Hrant Dink'in 2007 yılında öldürülmesine ilişkin olarak devam eden davanın seyri, 4 eski polis memurunun yargılandığı davayla 15 kamu görevlisinin yargılandığı davanın birleştirilme kararıyla değişti. Duruşmada Dink ailesinin katılma talebinin reddine de hükmedildi.
DİNK AİLESİ KATILMA TALEBİNDE BULUNDU: REDDEDİLDİ
Davanın son duruşmasında Hrant Dink'in ailesi, mahkemeye katılma talebinde bulundu. Ancak mahkeme, Dink ailesinin suçtan doğrudan zarar görmediği gerekçesiyle bu talebi reddetti. Mahkeme heyeti, ayrıca Dink cinayeti davasıyla, kamu görevlilerinin yargılandığı ve Yargıtay'ın 15 sanık yönünden kısmen bozma kararıyla yeniden görülen davayı birleştirdi.
İDDİANAMEYE GÖRE SUİKAST PLANI ÖNCEDEN BİLİNİYORDU
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, eski polis memurları Hasan Durmuşoğlu, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Osman Gülbel'in, Dink cinayetiyle ilişkili olduğu belirtiliyor. İddianamede, suikast planının, Trabzon İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memurları tarafından önceden bilindiği iddia ediliyor.
ESKİ POLİS MEMURLARI SUÇLANIYOR
Hasan Durmuşoğlu'nun, cinayetin önlenebilmesi adına yetkisi ve sorumluluğu olduğu, cinayetin azmettirici ve faillerini takip ederek cinayetten 1 yıl önce haberdar olduğu ancak bilgileri üst makamlara iletmeyerek ihmali hareket ettiği ifade ediliyor. Mehmet Ayhan'ın da cinayetin planlayıcısı Ogün Samast hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen bilgileri üst makamlara iletmemesinden dolayı suçlandığı belirtiliyor.
DAVADA İSTENEN CEZALAR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, şüphelilerin ihmali hareketleri nedeniyle Hrant Dink'in ölümüne neden oldukları gerekçesiyle tüm şüphelilere "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediyor. Ayrıca tüm şüphelilere "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi talep ediliyor.