Yazar Dr. Gülgün Türkoğlu Pagy, kızının okulu için Londra’ya yaptığı seyahatin ardından İngiltere’nin zorunlu tuttuğu otel karantinasında yaşadıklarına isyan etti. Otele 2 bin 400 pound (yaklaşık 27 bin 500 lira) ödeyen Pagy, “Bu izolasyon sağlıklı insanı bile hasta eder. Günde iki kez 15’er dakika bahçe izni var. Ona da güvenlik eşliğinde inilebiliyor” diye tepki gösterdi. Gülgün Türkoğlu Pagy'nin bu tepkisi Hürriyet'te Ece Çelik imzasıyla haber oldu.
Ece Çelik'in haberinin linki için lütfen tıklayınız
Demirören grubunda Hürriyet'te giren haberden sonra CNN Türk'ten röportaj teklifi geldi. Gülgün Türkoğlu Pagy CNN Türk'ten röportaj teklifi sonrasında yaşananları sosyal medya hesabından paylaştı:
Bugün CNN Türk ile komik, bir o kadar da üzücü bir olay yaşadım: trajikomik. Ülkemizde basının geldiği hâle bakın!
CNN Türk, Hürriyet'teki habere istinaden sabah benimle temas kurdu. Söyleşi yapıp, koşulları gösteren bir video ile haberlerde yayımlamak istediklerini söylediler.
Bilirsiniz, bir ara "mahallede pandemi yardımı" çalışması yapmıştım. O tivit o kadar viral olmuştu ki gazeteler ve televizyonlardan söyleşi talebi yağmıştı. Hepsini geri çevirmiştim. Öyle bir konuda merkeze oturacağım bir haberle gündeme gelmek istemem çünkü.
Fakat karantina olayı hem Covid sürecinin evrildiği hâli sergilediği hem de hükümetin, ülkemizden seyahat edenleri içine soktuğu durumun altını çizdiği için söyleşi taleplerini kabul ediyorum.
CNN Türk'ten arayan muhabiri yanıtladım. Soruları gönderip 2 dakikalık bir video istedi.
Ben de "Memnuniyetle ama bir şartla; hükümet verileri şeffaflıkla paylaşmadığı için bu durumdayız. Bunun altını çizeceğim videoda. Eğer o cümle çıkarılırsa haber yapmanıza izin vermiyorum. Bana önce bunun teyidini gönderin," dedim. Haber Müdürüne soruldu.
WhatsApp ekranıma düşen yanıt şu: "Hikayeniz inandırıcı bulunmadığı için haberden vazgeçildi gülgün hanım"
Kahkaha attım. Bana "evet" deseler bir dert "hayır" deseler ayrı bir dert. Talebim onları darboğaza soktu. Her iki yanıtta da bir "kabul" var zira.Haysiyetsiz duruşu tercih ettiler. Benimle bağlantıya geçen onlar oldukları hâlde, olaydan bana iftira atarak sıyrıldılar.
Böyle bir korku böyle bir köşeye sıkışmışlığın adı gazetecilik değil uşaklıktır.