Hakkında fezleke bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Anayasa’da geçici değişiklik öngören kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu'nda 376 oyla kabul edilmesini Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ile konuştuk.
Kürkçü, oylama sırasında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekillerinin kullandıkları oyların parti komiserleri tarafından kontrol edildiğini belirterek, “Neresinden bakarsanız bakın, her yönüyle çirkin ve bayağı bir oylama oldu'' ifadesini kullandı.
bianet’ten Ekin Karaca'ya değerlendirmelerde bulunan Kürkçü şunları dile getirdi:
“AKP'li vekillerin hepsi parti komiserlerine ne şekilde oy kullandıklarını gösterecek şekilde hem açık oy kullanmaya zorlandılar hem de herkes oy kullandıktan sonra kullanmadığı pulları parti komiserlerine teslim etti. Bu herkesin gözünün önünde gerçekleşti.
“Bununla ilgili olarak önceki günkü oylamada da aynı şeyler tekrarlandığı için gizli oylama ilkesine uygun olarak Meclis Başkanı'nın oylama sürecini yönetmesi konusunda uyarılar yapıldı. Fakat bunların hiçbirisi dinlenmedi.
“Meclis Başkanı daha sonra Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak başvurularda kendi lehine bir kanıt olsun diye çeşitli uyarıları tutanağa geçirmekle yetindi. Ancak bu uyarıların gereği yerine getirilmedi.
“Baştan sona neresinden bakarsanız bakın her yönüyle çirkin, bayağı bir oylama oldu.
“Zor olan dönem daha zorlaşacak''
“Önümüzdeki günlerde sadece bizi değil, herkesi bekleyen şey kudurmuş bir saray müdahalesidir. Dizginlerinden boşalacağından herkes emin olabilir.
“Öte yandan ana muhalefet partisinin kendi içindeki ''evet’çilerinin bu sonucu yaratmış olmasına bakacak olursak, karşımızda bir saray ve sarayın karşısında çaresiz kalmışlar tarafından oluşturulan bir koalisyon olacak.
“Ben halklarımız için zor bir dönemin başladığını düşünüyorum. Daha doğrusu zaten zor olan dönemin biraz daha zorlaşacağı kanaatindeyim.
“Ancak bunun geçici ve dönemsel üstünlük olduğunu görmemiz lazım.
“Hem orta vadede hem de Türkiye sınırlarının dışına çıkıldığında AKP'nin bütün dayanaklarının çatırdadığını görebiliriz.
“O nedenle ben demokrasi ve özgürlük güçlerinin güçlü bir direnç sergilemek; yaratıcı ve onurlu bir ittifak dönemi başlatmak için ellerinden gelenden fazlasını yapması gerektiğini düşünüyorum.''