İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, sabah saatlerinde gözaltına alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in soruşturmasıyla ilgili bir açıklama yaptı. İmamoğlu, gözaltına alınma sürecinin ardından iktidara birçok soru yöneltti. "TUSAŞ’a saldıran teröristleri izlemek yerine devlete senelerce hizmet etmiş akademisyenleri mi seyrediyorsunuz?" diyerek durumu eleştirdi.
BELEDİYE BAŞKANI GÖZALTINDA
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, sabah saatlerinde "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla gözaltına alınmış, evinde ve belediye binasında yapılan aramalarda birçok materyale el konulmuştu. İmamoğlu, bu gözaltının arkasında yatan nedenleri sorguladı ve durumu kamuoyuna taşıdı.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI ENDİŞESİ
İmamoğlu, açıklamasında soruşturmanın dikkatle izlendiğini belirterek, "Sayın Ahmet Özer’e yönelik operasyon, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına dair endişelerimizi daha da artırmıştır" dedi. Ayrıca, "Yargının siyasallaştırılarak siyasi rakiplerin oyun dışına atılması amacıyla kullanılmasının, demokratik hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu vurgulamak zorundayım" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, daha önce kendisine yönelik açılan ve kamuoyunda "Ahmak Davası" olarak bilinen davanın da benzer bir durum olduğunu belirtti. "Devlet ciddiyetinden ve yargı tarafsızlığından uzaktır" diyerek, yaşananların yargı bağımsızlığına darbe vurduğunu ifade etti.
ŞAFAK OPERASYONLARINA DİKKAT
Ahmet Özer’in emniyet güçlerinden kaçma ihtimali olmadığını belirten İmamoğlu, "İfadeye çağrılmak yerine, bir şafak operasyonuyla gözaltına alınması uygunsuzdur" dedi. "Siyasi rakiplerin önünü kesmeye yönelik bu tür uygulamalar, hukuk ve adalete değil, yalnızca iktidarın amaçlarına hizmet etmektedir" şeklinde konuştu.
İmamoğlu, Özer’in 10 yıl boyunca 694 terör örgütü mensubuyla görüştüğü iddialarını da eleştirerek, "Eğer bu iddia doğruysa, kendisinin ayda 5-6 terör örgütü mensubuyla görüştüğü anlamı çıkmaktadır. O halde neden bugüne kadar beklediniz?" dedi.
SONUÇ OLARAK...
İmamoğlu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin herkes için eşit ve adil hizmet üreten bir yapıya kavuşturulması gerektiğini vurguladı ve "Bu siyasi ve kurumsal çürümeyi bitireceğiz" diyerek sözlerini sonlandırdı.