IMF'ye borç değil taahhüt verdik

Gazeteci Çiğdem Toker, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "IMF'ye borç verdik" sözleriyle ilgili yazdığı yazıda, 2014 yılında Sezgin Tanrıkulu'nun sorusuna yanıt veren Ali Babacan "IMF'ye borç değil taahhüt verdik" sözünü hatırlattı

 

 Sözcü yazarı Çiğdem Toker bugün yayımlanan yazısında Erdoğan'ın diline doladığı IMF'ye borç verdik sözünün altında yatan gerçeği yazdı.  

İşte Toker'in yazısının ilgili bölümü:

IMF, Türkiye'den borç istemedi. Türkiye, IMF'ye borç vermedi. IMF üyesi Türkiye, bu sıfatı dolayısıyla 2012 yılı başında Meksika'da toplanan G-20 zirvesinde alınan karar gereği, diğer ülkelerle birlikte IMF'ye bir taahhütte bulundu. G-20 kararı, küresel ölçekteki mali krize karşı IMF kaynaklarının arttırılması, bunun için de ortak bir “fon havuzu” oluşturulması yönündeydi. Başta zengin G-20 ülkeleri olmak üzere, IMF'nin kurucusu ya da üyesi ülkeler kotaları oranında taahhüt verdi. Türkiye'nin payına 5 milyar dolar düştü. Toplam taahhüt, 456 milyar dolara ulaştı. Misal, Çin'in IMF'ye verilen bu taahhütlerdeki payı 43 milyar dolardı.

GERÇEKLER ARŞİVDE

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ihtiyaç duydukça başvurduğu “IMF'ye 5 milyar dolar borç verdik” beyanı, bağımsız iktisat yazarları tarafından defalarca tekzip edildi. Gerçeği anlatıldı. Ama belli ki ya anlamı olmuyor ya da Erdoğan, biatçı medyanın habercilikle maluliyetine fazla güveniyor. Oysa gerçekler öyle açık ve çeşitli formlarda arşivlerde durmakta ki; insan bunca bilgi/belgeye rağmen, aynı yanıltıcı beyanın ısrarla tekrarına -her şeye rağmen- şaşırmadan edemiyor. (Tam bu anda, “Niye şaşırdınız ki”, “Bunda şaşacak ne var” diyen, diyecek olan sayısız okuru duyar gibiyim. Hemen cevaplayayım: Şaşırmamak bir fazilet değil. Anlamak, kavramak başka, şaşırma yetisini diri tutmak bambaşka. Yeri gelmişken, not da düşeyim: Gazetecilik şaşırma duygusunu kaybederek yapılacak bir iş değil.

BORÇ DEĞİL TA-AH-HÜT

Babacan'ın bakanlığı döneminde, bu taahhüt sürecine ilişkin açıklamalarına gazeteci olarak tanıklık ettim, haberini yazdım. Arşivde internetten herkesin erişebileceği belgelerden biri ise şu: Meksika'daki G-20 toplantısından 2.5 yıl sonra, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bu konudaki son gelişmeleri içeren soru önergesini dönemin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına veriyor.   Babacan da IMF kaynaklarının arttırılması amacıyla Merkez Bankası'nın 5 milyar dolar taahhütte bulunduğunu belirtiyor. Sonra -zamanın- Hazine Müsteşarlığı'nca hazırlanan cevap metniyle daha ayrıntılı bilgi veriyor.  

TOPLAM 456 MİLYAR DOLAR

G-20 ülkeleri öncülüğünde bir grup ülkenin, toplam 456 milyar ABD Doları tutarında taahhütte bulunulduğunu belirten Babacan'ın verdiği bilgileri geniş olarak aktaracağım. Ki, “IMF'ye borç verdik” masalına karşı bir kayıt daha arşivlerde yerini alsın. İşte Babacan'ın 2014 Haziran'ında verdiği bilgiler: – Ülkemiz adına TCMB, 5 milyar ABD Doları tutarında taahhütte bulunmuştur. Bahse konu taahhütler, IMF'nin esas kaynaklarının olası bir küresel/bölgesel kriz sırasında fon kaynaklarına olan talebi karşılamakta yetersiz kalması durumunda ülkelerden talep edilecektir. Halihazırda taahhüdümüze yönelik bir talep bulunmamaktadır. – Taahhüde konu kaynağın kısmen ya da tamamen kullanılması durumunda, azami geri ödeme vadesi 10 yıl olarak tanımlanmıştır. – Ancak, IMF'nin kaynak ihtiyacının devamı halinde TCMB'nin uygun görüşü alınmak kaydıyla, söz konusu vadenin 15 yıla kadar uzatılması mümkündür. – Öte yandan imzalanan bu anlaşma çerçevesinde, ülkemizin acil birödemeler dengesi ihtiyacı olması durumunda, IMF'ye sunulacak kaynaklar TCMB'ye hemen geri ödenecektir. Babacan, o açıklamasında IMF'nin 5 milyar doları istemediğini de kayda geçirmiş. Aradan geçen 6 yıl boyunca bu yönde bir isteğin gelmediğini, dolayısıyla taahhüt olarak çıkacak bu kaynağın aktarılmadığını biliyoruz. Bildiğimiz bir başka şey de eğer yeni yürürlüğe giren internete sansür yasası sert uygulanırsa, bu “masal”ı tekzip edecek bütün belgelerin internetten silinmesinin de teorik olarak mümkün olduğudur.  

 

.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.