Karadeniz turunun birinci etabı Rize geçildi. Maç öncesi Şenol Hoca maçın 2-1 biteceğini rüyasında görse sevinçle uyanırdı herhalde. Ama bir düzine gol kaçacağını, 88'de gol yedikten sonra maçın bitmesini titreyerek bekleyeceğini görse kan ter içinde uyanırdı kesin.
Bir takım düşünün, 32. dakikada maçı 2-0'a getiriyor, maçın bitimine kadar neredeyse her iki atağından biri gol pozisyonuyla sonuçlanıyor, ama top gerek şanssızlık, gerekse beceriksizlikten üç direğin arasından geçmiyor.
Bu böyle devam edemez, etmemeli, şampiyonluk yarışında en ufak bir hatanın telafisi olmadığı son virajda bir gün bir takım cezayı keser ve son pişmanlık fayda etmez.
Maçın analizi yukarıdaki satırlarda yatıyor, Beşiktaş'ın 88 dakika Rize'yi ezen oyunu, 8'i yüzde yüz toplam 12 gol pozisyonu, hovardaca son vuruşlar ve bitmek bilmeyen ızdırap dolu son dakikalar.
3 futbolcu yıldızlaştı dün akşam; Tolga, Kerim ve Sosa. Özellikle Tolga'nın tırmanan formu gelecek haftalar için en büyük kozu siyah-beyazlıların..
Sarı kart sınırındaki Beck, İsmail, Oğuzhan ve Gomez'in maçı hasarsız atlatmaları bir başka kazanım oldu zorlu Trabzon maçı öncesi.
Olcay'ın kulağına bir küpe; Kardeş, iyisin hoşsun, çok koşuyor, çalışıyorsun, ancak gol pozisyonlarında egoistliği bırak, takımını düşün.
Beşiktaş bu futbolunu gol becerileriyle destekliyebilirse ve kalan haftalarda hakemler dün akşamki gibi adil düdükler çalarsa tünelin ucundaki ışık netleşir.