İsmail Saymaz'ın yazısı şöyle:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart 2019’da yaklaşık 13 bin oy farkıyla kazandığı seçimin iptal edilmesinden bu yana iktidar tarafından sistematik şekilde ayrımcılığa uğruyor.
İBB’de meclis çoğunluğunu elinde tutan AK Parti, hizmet ve yatırımlara taş koyuyor, belediyenin kaynaklarını ilçe belediyelerine aktarıyor.
Bir değil, iki değil…
İmamoğlu, iş başına gelir gelmez kamu kurum ve kuruluşları belediyenin işlettiği Hamidiye Su’yu almaktan vazgeçti. İBB’nin pandemi için başlattığı yardım kampanyası durdurularak banka hesaplarındaki paralara el konuldu.
Galata Kulesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildi.
İBB’nin taksi plakası vermesi ve 142 yeni Halk Ekmek büfesi açılması engellendi.
İstanbullu değil, plaka ve ekmek ağaları kazandı.
Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin yapısı değiştirilerek İBB’nin söz üstünlüğü alındı.
İktidar bir yıldır içine sindiremediği İmamoğlu’nu rakip görerek, yurttaşın namaz kılmak için gitmediği Çamlıca Camisi’ne metro inşaatı yapıyor.
Fakat hiçbiri Sayıştay’ın yürüttüğü iki denetim kadar evlere şenlik değil.
İBB, 12 bin 334 üniversiteliye 14.800.800 TL burs vererek kamuyu zarara uğratmakla ve Kamu İhale Kanunu’na aykırı şekilde 124 bin 418 çocuğa 8.564.116 litre süt desteği sağlamakla suçlanıyor.
İBB burs verip kamuyu zarara uğratmış
Sayıştay’a göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kamuyu 14.800.800 TL zarara uğrattı. Nasıl mı?
İstanbul’daki 12 bin 334 üniversite öğrencisine burs vererek!
İBB Başkanı İmamoğlu, 2019’da seçildikten sonra ilk iş olarak üniversitelilere yılda 3200 TL burs verme kararı aldı.
İBB’ye bağlı Sosyal Hizmetler ve Bağımlılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığı bünyesinde 2019-2020 yılında 29 bin 423 öğrenciye ödeme yapıldı.
Bu yıl burs alan öğrenci sayısı 33 bin 763’e çıkarıldı.
Bursun 1200 TL’lik ilk taksiti ödendi.
Ne var ki yıllık denetim için İBB’ye gelen Sayıştay denetçileri bu işleme “Dur” dedi.
Sayıştay’ın denetim raporuna göre Yükseköğretim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanun’un ikinci maddesi Anayasa Mahkemesi’nce 2008 yılında iptal edildiği için belediyelerin burs vermesi mümkün değildi. Belediyelerin ödenekleri ancak Kredi ve Yurtlar Kurumu aracılığıyla kullanılabilirdi.
Daire Başkanı Yavuz Saltık ve bürokratları, kamuyu zarara uğrattıkları gerekçesiyle sorgulandı. Saltık, muhtaçlara sosyal yardım kapsamında hareket ettiğini belirtti.
Fakat Sayıştay denetçileri yasadışı işlem yapıldığını savunuyor.
Müfettişler, “Belediye tarafından doğrudan yapılabileceğine dair bir yasal düzenleme bulunmadığından burs ödemeleri kamu zararına neden olunmuştur” diyor.
Bu dosya, geçen yıl 12 bin 334 öğrenciye ödenen 1200’er TL’lik bursları içeriyor.
Aynı yılın ikinci ve üçüncü taksitleri ve bu yılın ilk taksiti için de işlem yapılması bekleniyor.
Halk Süt endüstriyel ürünmüş
İmamoğlu, göreve geldikten sonra İBB, 3-6 yaş arasındaki 124 bin 418 çocuğa 8.564.116 litre süt desteği sağladı.
Sütler Kamu İhale Kanunu’nun istisnaları düzenleyen üçüncü maddesi gereğince Tire Süt Müstahsilleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’inden ihalesiz şekilde satın alınmıştı.
Sayıştay denetçileri alımın ihale ile yapılması gerektiğini savunuyor.
Belediyenin tarım ve hayvancılık ürünü satın alabileceğini ancak pastörize sütün bu kapsama girmediğini savunuyor.
Denetçilere göre üreticiden maşrapa ve güğümlerde süt alabilirsiniz.
Fakat paketlenmiş şekilde asla…
Çünkü endüstriyel ürün sayılıyormuş.
Evrakta şöyle deniyor:
“İşlenip dönüştürüldükten sonraki hali endüstriyel ürün olduğundan üreticinin ürünü kabul edilemez. Sütün bazı işlemlerden geçirilip sterilize edilerek paketlendikten sonraki hali işlenmiş sanayi ürünü haline geldiği için sütün satıcısı doğal ürün üretici kapsamından çıkmaktadır.”
İBB, bugünlerde süt sorgusuna çekilmeyi bekliyor.
Ancak ne burs ödemekten, ne de Halk Süt’ü dağıtmaktan vazgeçeceklerini söylüyorlar.
İstanbul’da belediye sığınma evi açtı
Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı, İmamoğlu’ndan sonra belediyenin en etkin birimi haline geldi.
Pandemi döneminde 74 bin 056 vatandaşa 247 bin 874 market kartı desteği verildi.
700 bin aileye gıda desteği sağlandı.
Örnektepe ve Sulukule’de yoksullar için mahalle evleri açıldı.
Kadın Dayanışma Evi kuruldu. Bu evde 48 kadın ve 44 çocuk kalıyor.
16 ilçede kreş hizmete geçti.
İlk kez bağımlılık birimi oluşturuldu.
‘Yuvamız İstanbul’ kapsamında 3-6 yaş arasındaki 634 çocuk okul öncesi eğitim alıyor. 0-3 yaş bebeklerin gelişimini desteklemek üzere 19 ilçede 534 aileye ulaşıldı.