İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün Artİstanbul Feshane’de yabancı basın kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. İmamoğlu, medya temsilcilerine İBB’nin çalışmalarını ve İstanbul depremi hazırlıklarını anlattı, Murat Kurum'un sözlerine yanıt verdi ve soruları cevapladı.
KURUM'UN DEPREM AÇIKLAMASI VE İMAMOĞLU'NUN YANITI
Cumhur İttifakı’nın İBB başkan adayı Murat Kurum’un depremle ilgili yaptığı açıklama gündeme geldi. İmamoğlu, Kurum’un dönemindeki deprem çalışmalarına ve devletin İstanbul'a desteğine yönelik sorulara detaylı cevaplar verdi.
İmamoğlu, "Sayın Kurum ile bakanlık döneminde Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaja karşı ortak toplantılar yaptık. Bu ortak toplantıların ilkinde muhtemelen benim konuşmamdan endişe etmiş olacak ki; ‘Arkadaşlar burada müsilajı tartışacağız. Ne olur Kanal İstanbul gibi başka meseleleri bu sürecin içine katmayalım’ demiştir. Yani aslına bakarsak Kanal İstanbul meselesinin gerçekleşmesi halinde Marmara Denizi'nin bırakın müsilajı, öleceği nettir. Kaybolacağı, yok olacağı nettir. Ama ona rağmen böyle bir taleple toplantıyı açmıştır. Yani İstanbul meselelerine duyarlılığın önünde sayın Cumhurbaşkanı'nın ne istediği ne istemediği, neden hoşlandığı ya da neden hoşlanmadığı onlar için daha öncelik meselesidir. Müsilaja karşı Marmara Denizi’ni korumak için alınan kararlar kapsamında Adalar’da imar planı yapma yetkileri İBB’nin elinden alındığını hatırlatmak isterim. Gerçekten teknik, idari ve düzenli bir İstanbul düşüncesinden ziyade ne yazık ki rant, siyaseten neye işe yarar, siyaseten kimi koruruz, nasıl daha baskı altında tutarız anlayışını temsil ederler." dedi.
"KANAL İSTANBUL’U BU ŞEHİRDEN UZAK TUTTUK"
İmamoğlu, İBB'nin tutumunu vurgulayarak, "Kanal İstanbul gibi bir baş belası işi, bu şehrin başından uzak tuttuk" dedi. İmamoğlu, Kurum'un dönemindeki politikalara karşı İBB'nin nasıl bir tutum sergilediğini ve Kanal İstanbul'un gündemde olmamasını sağladıklarını anlattı. Başkan İmamoğlu, "Devlet, hükümet desteği derken; yanlış bir destek ülkeyi başka yerlere götürün ya da şehirleri. Onun altını çizeyim. Yani bazen hükümet ve belediye ortaklık yapınca askeri alanların dolduğu, kulelerin sıklaştığı ya da sahillerin binalarla dolduğu bir düzenle de karşı karşıya gelebilirsiniz. Biz İstanbul'da ortaya koyduğumuz tavırla en başta Kanal İstanbul gibi bir baş belası işi, bu şehrin başından uzak tuttuk. Ve başlayamadılar. Bugün eğer sayın Kurum'a ‘İstanbul'un gündeminde olmayan bir konu, bizim de gündemimizde olmaz’ dedirtebiliyorsak, 10 ay önce hararetle nasıl ağız dolusu cümleler kurduğunu görürseniz aslına bakarsak bizim nerede durduğumuzu ve nasıl bir zekice ve prensipli bir süreç yönettiğimizi de görürsünüz." dedi.
"BENİM KONUŞMAMDAN ENDİŞE ETMİŞ OLACAK Kİ"
İmamoğlu, Kurum ile Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaja karşı yapılan toplantılara da değindi. İmamoğlu, bu toplantılarda Kanal İstanbul gibi farklı meselelerin gündeme getirilmesine karşı çıkarak, İstanbul'un sorunlarına duyarlı bir tutum sergilediklerini belirtti. İmamoğlu, "Bakanlık olur vermediği için İSKİ’ye yönetim kurulu üyesi atayamadık. Bizim İSKİ'de yazdığımız yönetim kurulu taleplerinin hiçbirine onay yazısı gelmemiştir. İSKİ'de emekli olan yönetim kurulu üyelerinden dolayı neredeyse İSKİ çalışamaz hale geleceği bir ortamda tedviren İSKİ Genel Müdür Yardımcılarını görevlendirerek İSKİ'nin yönetim kurulu olarak çalışmasının sürdürülebilmesini sağlamışımdır. Bir ismin atamasına bile onay verememişlerdir. Niye biliyor musunuz? Siyasi onay alamadıkları için." dedi.
"İSKİ’YE YÖNETİM KURULU ÜYESİ ATAMAMIZA İZİN VERMEDİLER"
İBB Başkanı, İSKİ'de yaşanan yönetim kurulu atama sürecinde devletin izin vermediği durumları dile getirdi. İmamoğlu, Bakanlık onayının alınamadığı için İSKİ'ye yönetim kurulu üyesi atayamadıklarını ve bu konuda yaşanan engelleri detaylı bir şekilde anlattı. İmamoğlu, İBB'nin yeni itfaiye eri alımı talebine devletin engel çıkardığını ifade etti. Depreme karşı mücadelede güçlü bir itfaiye ordusuna ihtiyaç olduğunu belirten İmamoğlu, yapılan başvuruda devletin onay vermediğini ve İBB'nin bu konuda yaşadığı zorlukları kamuoyuyla paylaştı.
İmamoğlu konuşmasında, "İBB olarak yeni 3 bin 500 itfaiye eri almak için yaptığımız başvuruda engel çıkardıklarını hatırlatmak isterim. Depremi konuşuyoruz. Afete karşı mücadelede acilen yeni yetişen kuvvetli bir itfaiye ordusuna ihtiyacımız var dedik. Ve 3 bin 500 itfaiye eri talebimizi sunduk. 750’si onaylandı. Daha sonra bir daha itfaiye eri alımı için onay gönderilmedi. Niye biliyor musunuz? İBB, Ekrem İmamoğlu döneminde itfaiye eri almasın. Bir itfaiye erini almak, eğitimlerini tamamlayıp işe başlatması bir yıl sürüyor. O insanın gerçekten kudretli, bilgili bir hale gelip de önemli bir personel şekline dönüşmesi de en az beş yıl. Belki bizim bugün alacağımız bir personel bir sonraki dönem başka birinin yönetiminde görev yapıyor olacak. Zaten şeffaf alımlar yaptık. Buna bile onay vermedi. Ve biz bu 3 bin 500 sayısını belirlerken hepsi şahittirler; bunun acil gereksinim olduğunu, önceki dönem valimiz, şimdiki İçişleri Bakanımızla görüşerek hem itfaiye eri, hem zabıtanın özellikle afetle ilgili şart olduğunu, bu mevzuda destek istediğimi dile getirmiştim. Bu talebimizi en az benim kadar rakamlarıyla önceki dönem valimiz olan şimdiki İçişleri Bakanımız da çok iyi biliyor. Bakınız bu onayları bile veremeyen kişi; iradesinden, yetkisinden dolayı ne kadar özgün davranabileceğini ne kadar 16 milyon İstanbullunun belediye başkanı olabileceğinin yanıtını topluma vermesi lazım." dedi.