Pendikspor Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, takımının Süper Lig'deki durumunu, Türk futbolunda son dönemde yaşanan sorunları, eski kulübü Beşiktaş hakkındaki düşüncelerini ve gündeme ilişkin görüşlerini Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabirine anlattı.
31. mevsimde İbrahim Üzülmez, bu haftaki Samsunspor deplasman maçının hazırlıklarında iyi bir iş çıkardıklarını belirterek, şöyle konuştu: "Oyuncularımız geldiğimiz günden itibaren bize inanmaya başladı. Hem saha içinde hem de saha dışında güzel bir sinerji yakaladık. F.Bahçe maçını kaybettik, oyun olarak yükselen taraf Pendikspor'dur.Amacımız elbette milli takım devresini en iyi şekilde değerlendirmek.Takımımızda psikolojik sorunlar vardı. Göreve geldiğimizde oyuncularla kişisel olarak yaptığımız görüşmelerde Pendikspor'un önümüzdeki sezon bu mücadelede en iyi konumda olması adına çok güzel geri dönüşler aldık. Oyuncularıma inanıyorum ve güveniyorum. "Çok karakterli bir oyuncu grubum var" dedi.
"SAMSUNSPOR MAÇIYLA BU SİNERJİYİ DEVAM ETTİRMEK İSTİYORUZ"
Kazanmanın bir yolunu benimsemeleri gerektiğini anlatan 50 yaşındaki oyuncu, şöyle konuştu: açıkladı Teknik direktör şunları söyledi: "Belki Konyaspor'a karşı iyi başlamadık ama hem Fenerbahçe'ye karşı, hem de gelecek hafta İstanbul'a karşı Pendikspor takımı sahada doğru şeyler yaptı. deplasmanda ise F.Bahçe sadece 60. sırada yer aldı. dakikada herkes olumlu görüş bildirdi.. İstanbulspor maçı oynadık. Rakibimiz en iyi geçiş takımlarından biri. Hem Ankaragücü hem de Antalyaspor, rakiplerinden puan alan ve deplasmanda 13-15'inci sırada yer alan bir takıma sahipti. İlk yarıda İstanbulspor'u ceza sahamıza sokmadık, ikinci yarıda maçı iki pozisyonla tamamladık. Demek ki doğru olanı yapıyoruz. Rakibi doğru analiz ediyoruz. Gerçek şeyler üretmeye başladık. "Bu sinerjiyi Samsunspor maçıyla da sürdürmek istiyoruz" dedi.
"SON BASKIYI YAŞAMAMALIYIZ"
Üzülmez, ligde kalma mücadelesi verdiklerini söyledi. "Sonuç olarak düşmemeye çalışan bir takımız. Oyuncularımızı her maça final olarak hazırlamak zorundayız. Onlara her maçın ne kadar değerli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Nasıl ki İstanbulspor maçı çok önemliyse, Şu anda oynadığımız Samsunspor maçı da çok önemli. Final baskısını hissetmemeliyiz. Son iki sezona baktığımızda bu takım ligin en çok gol atan takımlarından biri. Öncelikle bu zayıflığı gidermemiz gerekiyor. Ön bahçeyi tamir etmemiz gerekiyor. Önümüzde güçlü oyuncularımız var. Umut Nayir, Mame Thiam, Abdoulay Diaby, Halil Akbunar, Erencan Yardımcı gibi çok önemli oyuncularımız var. "Açıkçası takım savunmasını geride bırakmamaya çalışıyoruz" dedi.
Ligin son haftaya kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğine vurgu yaptı. İbrahim Üzülmez, şöyle konuştu:
"İstanbulspor'un galibiyeti önemli. Samsunspor maçının galibiyet açısından ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Eğer bu pozisyondaysanız mağlubiyet ihtimaliniz daha az olmalı. Oyuncularımız Zaman zaman bu baskıyı hissediyoruz, toplantılar düzenleyerek onları bu baskıdan kurtarmaya çalışıyoruz. Pendikspor'un giderek oyun anlamında ne kadar güçlendiğini görmek istiyoruz. Oyuncularımın kazanmaya başladıkça kendilerine olan güvenlerinin arttığını düşünüyorum. İnanıyoruz. Bir kıvılcımı ateşledik. Bazıları Pendikspor'un pek şansının olmadığını söylüyor. Vazgeçmek doğamızda yok. Kaybedebiliriz ama mücadele ederek kaybetmemiz gerekir. Yavaş yavaş oyuncularımın bu anlayışa sahip olmadığını göstermeye başladık. Yukarı taşımamız lazım. Bundan sonra kimsenin aklında olumlu konuştuğu bir Pendikspor'un olduğuna dair hiçbir şüphe olmamalıdır. Buna devam edeceğiz. Sonuna kadar bu yarışın içindeyiz."
Göreve gelmeden önce zihinsel engelli oyuncularla karşılaştığını söyleyen Üzülmez, şöyle devam etti:
"Biz zaten kriz öğretmeniyiz. Eğer bu teklifler bir kriz anında gelirse, o da elbette Premier Lig'dir. Başkanımızla oturup konuştuğumuzda başkanımız bize güvendi ve bize çok güvendi. O takımda olmam gerektiğini söyledi. Bu anlamda kendisine çok minnettarım. Takımı analiz ettiğimizde çok yetenekli oyuncuların olduğunu düşündük. Biz gelmeden birkaç oyuncu düştü. Bunu ortaya çıkarmaya ve insanları inandırmaya çalıştık. Onlar da inanmaya başladılar. Bu teklif geldiğinde çok heyecanlandık. Takımımızla Premier Lig müsabakasında yer almamız gerektiğini görüştük. Alt liglerde şampiyonluklarımız, başarılarımız var, orada da güzel işler yaptık. Bunun bizim için bir fırsat olduğunu düşündük. Her oyuncu oynamak ister. Umarım bu beraberlik devam eder."
"KİMSE İĞNENİN KENDİSİNE BATMASINI İSTEMİYOR"
Türk futbolunun son dönemdeki sorunlarına değinen deneyimli çalıştırıcı, şunları söyledi: "Biz sevinçleri de üzüntüleri de abartan bir ülkeyiz. Futbol ilgi grupları gibi bir yapımız var. Kimse onlara iğne batırılmasını istemez. Kimse kendini eleştirmiyor. Herkes şapkasını şapkasına koymalı ve nerede hata yaptıysa kendisini eleştirmelidir. Ben de yapıyorum, başkanlar da yapıyor, yöneticiler de yapıyor, oyuncular da yapıyor, taraftarlar da yapıyor. Bu o kadar yaygın bir inanıştır ki, keşke olmasaydı. Umarım son olur. O heryerde. Bu başka yerlerde de yaşandı. Ben de bir açıklama yaptım. Kendim de özeleştiri yapıyorum. Ben de bu dürüstlüğü gösteriyorum. Konuk olduğum bir maçta bana karşı yapılan eylemlerin doğru olmadığını birilerinin bilmesi gerekiyor. Doğruyu söylemiyorsunuz ama bizi hep bu bakış açısıyla eleştiriyorsunuz. Siz beni eleştirin ben de kendimi eleştireceğim ama siz bu taraftaki icraatı eleştirmezseniz doğruyu bulamayız. Toplumların da özeleştiri yapması gerekiyor. Karşı taraf çıkıp böyle bir olayın yaşandığını ve burada bir ceza verilmesi gerektiğini söylüyor. Bu cezaya baktığınızda, bu taraftara ya da hak ettiği cezayı vermesi gereken topluluğa baktığınızda, aynı hatayı bir iki yıl önce de yapmışlardı. Kendisine gelince, cezalandırılmayacağını söylüyor. Ama mekanın cezalandırılması gerektiğini söylüyor. Bu mantıkla bunu nasıl değiştirebiliriz? Bu mantıkla futbolu bir üst seviyeye nasıl taşıyabiliriz? "Futbolun tüm paydaşları, art niyet düşünmeden, iyi niyetle sorumluluk almalıdır" dedi.
"İÇİMİZDE FUTBOLU KANITLATIYORUZ"!
İbrahim'in, Türk futbolunun paydaşlarından biri olarak her konuda kendisini eleştirdiğini vurguladı. Üzülmez, "Sosyal ağlarda da inanılmaz programlar var." Herkes üzerine düşeni yapmadıkça daha iyiye gidemeyeceğiz. "Ben efendi olayım, her şey olur" anlayışıyla gidersek olaylar yaşanmaya devam edecektir. Kredi almadan, kimsenin sırtına basmadan dürüstçe şampiyon olabilir miyiz? Tarafsız olabilirsek bu ustayı herkesin övmesi gerekir. Bizde öyle bir anlayış yok. Önemli oyuncular geldi. Oyuncuların 5 milyon Euro'nun üzerinde sözleşmeleri var. Futbolu dibe çekiyoruz. Zaten maçımızın favorisi de F.Bahçe'ydi. F.Bahçe Pendikspor'u yenebilir. Orada da bize saygı gösterilmiyor mu? Her zaman suçlu biz miyiz? Evet, keşke açıklamalarım olmasaydı. Zaten kendimi eleştirdim. Karşı tarafın da o özeleştiriyi yapması lazım. Tüm futbol paydaşlarının ortak karar alması, ortak cezalar alması ve uygulaması gerekiyor. Cezalar ağır olmalı. Yaptım mı? Cezasını ben çekeyim. Bunu başkası yaptı mı? Cezasını o çeksin. "Bence bu cezalar ağır cezalar olmalı" dedi.
"ERKEKLERİN SAÇLARINI SEVMİYORSUNUZ, SEVİYORSUNUZ"
"Cezaların takım, taraftar, teknik direktör ne olursa olsun uygulanması gerektiğini düşünüyorum. .'' diyen Üzülmez, şöyle devam etti:
"Futbol Geriye giderse burada suçlu o.."