Hendek patlamasıyla ilgili davanın ikinci duruşması| İnsanların hayatı hiçe sayılmasın

Aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu 5’i tutuklu 7 sanık hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası isteniyor.

Sakarya’nın Hendek ilçesinde, 7 işçinin hayatını kaybettiği, 128 kişinin yaralandığı havai fişek fabrikasına ilişkin davanın ikinci duruşması başladı.

Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada bugün sanık ifadeleri alınacak, ardından da patlamada yaralananlar şikayetlerini anlatıp tanıklık yapacak. Duruşmaların birkaç güne yayılması bekleniyor.

Davanın ilk duruşması 6 Ocak'ta yapılmış, ancak duruşma salonunun küçük olması nedeniyle mağdurlar ve yakınları salona girememiş bu da protestolara neden olmuştu. İlk duruşmada fabrika sahibi Yaşar Coşkun tahliyesini isterken, sanığın avukatı "sabotaj" iddiasında bulunmuş, bunun üzerine salon karışmıştı. Duruşma, "mahkeme, salonundaki fiziki yetersizlik” de gerekçe gösterilerek bugüne ertelemişti.

“İNSANLARIN HAYATI HİÇE SAYILMASIN DİYE BURADAYIZ”

Duruşma öncesi açıklama yapan Avukat Can Atalay, "Bugün Sakarya Hendek’teki işçi katliamı ile ilgili davanın 2. duruşması için buradayız. Bu memlekette insanların hayatı hiçe sayılmasın diye, ekmeklerini kazanmaya çalışırken insan hayatları önemsiz görülmesin diye, Türkiye işçi sınıfının hayatı önemsiz görülmesin diye. Bu ülke feraha çıkacaksa, ancak emeğiyle geçinen yurttaşların, hakları hukukları sayılırsa mümkün olur diyerek buradayız" dedi.

“TAKSİR MAKSİR KABUL ETMİYORUM, BU PLANLAYARAK ADAM ÖLDÜRME"

Hayatını kaybeden işçi yakını Hatun Tepeçınar ise "Biz adalet için buradayız. Gerçek adaleti istediğimiz için buradayız. Gerçek suçluların, gerçek cezalarını alana kadar bu yolda devam edeceğiz" dedi. Tepeçınar, şunları söyledi: "Acılarımız her gün kat kat aynı şekilde artıyor. Zavallı, gariban, emekçi işçileri hiçe sayılan bir ülkede yaşıyoruz, biz böyle bir ülke istemiyoruz. Emekçi işçilerin de gerçekten hak ettiği haklarını almalarını istiyoruz. Benim bugünlük söyleyeceğim bu kadar. Adaletimizi inşallah en kısa zamanda sayın hakimlerimiz bizi fazla süründürmeden cezalarını vermelerini istiyoruz. Ve ben şunu söyleyeceğim: Taksir maksir değil; bu planlayarak adam öldürme. Çünkü bir fabrikada gereken şartlar yerine getirilmemişse bu planlayarak adam öldürmedir. Taksir maksir kabul etmiyorum. Planlayarak adam öldürme suçuyla yargılanmalarını istiyorum.” 

“KASTEN, BİLEREK YAPILAN BİR CİNAYET İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

Avukat Gülşen Uzuner de kasten, bilerek yapılan bir cinayetle karşı karşıya olduklarını belirterek, "Kimse ihmal, taksir gibi başka mevzuların arkasına sığınmasın. Bilinmiş, saklanmış, organize edilmiş, denetlemeden kaçırılmış, denetlemeyle anlaşılmış… Böyle yürüyen bir dosya bu dosya" dedi. Uzuner, "Biz 7 canımızı kaybettik burada. Daha önce de bu fabrikada canlarını kaybedenler var. Onlarla birlikteyiz, bir daha olmasın diye de kendi canımızın da hesabını sormaya geldik. Bu davanın, taşkınların böyle yönetim yapanların peşini bırakmayacağız. İşçi arkadaşlarımızla ve ailelerimizle birlikte iş cinayetlerinin peşini bırakmayacağız ve adaleti sağlayacağız" diye konuştu. Avukat Uzuner, bugünkü duruşmada sanık sorgularının alınacağını ardından da sırayla yaralıların şikayetleri ve tanıklarının alınacağını söyledi. 3 gün daha süreceğini tahmin ettikleri duruşmalarda, 84 yaralının ifade vereceği söyledi.

ARZU ÇERKEZOĞLU: EŞİTLİĞİN ADALETİN OLDUĞU ÇALIŞMA HAYATININ KURULMASI İÇİN MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK

Dava öncesi DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da yaptığı açıklamada, Hendek'te 3 Temmuz'da yaşanan “cinayette” 7 işçinin yaşamını kaybetmesiyle ilgili davanın duruşması için burada olduklarını belirterek, şunları söyledi: "Patlama yaşandığında, çok kısa bir süre içinde buradaydık. Patlama alanında yürürken birkaç saat sonra bile devam eden bir süreçti. Bu fabrika daha önce defalarca bu tür patlamaların yaşandığı bir yer. Daha önce 6 kez patlama yaşanmış ama yine farklı isimler altında üretime devam edilmiştir. Üretim zorlamasıyla insanların canının hiçe sayıldığı bir süreci o gün orada da gözlemlemiştik. Bugün burada ailelerimizle, avukatlarımızla birlikteyiz.

DİSK olarak Soma'dan Ermenek'e Torunlar'dan Hendek'e kadar iş cinayetlerine karşı adalet arayışımız devam edecek. Eşitliğin adaletin olduğu bir çalışma hayatının kurulması için mücadelemiz devam edecek.” 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.