İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Yüksek İstişare Kurulu toplantısında 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili FETÖ'ye karşı yürütülen kararlı mücadeleden asla taviz verilmeyeceğinin üzerinde hassasiyetle durulmuştur" açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu toplantısı, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirildi.
Konuya ilişkin İletişim Başkanı Fahrettin Altun tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
- Toplantıda, Barış Pınarı Harekatı’nın bölgesel ve uluslararası yansımalarının yanı sıra Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele konuları ele alınmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız, Barış Pınarı Harekatı ile ilgili olarak Yüksek İstişare Kurulu üyelerini bilgilendirmiş, harekatın hazırlık aşamasından bugüne kadarki seyrini bütün boyutlarıyla resmetmiştir.
- Türkiye’nin Suriye’de haklı bir mücadele yürüttüğünü belirten Sayın Cumhurbaşkanımız, son üç yılda Suriye’de gerçekleştirilen üç önemli harekatın da esas amacının başta PKK-YPG ve DEAŞ olmak üzere terör örgütleriyle mücadele olduğunu vurgulamıştır.
- Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeleri, mülteci meselesinin yükünü çeken, terör örgütlerine katılmak üzere bölgeye akın edenlerin önünde adeta duvar ören Türkiye’nin hak etmediği ithamlarla karşı karşıya kaldığını belirtmiş, ülkemizin uluslararası alanda maruz kaldığı ağır baskıların Barış Pınarı Harekatıyla daha da arttığına işaret etmiştir.
- Bu bağlamda Türkiye’nin haklı mücadelesini uluslararası kamuoyuna anlatmak ve daha önce eşi benzeri görülmemiş derecede şiddetli bir biçimde ülkemiz aleyhinde sürdürülen kara propaganda faaliyetleri ile mücadele etmek amacıyla stratejik iletişim kanalları, yumuşak güç unsurları ve parlamenter diplomasi araçlarının nasıl daha iyi kullanılabileceği hususu bütün boyutlarıyla müzakere edilmiştir.
- Kurulda ayrıca 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili FETÖ’ye karşı yürütülen kararlı mücadeleden asla taviz verilmeyeceğinin üzerinde hassasiyetle durulmuş, şehit ve gazilerimiz minnetle anılmış, bu alçak terör örgütüyle mücadeleyi zaafiyete uğratma potansiyeli taşıyan tutum ve davranışlara asla izin verilmeyeceği güçlü bir biçimde vurgulanmıştır.