Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Bize Kürtçe öğretmek için dayak atıyorlardı’ diyorlar. Bizim de doğru Türkçe yazmamız için öğretmenlerimiz kulağımızı çekiyordu. Şikayet etmiyorum hatta eline sağlık diyorum. Benim Türkçe imlamı herhalde annem Şefika Karasel Ortaylı düzeltecek değildi. Türkiye’nin faşizmle millete Türkçe öğrettiği yok" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. İlber Ortaylı 600’e yakın öğretmen, eğitim fakültesi dekanı ve akademisyenin katıldığı Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Eğitimde Gelecek Konferansı’nda konuştu.
Türkiye’deki eğitim sistemine dair olumsuz bir tablo gördüğünü anlatan Ortaylı’nın Sözcü Gazetesi’nde yer alan açıklamaları şöyle:
“Türkiye gibi ülkelerin eğitim mantığında ‘idealist öğretmen’ yapısı var. Onlar da taşradaki en ücra yerlere, ‘Öldürülecek olsam da, gidip Türkçe öğreteceğim’ diye bakıyorlar. Sistemde Türkçe öğretme eğiliminin ön planında Türk çocuklarının olması kabul edilemedi. Milliyetçilik yapmıyorum. Cehaletin karşısındayım. Türkiye Cumhuriyeti’nin öğretmenleri Doğu’daki çocuklara Türkçe öğretmeyi bir insanlık vazifesi olarak düşündüler. Türkçe öğrenir, okur-yazar büyük adam olur, köyünde bile hiç Türkçe hiç konuşamayan çobanlar, köylü kadınlar olmaktan kurtulurlar gibi bir eğilimin yani bir vatandaşlık eğiliminin sonucudur.
BENİM İMLAMI ÖĞRETMENİM KULAĞIMI ÇEKEREK DÜZELTTİ
Bize Kürtçe öğretmek için dayak atıyorlardı’ diyorlar. Bizim de doğru Türkçe yazmamız için öğretmenlerimiz kulağımızı çekiyordu. Şikayet etmiyorum hatta eline sağlık diyorum. Benim Türkçe imlamı herhalde annem Şefika Karasel Ortaylı düzeltecek değildi. Öğretmenim Şefika Gülöksüz kulağımı çekerek düzeltti. Türkiye’nin faşizmle millete Türkçe öğrettiği yok.
MAARİF İSTİKBALİMİZ ÇOK KARANLIK
Geçmişteki özel okulların arkasında fedakarlık ve idealizm yatıyordu. Maalesef, bugünkü özel okullar için aynı şeyi söyleyemem. Bu sisteme ciddi suretle el atılmazsa, maarif istikbalimiz çok karanlık. Çocuğunun, eğitimine çok önem veren ve bir sınıf yaratması mümkün olan bir zümre heba edilmiş olacak.