Eski Cumhuriyet Başsavcısı ve CHP üyesi İlhan Cihaner, Birgün'deki köşesinde tezkereye “evet” diyen partisinin tutumunu eleştiren Cihaner, CHP'nin yerel seçimlerde ortaklaşan seçmen iradesine tamiri çok zor bir darbe indirdiğini söyledi.
BirGün’deki köşesinde "Yaşadığımız ‘şey’!" başlıklı yazısına, "Yazıya provokatif ve absürt bir soruyla başlayacağım" diyen Cihaner, 'harekatı şu sözlerle özetliyor:
"Diyelim ki sabah uyandığımızda tarım bakanımız facebooktan Avusturya’ya savaş ilan ettiğimizi açıklıyor. Kamuflajları giymiş Viyana’ya girinceye kadar durmayacağımızı, zaten oraların bir zamanlar bizim olduğunu, Avusturya’nın terör örgütlerine destek verdiğini anlatıyor. Harekâta kendisinin komuta edeceğini, sadece bedelli askerlerden oluşacak ordumuza, maaş verdiğimiz Neonazi grupların destek olacağını anlatıyor!
“Ne oluyor yahu!” demez misiniz? Yapılan “şeyi” hedefinden yöntemine kadar eleştirmez misiniz? Ülkeye vereceği olası zararları tartışmaz mısınız? Yoksa bu tartışmaları yapanlara vatan haini mi dersiniz? Gene “vatan haini deriz” diyorsanız yazının gerisini okumanıza gerek yok! Ama kafanızda azıcık soru oluştu ise, iktidarın arkasında koşulsuz şartsız sıralanmanın her zaman doğru olmayabileceğini kabul etmiş oldunuz. Yani bir askerî harekâtı/savaşı eleştirmek kategorik olarak hainlikle eş tutulamaz. Tam tersi yurtseverliktir. Buraya kadar yazdıklarım milliyetçi duygularla hızlı refleks verip eleştirileri ihanetle eşdeğer tutan her siyasi düşünceden yurttaşlarımızaydı."
Cihaner'in partisinin tutumunu eleştirdiği bölümse şöyle:
"Askeri, ekonomik ve toplumsal maliyeti bu kadar ağır olacak bu ‘şeyin’ ülkemizin iç politikası ile ilgisinin propaganda edilen gerekçelerden daha fazla olduğu ortada. Öcalan’ın mektubu, kayyum uygulamaları, CHP’yi PKK ile eşdeğer tutma girişimlerinin başaramadığını bu ‘şey’le elde etmiş oldu iktidar. Yerel seçimlerde ortaklaşan seçmen iradesine tamiri çok zor bir darbe indirdi. Maalesef bu tuzağın işlevsel hale gelmesinde asıl belirleyen CHP’nin tezkereye verdiği destek oldu. Bu tezkere ve tartışmalar hem Kürt sorununun güncellenerek kalıcı çözümü için, hem sıvasız yoksul evlere gelecek cenazelerin engellenmesi için, savaşın sınıfsal niteliğinin ortaya konulması için, Ortadoğu Halklarının antiemperyalist bir çizgide dayanışmasının inşası için, AKP’nin özünde ABD’ci çizgiye hizmet eden iki yüzlü politikalarının teşhiri için, Suriye yıkımında Batı’nın sorumluluğunun, Kürt hareketindeki şiddet yanlısı ve ABD’ci eğilimlerin eleştirisi için; ezcümle kurucu cesur bir siyaseti dillendirmek için kullanılabilinecekken hepsine onay verilmiş oldu. Peki bu tutum İktidarı, CHP ve liderini şeytanlaştırmadan vaz mı geçirecek? Kesinlikle olmayacak bu. Bir yandan siyasi özgürlükler iyice daraltılacak, savaşın faturası yoksullara kesilecek, ekonomik kriz de savaşa havale edilecek."