Gazeteci Sedat Ergin, Abdulhamit Gül'ün Adalet Bakanlığı sürecini değerlendirdiği yazısında, "kendisini hukuk anlayışı bakımından farklı bir çizgide tanımladığını" dile getirdi.
Ergin, yazısında şunları kaydetti:
"Gül’ün muhtelif açıklamaları dikkatli bir şekilde okunduğunda, en azından ana temaları itibarıyla sıkça yargı alanındaki problemli uygulamaların geniş bir dökümünü yaptığını, bunları açık sözlülükle kayda geçirdiğini söyleyebiliriz.
Bu kadar geniş bir sorunlar listesi verdiğine göre, 2022 Türkiye’sinde hukuk alanında iyi gitmeyen pek çok şey olduğuna hükmetmek mümkündür. Zaten Anayasa Mahkemesi’nin 2013-2021 yılları arasındaki dönemde yapılan bireysel başvurularda hükmettiği toplam 26 bin 155 ihlal kararından yüzde 76.8’inin 'Adil Yargılanma Hakkı'ndan verilmiş olması da bu bağlamda yargının işleyişini göstermek açısından yeteri kadar açıklayıcıdır.
Sorunlar nasıl aşılacaktı? Gül’ün başını çektiği 'Yargı Reformu Strateji Belgesi' ve 'İnsan Hakları Eylem Planı' ve bu belgelerle bağlantılı olarak hazırlanan yasal ya da idari önlemlere ilişkin paketler bazı sınırlı iyileştirmeler getirmekle birlikte, önemli ölçülerde eksiklik ve yetersizlikler içeriyordu. Ancak her seferinde tartışmalar dönüp dolaşıp 'Hiç yoktan iyidir' diyenlerle, özlü bir değişim doğurmadığı gerekçesiyle süreci görüntüyü kurtarmaya dönük bir egzersiz olarak görenler arasındaki bir ikilemde sıkışıyordu.
Bu tartışmalar kendisinin geçen hafta sonu bakanlıktan ayrılmasının ardından önümüzdeki dönemde de devam edecektir. Son tahlilde, Abdulhamit Gül’ün Adalet Bakanı olarak yargıdaki sorunların aşılması açısından büyük bir değişikliğin önünü açamasa da, kendisini yine de hukuk anlayışı bakımından farklı bir çizgide tanımladığı bir olgudur."