Türkiye'nin "Barış Pınarı Harekatı"nı değerlendiren Hüsnü Mahalli, Suriye ve Türkiye arasında bir çatışması öngörmediğini, Türkiye'nin Rusya arabuluculuğunda çekileceğini ifade etti. Erdoğan-Esad görüşmesi iddiaları için "Her an sürpriz olabilir" diyen Mahalli, ufukta 2. Adana mutabakatının' göründüğünü söyledi. Mahalli'ye göre ABD projesi siyasal İslam'la çöktü, Putin'in 'yüzyıllık planlamasıyla Rus dönemi başlıyor'.
Türkiye’nin başlattığı Suriye harekatı, ABD güçlerinin geri çekilmesiyle birlikte sahadaki durumu tümden değiştirdi. ABD’nin korumasını yitiren Suriyelı Kürtlerin Suriye hükümetiyle uzlaşmasının ardından Suriye ordusu hızla ülkenin kuzeydoğusunu kontrol altına almaya başladı. Menbiç’e girilip girilmeme tartışmaları yapılırken, Kobani ve 2013’ten bu yana ilk kez Rakka’ya ulaşıldı. Suriye ordusunun savaşarak alabileceği düşünülen bütün bölgeler deyim yerindeyse ‘tek kurşun atmadan’ kontrolüne geçti.
Türkiye’nin bu gelişmelerdeki payı çok büyükken, ABD ve Rusya arasında ‘denge’ olarak ifade edilen siyaset de tamamen sona ermiş görünüyor. ABD Başkanı Donald Trump, çekilmenin ikili ilişkilere düşürdüğü gerilim ve yaptırım tehditleri altında Başkan Yardımcısı Mike Pence’i yollamaya karar verirken, Ankara’ya ulaşan Ulusal Güvenlik Danışmanı O’Brien’le ilk temaslar yapıldı. Erdoğan’ın Pence ile görüşmeyeceğini belirtmesine rağmen daha sonra fikir değiştirmesi dikkat çekti.
Yine Türkiye Cumhurbaşkanı ABD ile bu girişimler sürerken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i aradı. Putin tarafından Moskova’ya gelmesine yönelik daveti kabul etti.
Suriye’nin 2011’deki rejim değişikliği hamleleriyle başlayan ve sekiz senedir süren kanlı savaşın sonunun gözükmesine yol açan gelişmeleri Suriye asıllı gazeteci ve yazar Hüsnü Mahalli Sputnik’ten Ceyda Karan’la konuştu.
‘DENGE DEĞİL ARTIK SIKIŞMA SÖZ KONUSU’
Hüsnü Mahalli, Erdoğan hükümetinin Suriye harekatıyla ABD ile Rusya arasında kurmuş olduğu denklemi bozmasının artık ‘sıkışma yarattığı’ görüşünde. Ankara’nın bir taraftan Rusya ilişkilerinde sıkışma yaratıldığını, diğer taraftan ABD tehditlerinin gündeme geldiğini belirten Mahalli, diğer yandan da sahada Suriye ordusunun hızlı ilerleyişi ve topraklarında yeniden kontrolünü sağlamasının söz konusu olduğuna işaret etti. Provokasyonlar olsa bile Suriye ordusuyla bir çatışma riski bulunduğunu düşünmeyen Mahalli, ‘Suriye Milli Ordusu’ diye anılan ÖSO’nun da Türk komutanlar olmardan adım atamayacağına dikkat çekti:
“Denge demek artık doğru değil, çünkü sıkışma söz konusu. Bir taraftan Rusya ile olan ilişkilerden dolayı bir sıkışma var, öbür taraftan Amerikan tehditleri var, Trump’ın daha doğrusu tehditleri var. öbür taraftan Suriye’de coğrafyanın kendisinde bir sorun var. Türkiye ordusunu belirli bölgelere soktu orada. Ama karşılığında Menbiç başta olmak üzere Rakka, Kobani de olacak, Kamışlı ve birçok yerde Suriye ordusu da hızlı bir şekilde ilerliyor. Putin’in arabuluculuğuyla Ankara bir şey söyleyemiyor. Nitekim Cumhurbaşkanı’nın Menbiç ile ilgili demecinde bunu görüyoruz. Menbiç çünkü çok önemliydi. Menbiç ile Cerablus arasında bir dere var, şu anda Türk ordusu ile Suriye ordusu o derenin orada karşılıklı gülüşüyorlar, birbirlerine sigaralar veriyorlar. Çatışma riskinin olacağını hiç sanmıyorum. Olağanüstü bir provokasyon olur, onları bilemem ama Menbiç’te yaşanmadıktan sonra hiçbir yerde yaşanacağını düşünmüyorum. Artık ÖSO demiyorlar, Suriye Milli Ordusu diyorlar. Onlar Türk generallerin talimatlarıyla hareket eder. Türk komutanlar onlara izin vermediği sürece bakkala bile gidemezler.”
‘TSK RUSYA’NIN ARABULUCULUĞUNDA ÇEKİLİR’'
Rusya ile Trump yönetimi arasında Suriye konusunda bir çeşit ‘uzlaşma bulunduğunu düşünen Mahalli, TSK’nın da şu anki operasyonlarına devam etmeyeceği ve Suriye ile PYD arasındaki anlaşmanın netliğe kavuşmasından sonra Rusya arabuluculuğunda geri çekileceğini öngördü. 9 Ekim’in Abdullah Öcalan’ın 1988’de Suriye’den çıkarıldığı tarih olduğunu anımsatan Mahalli, bunun sembolik önemine dikkat çekerken, önümüzdeki günlerde iki ülkeyi ‘İkinci Adana anlaşmasının beklediği’ görüşünde:
“Amerika deyince bir ara ciddi bir devlet politikası sergilediğini artık aöylemek biraz zor. Trump’tan söz etmek yarar var diye düşünüyorum. Trump Twitter’ı çok seviyor, canı sıkıldıkça bir tane tweet atıyor. Şimdi burada olsaydı tweet üzerinden soruşturma açılır ve gözaltı alınırdı. Bu işin esprisi. Amerika ile Ruslar arasında Suriye konusunda bir uzlaşma olduğunu sanıyorum. Şu anda ciddi bir dizayn üzerinde çalışıldığını düşünüyorum. Putin’in Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri’ne gitmesi çok önemlidir. Öncesinde söylediği şeyler var, çok önemlidir.
Dolayısıyla Türk ordusunun şu anki operasyonunun devam etmeyeceğini, belli bir planlama içinde Suriye ile PYD arasında yapılan anlaşmanın netliğe kavuşmasından sonra Türk ordusunun da Rusya’nın arabuluculuğuyla çekileceğini, Amerikalıların da bölgeden çekileceğini düşünüyorum. Türk ordusu Tel Abyad’a 9 Ekim’de girdi, daha doğrusu operasyon başladı. 9 Ekim 1988’de Abdullah Öcalan, Suriye’den çıktı. Dolayısıyla sembolik olarak bir anlamı vardı bunun. Bu yeni bir Adana Anlaşması demektir. Nasıl ki 1988 Ekim, Öcalan’ın çıkmasıyla Adana Anlaşması’na doğru bir hızla ilerleme kaydedildiyse ve anlaşma imzalandıysa, şimdiki operasyonla bir yeni anlaşmanın olacağını anlıyoruz. Böylece PYD ve Suriye devleti arasındaki ilişkiler netleşince uygulamada, dolayısıyla o sorun da çözülecek, Türk ordusu o bölgeden çekilecek.”
‘ESAD’LA GÖRÜŞME SÜRPRİZİ OLABİLİR’
El Mayadin’in Rusya’nın Soçi’de Erdoğan ile Esad’ı buluşturabileceği iddiaları Kremlin tarafından doğrulanmamışken, Mahalli, ‘her an bir sürpriz olabileceği’ görüşünde:
“Her an bir sürpriz olabilir. Çünkü aniden Putin’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefonda konuşması, sonra Soçi’ye davet etmesi bu bir anlamda önemliydi. Zamanlama açısından Suriye’den esen rüzgarlara da bakılırsa bir olumluluk gözlemleniyor, bir sürpriz olabilir. Daha önce de Soçi toplantısında bu üçlü zirvede bir gün önce Esad gitmişti Putin ile görüşmeye. Bu sefer bir gün önce değil de aynı gün içinde olabilir.”
‘SİYASAL İSLAM’IN ÇÖKMESİYLE AMERİKAN PROJESİ ÇÖKTÜ’
Mahalli’ye göre ABD’nin Ortadoğu’daki projeleri siyasal İslamcılığın çökmesine paralel olarak çöktü. Mahalli Trump’ın da olaylara ‘işadamı gözüyle’ baktığını ve kendi kamuoyu ve sorunlarıyla uğraşmak istediğini belirtti:
“Amerikalılar çekilecek, ben bunu öyle görüyorum. Amerikalılar çekilme kararlılığını sürdürdüğü sürece PYD’nin Şam ile yakınlaşması da işlevsel olarak daha gündemde sıcak olarak devam edecek. Zaten şu anda anlaşma yapılmıştır. Esas konu YPG saflarında savaşan 30-40 bin civarında silahlı militan ne olacak? bunlar için Suriye ordusuna bağlı bir tugay kurulacak, Suriyeli komutanlar yönetecek, ağır silahlar alınacak gibi. Bu sorun askeri anlamda çözülürse, geri kalan sorunların küçük detaylar oluğunu düşünüyorum. Hakların, dillerin verilmesi, okullarda, belediyelerde, parlamentoda Kürtlerin temsil edilmesi gibi detaylar var. Onlar üzerinde hiçbir sorun olduğunu sanmıyorum. Bütün sorun Amerikalıların oradan çekildiği andan itibaren Suriye ordusu çok hızlı bir şekilde Fırat’ın doğusunun tümüne yayılacak, ondan sonrasının da adım adım her şey belli bir sistem içinde çözüleceğini tahmin ediyorum. Amerikan projesi çöktü tabii. Siyasal İslam’ın çökmesiyle çöktü. Mısır’daki Sisi darbesi, Tunus’ta İslamcıların kaybetmesi, Suriye’de direnmesi, Yemen’de Suudilerin 5 yıldır orayı bombalamasına rağmen bir halt yapamaması, Irak’ta İran’ın müdahalesinden dolayı İran ayakta, Hizbullah’tan dolayı da Lübnan ayakta, çöktü tabii yani. İran ile Suudi Arabistan’ı kavga ettirme projesi de çöktü, orada bir çöküş var. Dolayısıyla bir tüccar, işadamı olarak Trump parayı düşündüğü için bırakın ben gideyim, kendi işime bakayım diyor, kendi kamuoyu ve sorunlarıyla cebelleşmek istiyor. Bu bir gerçek.”
‘PUTİN YÜZYILLIK PLANLAMA YAPTI, CİDDİ BİR RUS DÖNEMİ YAŞAYACAĞIZ’
Mahalli ABD yönetiminin aksine Putin yönetimindeki Rusya’nın stratejik olarak ‘yüzyıllık planlama yaptığını’ düşünüyor. Rusya’nın Ortadoğu’da her ülkeyle iştigal edebilen bir ülke olarak ilişkilerini muhafaza ederek geliştirdiğine atıf yapan Mahalli, “Ciddi bir Rus dönemi yaşayacağımızı düşünüyorum. Nasıl ki İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bir Amerikan dönemi yaşadıysak…” ifadelerini kullandı:
“Bana göre Putin, şimdiki yüzyılın yeni çarı diye düşünüyorum. Çok stratejik olarak yüzyıllık bir planlama yaptığını düşünüyorum, bunun da başarılı bir şekilde devam ettiğini düşünüyorum. Suudi Arabistan ile ilişkileri çok iyi geliştiriyor, Birleşik Arap Emirlikleri, Suriye, Irak, İran, Türkiye ile ilişkileri çok iyi geliştiriyor. Her şeye rağmen Erdoğan ile ilişkileri koparmıyor. Ciddi bir Rus dönemini yaşayacağımızı düşünüyorum. Nasıl ki İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bir Amerikan dönemi yaşadık Amerika’nın Ortadoğu’ya gelişiyle, şimdi tersi olduğunu düşünüyorum ve Putin’in de bunu başaracağını düşünüyorum, nesnel koşullardan dolayı böyle düşünüyorum.”
‘TÜRKİYE’YE BİR ŞEY YAPMAK İÇİN NATO’YU TARTIŞMAYA AÇMAK GEREKİR’
Mahalli Batılıların Türkiye’ye karşı tepkileri ve yaptırım girişimlerinin çok fazla bir karşılığı olamayacağı görüşünde. Türkiye’ye ‘zarar vermenin’ NATO üyeliğini tartışmaya açacağını anımsatan Mahalli, Türkiye’nin bütün ekonomisinin de BAtı’ya bağımlı olduğunu anımsattı. ABD’de “Türkiye bize artistlik yapıyor, haddini bildirelim” diyen çevreler olduğunu da belirten Mahalli, bunların ancak Trump’ın azledilmesi halinde etkili olabileceğini vurguladı:
“Bir şeyler yapabilse bile çok anlamlı değil bu saatten sonra. Çünkü sonuçta bir şey yapmaya kalkıştığı zaman NATO’yu tartışmaya açması gerekiyor, Türkiye’deki üslerin, Avrupalı şirketlerin tartışmaya açılması lazım. Türkiye’deki bankaların yüzde 70’i yabancı, borsanın yüzde 60’ı yabancı… Çok şey tartışmaya açılacak. Onu göze alacağını pek sanmıyorum. Ama Amerika’da ‘Türkiye bize artistlik yapıyor, haddini bildirelim’ diyen çevreler olduğunu biliyorum. Dolayısıyla bu tartışmanın Trump’ın görevden alınma sürecinin devam ettiği bir dönemde yaşanması biraz da Amerikan iç politikasıyla ilgili olduğunu da düşünebiliriz.”
‘SURİYE KAZANINCA İSRAİL DE YENİLMİŞ OLACAK’
Mahalli’ye göre Suriye etrafındaki bu gelişmeler İsrail’in de pozisyonunu zayıflatıyor. Başbakan Netanyahu’nun zaten yolsuzluklar yüzünden zorda olduğunu anımsatan Mahalli, İsrail’in bölgedeki projeleri tutmazken, Suriye’nin kazanması halinde başta Hizbullah’ın güçlenmesiyle birlikte İsrail’de daha fazla korkuya neden olacağını da ekledi:
“İsrail’de bir sorun var zaten, hükümet kurulamıyor. Netanyahu’nun işi çok zor, kuramadığı için belki içeriye de atılabilir yolsuzluklardan dolayı. İsrail politikası çok sıkışık durumda. Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri, barışma süreci damadı Jared Kushner’in aracılığıyla o da işlemedi. Zor durumda İsrail. Dolayısıyla Suriye bu savaşı kazanırsa, İsrail de yenilmiş olacak. Lübnan Hizbullahı’nın konumu çok önemli. Suriye kazanırsa, İsrail’in korkulu rüyası Hizbullah, bundan sonra daha fazla korkuya neden olacak. Çünkü Hizbullah militanları çok iyi savaştılar, özellikle sokak savaşlarından çok şey öğrendiler. Çok ileri teknolojili silahlarla donatıldılar. Bundan sonra İsrail, şimdiye kadar alıştığımız küstahlıklarını yapamayacak.”