DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu ziyaret etti. Ziyaretin ardından gerçekleştirilen ortak basın toplantısında Hatimoğulları, barış ve demokrasi çağrısı yaparak, "Onurlu bir barış için gelin, hep birlikte elimizi taşın altına koyalım. Demokratik bir zeminde barışı büyütelim" dedi.
Hatimoğulları ve Bakırhan, kayyım atamaları ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 1 Ekim'den sonraki açıklamalarına dair çözüm süreci görüşmelerini gerçekleştirmek üzere muhalefet ve sivil toplum kuruluşlarına ziyaretlerde bulunuyor. Bu ziyaretlerin ilk durağı ise Gelecek Partisi oldu.
Yaklaşık 2 saat süren görüşme sonrası yapılan basın toplantısında Hatimoğulları, ziyaretin iki ana gündemi üzerine açıklamalarda bulundu. İlk gündem, kayyım atamaları meselesi, ikinci gündem ise Türkiye'nin son dönemdeki gelişmeleriydi. Hatimoğulları, kayyım uygulamalarının Türkiye demokrasisini zedeleyen bir konu olduğunu vurgulayarak, "Kayyım atamaları, seçme ve seçilme hakkının ortadan kaldırılması demektir. Bu durum, yalnızca Kürt halkı veya DEM Parti'nin değil, tüm Türkiye'nin sorunudur. Bu konuda parlamentoda grubu bulunan ve bulunmayan tüm siyasi partilere çağrımızdır; gelin kayyım yasasını birlikte kaldıralım" dedi.
Hatimoğulları, bunun yanı sıra Türkiye’nin barışa ve demokratik çözüme ihtiyacı olduğunu belirterek, "Gelinsin, akan kanı durduralım, anaların gözyaşlarını dindirelim. Türkiye’deki barış yanlısı, demokrasi yanlısı tüm güçlere çağrımız, onurlu bir barış için hep birlikte çalışalım" dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin 1 Ekim'deki açıklamalarına destek verdiğini ifade ederek, "Bu açıklamalar, kutupların uç noktalarında olduğu düşünülen insanlar ve partiler arasında bir diyalog zemini ortaya çıkarmaktadır. Kürt meselesi sadece bir etnik grup meselesi değil, tüm Türkiye’nin demokratikleşmesiyle ilgili bir meseledir" dedi. Davutoğlu, ayrıca Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki köklü problemlere çözümler üretmesi gerektiğini, aynı zamanda Suriye ve Irak'taki Kürtlerle ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Kayyım meselesiyle ilgili olarak da Davutoğlu, "Kayyım uygulamaları, geçici önlem olmaktan çıkmış ve kalıcı bir düzen haline gelmiştir. Kime yapılırsa yapılsın kayyım uygulamalarına karşıyız" diyerek, bunun hukukun ve demokrasi ilkesinin ihlali olduğunu belirtti.
Hatimoğulları ve Bakırhan, bu tür görüşmelerin devam edeceğini ve Türkiye’deki demokrasi güçlerinin birleşerek bu sorunları çözebileceğine inandıklarını dile getirdi.
NE OLMUŞTU?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim'de partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Bugün kitabın ortasından hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım" diyerek, PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilgili çağrı yaptı ve "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığını gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı’dan DEM‘e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız. Vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız" ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin sözleri siyaset kulislerini hareketlendirirken, 1 Ekim'de Meclis'in yeni yasama yılı açılışında DEM Partililerle tokalaşmanın ardından gündeme gelen "yeni bir çözüm süreci mi başlıyor" sorusu daha kuvvetli şekilde tartışılmaya başladı.