Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Mehmet Ali Ayyıldız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyareti nedeniyle cemevindeki Atatürk, Hacı Bektaş-ı Veli ve Hz. Ali tablolarının yerinin değiştirildiği iddiasıyla ilgili, tabloların bulunduğu duvarın yağmur suyu nedeniyle zarar gördüğünü söyledi. Ayyıldız, "Ben o tabloları daha büyük ve daha güzel çerçeve yaparak, su almayan yere en baş köşeye koydum. Burada kesinlikle bir karalama kampanyası var" dedi. Cumhurbaşkanı geliyor diye tadilat olmadığını söyleyen Ayyıldız, post eleştirileriyle ilgili de, "Kimseye yer ve makam ayırmadık" dedi.
Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Ayyıldız, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti nedeniyle cemevinin duvarında bulunan Atatürk, Hacı Bektaş-ı Veli ve Hz. Ali tablolarının yerinin değiştirildiğine ilişkin iddialar üzerine açıklamalarda bulundu. Ayyıldız, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretini çok olumlu bulduğunu belirterek,
"Burada uzun süredir bir tadilat vardı. Cemevimizde de ciddi sıkıntılar vardı. Arka duvar yağmur sularından dolayı patlamıştı. Daha önce duvara yağlı boyayla yapılan Atatürk ve Hz. Ali resmi zarar görmüştü. Onları kurtaramadık; lakin ortadaki Hacı Bektaş-ı Veli tablosunu kurtardık. Daha sonra ben o tabloları, daha büyük ve daha güzel çerçeve yaparak patlayan yere değil su almayan yere, en baş köşeye koydum. 'Resim konmadı veya arkaya kondu' söz konusu değil. Cemevinin en baş köşesinde, oturduğunuz zaman her yerde göreceğiniz bir alana koydum. Burada kesinlikle bir karalama kampanyası var"
diye konuştu.
“Cumhurbaşkanı geliyor diye tadilat olmadı”
Ayyıldız, cemevi ve vakıftaki tadilatın uzun süredir devam ettiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Cemevimizin tadilatı en sona bırakıldı. Biz Cumhurbaşkanı'mızın geleceğini daha 3 gün önce öğrendik. Geleceği de 1 gün önce netleşti. Biz de onun üzerine cemevinin tadilatını hızlandırdık. 'Cumhurbaşkanı geliyor' diye bir tadilat söz konusu değildi. Sadece hızlandırılmış bir tadilat vardı.
"Kimseye yer ve makam ayırmadık"
Ben oturma düzeninde de çok dikkatli davranmaya çalıştım. Alevi dedelerimizden, dervişlerden fikirler aldım. Alevi inancında dedelerin oturduğu makam ve post var. 'Postu kaldır, post olmadığı için bir sorun olmaz' dediler. Arkadaşlar cemevine girmeye başladığında her cana 'Nereye istiyorsanız oraya oturun' dedim. Kimseye yer ve makam ayırmadık. Herkes eşit oturdu. Cumhurbaşkanı'nı ben kapıdan aldım. Cemevine girerken 'Ayakkabımızı burada çıkarıyoruz' dedim. O da 'Tamam başkan, ev sahibi sizsiniz. Nasıl yapıyorsanız öyle yapacağız. Kaldı ki bizim cemevine ayakkabıyla girmemiz mümkün değil' dedi. Cemevine girdik, 'Başkan nereye oturalım?' diye sordu. 'Nereyi beğenirseniz oraya oturalım Cumhurbaşkanı'm' dedim. Doğal olarak insanlar açıldı. Açılınca biz oraya yürüdük ve oraya oturmak durumunda kaldık. Cumhurbaşkanı'mız da bizimle aynı tabakta yedi, ona ayrı porselen tabak yapmadık. Bizim bu kadar düşündüğümüz organizasyonun bu kadar kirlenmesi çok üzdü beni."
“Resmi başka yere çekmek istiyorlar”
Ayyıldız, Sivas olaylarını hatırlatarak, Alevi toplumunun o günden sonra örgütlenmeye başladığını belirterek,
"Bu örgütlerin de devletten bazı istekleri var. Cemevlerinin ibadethane sayılması ve Sivas davasının sonuçlanması gibi. Devlet de böyle anlamlı günde bizi ziyaret etmekle bence bir diyalog kapısı açtı. Devletle Alevi toplumu barışmıştır. Ezelden beridir küs değildir ancak araya sokulan nifaklar halinde bu noktaya gelmişizdir. Bundan sonra 'Biz kavga mı edeceğiz, sorun mu çözeceğiz?' buna bakmalıyız. Sorun devletin olmadığı yerde çıkıyor. Bakanlık nezdinde, valilikler ve belediyeler aracılığıyla Alevi aileleri ve cemevleri ziyaret ediliyor ve ihtiyaçlar karşılanıyor. Bu çalışma kapsamında bir rapor hazırlanacak. Dergah çıkışında da Sayın Cumhurbaşkanı'na 'Sizden müjdeli haberler bekliyoruz' dedim. Kendisi de 'Arkadaşlarımız çalışıyor, inşallah gerekli adımları atacağız' dedi. Bu bence büyük bir şey. Resmi başka yerlere çekmek istiyorlar"
dedi.