Önce başlık niye böyle, oradan başlayalım: Beşiktaş stadını açıyor, manevi bir değeri var bu gecenin, üstelik başlama vuruşunu rakibe vermeyi kabul etmiş centilmen Bursa hoş karşılıyanıyor... Ama daha 4. dakikada hakeme abartılı itiraz eden Hamza Hoca çok ayıp etmeye başladı ve ikinci yarının sonlarında tavırlarını devam ettirince oyundan atıldı. Hamza kardeş, seni düzgün bir insan bilirdim, ama değilmişsin demek ki..
Gelelim Şenol Güneş'e; Sen Beşiktaş'ın tarihine damga vuracak bir maçına puan savaşına çıkıyorsun, ilk onbirine bakıyorum, çelişkiler içindesin. Bu sezon hiç şans vermediğin Serdar birden bire ilk onbirde, acaba Beck son anda sakatlandı mı diye düşünüyorum, olmadığını 83'de oyuna girince anlıyorum.
Son iki maçta stopperlerden birinin tercihini Alexis yerine Necip diye kullanıyorsun, ama bugün yok ilk onbirde.
Alexis'le başlıyorsun maça, 'olabilir, tercihtir' diyorum. Ama şampiyonluğa oynayan, 3-2 önde olan takımına son 10 dakikada iki bek değişikliğini kesinlikle kabul etmiyorum. Çünkü bu değişikliklerle futbolcularına son dakikalarda "skorun üstüne yatın" mesajını veriyorsun ve bu da sirayet ediyor sahaya. Olay Queresma'nın atılmasına kadar gelişiyor..
Sonuç olarak Beşiktaş çok değerli 3 puanı aldı ve şampiyonluk mücadelesinde büyük avantaj elde etti, ama teknik direktör sınıfta kaldı bence..
Kalan haftalarda neler olacak bilemem, ama bildiğim bir şey var; Beşiktaş futbolcuları bu avantajı değerlendirecekler Şenol Hoca'ya rağmen...
Çok tepki alan Pazar günkü açılışa gelirsek, ileride bu konudaki düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım sevgili ABC okuyucuları, ama şimdilik şunu yazabilirim, "halkın takımı" Beşiktaş'a böyle bir açılışı yakıştıramadım.