Orhan ŞAHİN/ ABC GAZETESİ
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), 66 hakim ve savcının meslekten ihracına ilişkin 65 sayfalık bir karar aldı. Karar Resmi Gazete'de 04.10.2016 tarihinde yer aldı. Kararda bazı ifadeler dikkat çekti. Metnin 53'üncü sayfasında "Hakan Fidan'ın, uluslararası odakların tepkisine rağmen MİT Müsteşarı olarak atandığı..." yine karar metninin 55'inci sayfasında idarelerce kullanılan ve yargı dilinde olmayan;"DÜZ HAKİM" ifadesinin kullanılması şaşkınlık yarattı. "Düz hakim" ifadesi ilk kez bir yargı kararında kullanıldı. Bu ifade idare/iktidar mensuplarınca ve ünvanı olmayan yargı mensuplarınca kullanılan bir kavram.
HSYK ÜZERİNDEN YARGI YÖNETİLİYOR
Deneyimli hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, kararın yargı diline aykırı olduğunu belirterek, "HSYK yargıya güvence olmak yerine HSYK üzerinden yargı yönetiliyor" dedi.
CEMAAT'İN HSYK'SI GİTTİ, AKP'NİN HSYK'SI GELDİ
HSYK'nın kendini iktidarın bir organı gibi görüp, ona bağlılıkla hareket etmeye başladığını vurgulayan Eminağaoğlu, "Dolayısıyla HSYK iktidarın dilini kullanıyor, ya da kararları iktidar yazıyor. Cemaatin HSYK'sı gitti, AKP'nin HSYK'sı geldi... İşte gerçek amacın hukuk ve yargı olmadığı da bir kez daha ortaya çıktı" diye konuştu.
DARBEYİ KİM YAPTI?
HSYK'nın 4.10.2016 tarihli FETÖ kararının yargı dili ile yazılmadığının açık ve net bir şekilde gözler önünde olduğunu belirten Eminağaoğlu, "HSYK kararlarını kim, nerede ve nasıl yazıyor! Bu kararları kim yazıyor, kim imzalıyor! Kısa ve öz olarak; Darbeyi kim yaptı?" diye sordu.
BU KARAR YARGI MENSUPLARINCA YAZILMAMIŞ
Mevzuatta ve yargı kararlarında yer almayan kavram ve ifadeler yer verilen FETÖ kararındaki dil ve üslubun şimdiye kadar yargı mensuplarınca kullanılmadığının altınız çizen Eminağaoğlu, "Yargı mensuplarınca böyle bir karar yazılması düşünülemeyeceğine göre, bu kararı kim yazdı, HSYK üzerinden kim neler yapıyor diye sormak gerekiyor."
TOPLU İHRAÇ...
Eminağaoğlu karardaki usul hatalarına da değinerek açıklamalarını şu ifadelerle sonlandırdı; "Bu karar ile, kimin hangi nedenle ihraç edildiği konusu da, tek tek her kişi hakkındaki kanıtların, yine tek tek her kişi için ayrı ayrı değerlendirmesi gerekirken, bu yapılmayarak, her kişi için ayrı ayrı kanıtlar ortaya konulmadan, genel ve toplu ifadelerle ihraç kararı verilmesi de yine KHK'dalarki ihraç/ilişik kesme üslubunu yansıtıyor. Bu durum olağanüstü hal KHK'larındaki, her kişi hakkında tek tek gerekçesi belli olmayan toplu ihraçlardan farksız."