Tupperware, 1950'lerde evlerde düzenlenen "Tupperware partileri" ile tanıtılarak büyük bir başarı elde etti. Bu partiler, özellikle kadınların sosyalleşme ve bağımsızlık arayışında önemli bir rol oynadı. Tupperware, bu dönemde kadınlara sadece ürün satmakla kalmayıp, onlara bir topluluk oluşturma fırsatı sundu. Ancak, zamanla marka popülaritesini kaybetmeye başladı.
Son yıllarda, perakende mağazaları ve online satış platformlarıyla entegrasyon konusunda yaşanan zorluklar, şirketin satışlarının gerilemesine neden oldu. Tupperware, geleneksel olarak bağımsız satış temsilcilerine dayanıyordu; bu strateji, kişisel dokunuş ve yerel topluluklarla bağ kurma açısından güçlüydü. Ancak, modern tüketicilerin alışveriş alışkanlıkları değiştikçe, bu yaklaşımın yetersiz kaldığı fark edildi.
Günümüzde, özellikle dijitalleşmenin etkisiyle, insanlar daha hızlı ve pratik alışveriş yöntemlerine yöneliyor. Online satışın yükselmesi, bağımsız satış temsilcilerinin etkisini azaltırken, marka tüketicilere ulaşmada zorlanmaya başladı. Bu durum, Tupperware’ın pazarlama stratejilerini gözden geçirmesine ve daha yenilikçi yollar aramasına neden oldu. Markanın, hem mevcut müşteri kitlesini korumak hem de yeni nesil tüketicilere hitap edebilmek için çeşitli dijital platformlarda varlık göstermesi artık bir gereklilik haline geldi.