şubat’ta yıkıldı ve bu olayda iki çocuk annesi hemşire Asiye Gül de hayatını kaybetti. Eşi Abdullah Gül, yıkılması veya güçlendirilmesi gereken hastanenin açık tutulmasına karşı çıkarak şikayetçi oldu. Saymaz, başhekimlik, sağlık müdürlüğü ve sağlık bakanlığı arasında 2011-2022 yılları arasında yapılan yazışmaların sayısının oldukça fazla olduğunu belirtti.