Ne kadar kutsallık varsa hepsini kullanabildiğimiz bir dava...
Bizim haricimizde kim varsa hepsini kutsallık çemberinin dışına itebildiğimiz bir dava...
Bizimle yola çıkıp ayrılanların dahi bir anda düşmanlaştığı bir dava...
Hem dış güçlerin saldırdığı...
Hem de iç güçlerin karşı çıktığı bir dava...
Bu davada olmayan yok... Yola çıkılanların hainleştiği, yolda bulunanların kutsandığı bir dava.
Ve ve ve... Parası, mafyası, kirli ilişkilerin ayyuka çıktığı bir dava.
Önceki akşam Halk TV’de TMSF çatısı altındaki şirketler ile siyasetin ilişkilerini konuştuk. Ayrıca Mafya-Siyaset-Devlet ilişkilerini de ele aldık.
Resmen 90’lar diyeceğim ama maalesef 90’lardan da kötü...
O zaman bile devlet işler ve bazı bilgiler bir şekilde ortaya çıkardı. Şimdi çok daha karanlık ve kirli...
Ama oyuncular nerede ise hep aynı.
90’lardan daha kötü olan bir başka nokta daha var: O da ekonomi...
Mafya-Siyaset-Devlet iç içe geçince ekonominin iyi olmasının imkanı mı olur?
Rahmetli Adnan Kahveci ne diyordu: “Bir ülkede siyasetçiler fakir olmalıdır ki, millet zengin olsun. Ülkede siyasetçiler zengin oluyorsa millet fakir olur.”
Durumu ne güzel ifade ediyor... Fakirlik çekiyorsanız bilin ki sebebi şu üçgendedir: Mafya-Siyaset-Devlet üçgen çalışıyor demektir.