HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca ve Necdet İpekyüz AKP ve MHP'nin hazırladığı 70 maddelik infaz düzenlemesi paketi nedeniyle Batman Kapalı Cezaevinde çıkan isyan sonrası tutukluların başka bir cezaevine sevki sırasında şiddet ve kötü muameleye maruz kaldığını bildirerek Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e yanıtlaması istemiyle soru önergesi gönderdi.
HDP Batman Milletvekilleri Feleknas Uca ve Necdet İpekyüz Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e Batman Cezaevindeki isyan sonrası tutukluların durumu hakkında bilgi isteyerek, İHD, ÖHD gibi STK’ların temsilcilerinden oluşan bir heyetin cezaevine girişine neden izin verilmediğini, çıkan olaylardan etkilenen mahkum sayısını ve sağlık durumlarını sordu.
Feleknas Uca'nun Adalaet Bakanı Gül'e yanıtlaması istemiyle sunduğu soru önergesi şöyle:
"Koronavirüs salgını nedeniyle cezaevlerini boşaltma gerekçesiyle hazırlanan, ancak bir kısım adli ve siyasi mahpusları kapsam dışı bırakan 70 maddelik yasa teklifi nedeniyle, Batman Kapalı Cezaevinde 04/04/2020 tarihinde isyan çıktı. İsyan sonrası Batman Cezaevinde avukat görüşüne izin verilmezken, 400 civarında tutuklu ve hükümlü yaşanan olaylar sonrasında Batman’dan Diyarbakır 4 Nolu T tipi Ceza İnfaz Kurumuna sevk edilmiştir. Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumuna sevki yapılan tutuklu ve hükümlü ailelerinin başvurusu neticesinde Med Tuhad-Fed ve Özgürlük için Hukukçular Derneği üyesi avukatlar ile Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumuna ziyaret düzenlenmiş ve çeşitli gözlemlerde bulunulmuştur. Avukatların gözlemlerine göre; Kampüsün ana girişinden X-ray alanına kadar hiçbir şekilde ateş ölçümü yapılmamış, Ceza İnfaz Kurumuna girildikten sonra X-ray alanında dezenfekte, maske ve eldiven verilmemiştir. Personelin sosyal mesafe kuralına uymadığı, bir kısmında maske olmadığı, bir kısmının ise maskeleri doğru şekilde kullanmadığı gözlemlenmiştir. Ceza İnfaz Kurumunda henüz fiziki yapının tamamlanmadığı ve genel olarak temiz olmadığı gözlemlenmiş. Özellikle avukat görüş odaları ve kapalı görüş alanlarının kirliliği ve tozlu oluşu rapora yansımıştır.
Avukatların yaptıkları görüşmelerden elde ettiği bilgiler neticesinde, Yaşanan isyanın ardından, sevk sürecinde ring içerisindeki personellerin eldiven maske takmadıkları bildirilmiştir. Öte yandan mahkumların hem sevk sürecinde hem de Diyarbakır’da cezaevine girmeden evvel şiddet ve kötü muameleye maruz kaldığı bildirilmiştir. Avukatlarca yapılan görüşmede tutuklunun yüzünde ve göz altlarında dayak izleri ve morluklar gözlemlenmiştir. Ayrıca Mahpusların Temizlik malzemelerine ulaşamadıkları, yaşanan salgın açısından koğuşlarda yeterli tedbirlerin alınmadığı belirtilmiştir. Mahpuslar, aileleri ile görüşemediklerini ve ilk görüşmenin 10 gün sonra gerçekleşeceğini belirtmişlerdir. Türkiye’nin de bağlı olduğu uluslararası sözleşmeler ve Anayasa’nın 56’nin Maddesi gereği cezaevindeki tutuklu ve hükümlüler, yasal statülerine bakılmaksızın, aynı kalite ve standartta, ülke genelinde mevcut, kapatılmamış olan kişilere sağlanan tıbbi bakıma eşit erişim hakkına sahiptir.
Bu bilgiler doğrultusunda;
1- Batman Cezaevindeki isyan sonrası, İHD, ÖHD gibi STK’ların temsilcilerinden oluşan bir heyetin cezaevine girişine neden izin verilmemiştir?
2- Batman Cezaevi içerisinde yaşanan olaylar neticesinde zarar gören mahpuslar var mıdır? Varsa sağlık durumları nasıl?
3- Yaşanan sevk sürecinde darp edilen tutuklu ve hükümlülerin sağlık kontrolü yapılıp, bilimsel raporlar düzenlenmiş midir?
4- Açık görüşlerin iptal edilmesi, ailelerin sevk sürecinden dolayı endişelerinin giderilmesi açısından bir an evvel telefon görüş haklarının verilmesi gerekmektedir. Mahpusların aileleriyle iletişimini sağlamak için herhangi bir girişiminiz bulunmakta mıdır?
5- Gözlemler neticesinde hem sevk sırasında hem de cezaevi içerisinde tutuklu ve mahkumlara şiddet uygulanmış, bir tutukluda darp izleri tespit edilmiştir. Şiddet uygulayan kolluk kuvvetleri ve talimatı veren sorumlular tespit edilmiş midir? Şiddet uygulayanlar ve sorumlularla ilgili bir soruşturma başlatılmış mıdır?
6- Tutuklu/ hükümlülerin özgürlüğünden alıkonulduğu süre boyunca hijyen koşullarına dikkat edilmiş midir? Kişisel koruyucu malzemeler ile temizlik malzemelerinin kantinden ücreti karşılığında değil, ücretsiz erişimi sağlanmakta mıdır?
7- Bilim Kurulu ve Adalet Bakanlığının açıkladığı ölçüler doğrultusunda Ceza İnfaz Kurumlarında salgına ilişkin tedbirleri artırmaya yönelik bir çalışmanız bulunuyor mu? Bu çerçevede Ceza İnfaz Kurumunun temizliği, dezenfekte edilmesi, infaz koruma memurlarının sosyal temas kurallarına uymasını sağlamaya yönelik denetimler yapılmakta mıdır?
8- Türkiye’deki tüm Ceza İnfaz Kurumlarının Baro temsilcilerinden oluşan bir heyetle Koronavirüs tedbirlerine uygun bir şekilde ziyaret edilmesi yaşanan sürecin doğrudan gözlenmesi gerekmektedir. Baro temsilcilerinin gözlem ziyaretlerine ilişkin gerekli izin ve koşulların sağlanmasına ilişkin bir girişiminiz bulunmakta mıdır?
HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz'ün Adalet Bakanı Gül'e yanıtlaması istemiyle gönderdiği soru önergesi şöyle:
"Türkiye’de 2020 verilerine göre; 355 cezaevi toplam 282 bin 703 mahpus ile Türkiye tarihinin en yüksek doluluk oranına sahiptir. Koğuşlarda kalan kişi sayısının kapasitelerin çok üzerinde olmasının yanı sıra; yetersiz beslenme, ısıtılmayan ve havalandırılmayan koğuşlar, gün ışığından yeterince faydalanamama, yeterli hekim ve sağlık personelinin bulunmaması, muayene ve sevk sürelerinin uzun olması, hijyen ürünlerinin fahiş fiyatlarla satılması, temiz ve sıcak suya erişememe, düzenli ve etkin bir sağlık hizmetinden faydalanamama gibi gerekçelerle hastalıklara davetiye çıkaran bir ko-numdadırlar. Bu bakımdan cezaevleri salgın hastalıklar bakımından son derece riskli alanlardır. Salgının ortaya çıktığı 11 Mart tarihinden 2 gün sonra 13 Mart’ta Türkiye’de cezaevi ziyareti konu-sunda bir takım kısıtlamalar getirilmiş olsa da salgının dışarıdan gelebilmesi ihtimali göz ardı edilmiş, cezaevine dışarıdan virüs taşıyacak olanların yalnızca ziyaretçiler değil cezaevi çalışanlarının olma ihtimali dikkate alınmamış ve bu durum aileleri derin bir endişeye sevk etmiştir.
Koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ceza infaz düzenlemesine ilişkin taslak hazırlayan hükümet, siyasi nedenlerle tutuklananları kapsam dışında bırakması tartışmaları hala devam derken, Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nde adli tutuklular tasarıyı protesto etmek gerekçesiyle 4 Nisan 2020 tarihinde isyan çıkarmış, "isyan" sloganları atarak koğuşları ateşe vermişlerdir. Çıkan olaylar sonrası; cezaevine çok sayıda ambulans, itfaiye ekibi ve kolluk kuvveti sevk edilmiş, avukatların cezaevine girmelerine müsade edilmemiş, avukat ve milletvekillerinin mahkumlarla görüşme talebi kabul edilmemiş, aileler cezaevi önünde toplanmış, yetkililer tarafından gerekli resmi bilgilendirme, zamanında, yapılmadığı için ailelerin endişelerinin artmalarına sebep olunmuş ve kolluk kuvvetleri tarafından ailelere gazla müdahale edilmiştir.
İsyanın sona erdirilmesine müteakip Batman Başsavcılığı tarafından, "Batman M Tipi Ceza İnfaz Kurumunda 04.04.2020 tarihinde akşam saatlerinde bazı adli suçluların karıştığı münferit bir olay meydana gelmiştir. Olay kontrol altına alışmış olup, Ceza İnfaz Kurumu normal işleyişine dönmüş-tür. Olay nedeniyle bir can kaybı ya da yaralanma bulunmamaktadır’’ şeklinde bir açıklama yapıl-mıştır. Kamuoyuna yansıyan haberlere göre, olay sonrası, 400’e yakın adli mahkum Diyarbakır’da bulunan T4 tipi cezaevine sevk edilmiş ve ailelerin çocuklarıyla telefon görüşmesi yapması imkanı hala sağlanmamıştır.
Bu bağlamda;
1- Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun, resmi internet sitesine göre, kapasitesi 342 kişiyken, edilen bilgilere göre cezaevinde kalan mahkum sayısı 650’nin üzerindedir. Türkiye’de kapasite üstü mahkum barındıran kaç cezaevi vardır? Cezaevlerinin kapasitesi kaç kişiliktir, kalan mahkum sayısı kaçtır? Salgın için çok büyük bir risk oluşturan bu durum için Bakanlığınız tarafından ne tür tedbirler alınmıştır?
2- Çıkan olaylar sonrası sevk edilen mahkum sayısı kaçtır?
3- Çıkan olaylardan etkilenen mahkum sayısı kaçtır, uzun süreli tedavi gerektiren bir sağlık problemi söz konusu olmuş mudur?
4- Pandemi günlerinde mahkumların sevki sırasında ne tür tedbirler alınmıştır?
5- Olaylar sırasında cezaevinde kalan mahkumların yaşam alanları etkilenmiş midir, sağlık açısından, yaşamalarına uygun mudur?
6- Mahkumların sevk edildiği Diyarbakır T Tipi Cezaevi sevk için yeterli fiziki koşullara sahip midir? Salgın şartlarında yapılan bu sevk, hem mevcudun hem de yeni sevk edilen, mahkumların yaşamını tehlikeye atmayacak mıdır?
7- Yakınlarının akıbetini merak eden ailelere telefonla görüşme hakkı verilmiş midir, verilmediyse bu hak ne zaman verilecektir?
8- Olaylar sonrası ortaya çıkan spekülasyonları gidermek için avukatlar müvekkilleriyle görüştürlecek midir? Bu konuda Bakanlığınızca bir çalışma yapılmış mıdır?
9- Cezaevi kantinlerinde satılan ürünlerin hijyen koşullarının sağlanması ve fahiş fiyatlara satılma-ması husunda bir çalışmanız var mıdır?
10- Şu an itibariyle cezaevlerinde izole edilen hasta var mıdır? Varsa izolasyon koşulları, hak ihlali ve suistimale dönüşmemesi için, nasıl sağlanmaktadır?
11- Cezaevi önünde yakınlarının akıbetini merak eden ailelere, herhangi bir açıklama yapmadan, gazla müdahale eden kolluk kuvvetleri hakkında herhangi bir soruşturma açılmış mıdır?"