'Her bakanın davulu var ama tokmakları sarayda'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Bütçe görüşmelerinde konuştu.CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerinden satırbaşları şöyle:Demokrasi üzerindeki her türlü vesayetin...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Bütçe görüşmelerinde konuştu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerinden satırbaşları şöyle:

Demokrasi üzerindeki her türlü vesayetin kaldırılması gerektiğine inanıyoruz. 16 Temmuz’da gelip bir konuşma yaptım. Ne söylüyorum; madem ki milletin takdiriyle buraya geldik, madem ki milli irade çok değerlidir. Demokrasi üzerindeki vesayete makamı ve mevkisi ne olursa olsun kimseye izin verilemez dedim. Herkes anayasal sınırları çerçevesinde hareket etmeli.

Arkamda Bakanlar Kurulu var. Her bir bakanın davulu vardır ama ses çıkaracak tokmağı kimse kusura bakmasın saraydadır. Bu olmaz, bunu kabul etmeyiz. Yürütme organının iradesine kimse gölge düşüremez.

Koltuğuna sahip çıkmayan Türkiye’ye sahip çıkamaz. Bakanların ve Sayın Cumhurbaşkanının kendi yetki alanları içinde görev yapmaları lazım.

Hele hele bir ülkede bakanlar konu mankeni konumuna düşürülüyorsa orada bir sorun var demektir. Demokrasiyi güçlendirmek için ne gerekiyorsa ona destek vereceğiz dedik. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Halktan daha büyük güç yoktur, ona inanıyoruz, ona güveniyoruz.

'HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ, ÜSTÜNLERİN HUKUKU DEĞİL'

OHAL’le ilgili yasaya biz hayır dedik ve çıktı. Hukukun üstünlüğü dediğimiz bir kavram var. Üstünlerin hukuku değil!

Hukukun içinde birisi suç işlerse adalete teslim edeceksiniz. Bir işkenceler yapıldı! Türkiye’nin dünyaya rezil edilmesine kimin hakkı var! Bu fotoğrafları Anadolu Ajansı servis etti. Bir hükümet işkenceyi savunursa, orada Türkiye’nin saygınlığına derin bir gölge düşürür. Bu ülkenin saygınlığına en derin gölge düşüren hükümettir arkamdaki hükümet.

'TÜRKİYE'Yİ DARBEYE HAZIRLAYAN KİM?'

Devletin istihbarat örgütleri, ordu güçleri diyor ki ''Ey siyasiler bu örgüt böyledir’. Sonra ne oluyor peki? Orada cemaatin himmet parası topladığı da ifade ediliyor. VE hükümetin önlem alması için karar alınıyor. Olay 2007 yılında medyaya yansıyor. Dönemin hükümeti diyor ki o karar bizim için yok hükmündedir. Devletin istihbarat örgütüne güvenmiyorsun, FETÖ üyesine güveniyorsun. Sonra da diyorsun ki ''Beni kandırdı!’ Sorumlusu kimdir diye soruyoruz. Bu olayın sorumlusu kim? Bank Asya’ya para yatıran mı bu işin sorumlusu! Yoksa onlara bütün bu fırsatları, devletin uyarılarına rağmen, Türkiye’yi adım adım darbeye hazırlayan kim? Siyaset kurumu derken 2 temel örnek vermek isterim.

MEHMET DİŞLİ

Birincisi Mehmet Dişli! Akıncılar Üssü’nde darbeyi yönetir. Mehmet Dişli’yi Genelkurmay’ın karargahına getirirler, kıta hizmetini tamamlamadan. Zaman gelir 2015. Dişli terfi eder tümgeneral olur. Yine kıta hizmeti lazım ama ona da bir formül bulunur. Ve Mehmet Dişli kıtaya gitmeden yine Genelkurmay karargahında kaldır. FETÖ’nün asıl sorumlusu Mehmet Dişli’yi orada tutan mı yoksa Bank Asya’ya para yatıranlar mı? Çocuğunu cemaatin yurduna gönderenler mi suçlu yoksa YAŞ’ta FETÖ’cülerin ihracını engelleyenler mi suçlu! Hükümeti uyardık! Hiç birisine uymadı! Hiç birisini dikkate almadı! Sorumlu bu arkada gördüğünüz hükümettir ve daha önceki hükümetlerdir.

''ADİL ÖKSÜZ’Ü KİM KONTROL EDİYOR’

Darbe sonrası Adil Öksüz olayı. Hiç merak etmiyorsunuz kim bu Adil Öksüz?

Şunu unutmayın Emre Taner eski MİT müsteşarı geçenlerde bir konuşma yaptı darbe komisyonunda. Orada dedi ki, “Erzincan'da 2 MİT elemanı gözaltına alındı. Sayın başbakan izin vermeseydi o 2 MİT elemanı gözaltına alınamazdı.''

Herkesin eli kelepçelenirken bu beyefendinin eli neden kelepçelenmiyor. Üstelik bunun kayıtları devletin arşivinde de var. Hükümet çok açık bir soru sormak istiyorum: Sizin darbeden önceden haberiniz var mıydı yok muydu? Asil öksüz sıradan gariban bir adam değildir. Kontrollü bir insandır. Kim kontrol ediyor onu?

OHAL uygulamalarıyla Türkiye bir karşı darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. OHAL sonrasını 12 madde ile özetlemek isterim:

1 – OHAL kararnameleriyle TBMM devre dışı bırakılmış iradesi istismar edilmiştir
2 – Bu süreçte kolektif suç yaratılmış evrensel hukuk kuralları ihlal edilmiştir.
3 – OHAL ile muhalif medya susturulmak istenmiştir.
4 – 12 Eylül döneminde Evren ve arkadaşlarının aklına gelemeyen cesaret edemedikleri hukuk dışı uygulamaya başvurulmuştur.
5 – İlk kez hükmet BM'ye başvurarak işkence yapacağını duyurmuştur
6 – Mücadele hukuk çerçevesinde çıkarılmıştır.
7- İş dünyası sendikalar konuşamaz noktaya getirilmiştir.
8 – Bilim üretim alanı olan üniversiteler susturulmuştur.
9 – Yaratılan atmosfer nedeniyle suçlu suçsuz demeden hakim her önüne geleni tutuklamıştır.
10 –Şu anda Türkiye'de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur
11 – Türkiye şu anda bir hukuk devleti olmaktan çıkmıştır
12 – Güçler ayrılığı ilkesi fiilen çalışmamaktadır.

SÜLEYMANŞAH TÜRBESİNİ KAÇIRMAK ZORUNDA KALDIK

Her seferinde sabrımızı test etmeyin dediler. Ama gelinen noktada Ortadoğu'nun kabile şefleri bile sabrımızı test edecek açıklamalar yapıyor.

Suriye'de gidip namaz kılacaktık, Süleymanşah Türbesi'ni kaçırmak zorunda kaldık.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri

Müsavat Dervişoğlu İYİ Parti’nin genel başkanı seçildi
Hakan Fidan, Riyad'a gidiyor
Seçim Gecesi Skandallarına Bir Yenisi Daha Eklendi: AKP'li Belediye'den 100 Milyon Liralık Fatura!
AK Parti'de Erdoğan-Özel görüşmesinden kaygı duyanlar var
Salona seyirci alınmıyor