İngiltere bugün sandık başına gidiyor. Ülkede 2015 yılından bu yana yapılan üçüncü genel seçimde oy kullanılıyor. Gerek İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma (Brexit) sürecine ilişkin tartışmalar, gerekse de iktidardaki Muhafazakar Parti'yle ana muhalafetteki İşçi Partisi'nin birbirine taban tabana zıt olan ülke vizyonları, seçimi özellikle de gelecek nesiller açısından daha da hayati kılıyor.
Savanta ComRes adlı şirketin muhafazakar eğilimli Daily Telegraph gazetesi için yaptığı son kamuoyu araştırmasına göre Başbakan Boris Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti ile Jeremy Corbyn liderliğindeki İşçi Partisi arasındaki puan farkı 5'e indi (Yüzde 41'e yüzde 36) ve bu Ekim ayı ortasından beri görülen en düşük fark.
YouGov şirketi tarafından yapılan son kamuoyu araştırmasına göre ise Muhafazakar Parti 650 üyeli Avam Kamarası'nda yüzde 43 oyla 339 sandalye kazanacak ve 28 sandalyelik bir çoğunluğa sahip olacak. Dar bölge seçim sistemi nedeniyle İşçi Partisi için yüzde 34 oy ve 231 sandalye, Liberal Demokrat Parti için yüzde 12 oy ve 15 sandalye, İskoçya Ulusal Partisi (SNP) için yüzde 3 oy ve 41 sandalye, Yeşil Parti için yüzde 3 oy ve 1 sandalye, Galler partisi Plaid Cymru için ise yüzde 1 oy ve 4 sandalye öngörülüyor.
Araştırma şirketlerinin yetkilileri, hata payı da göz önünde bulundurulduğunda, Muhafazakar Parti'nin 2 yıl önce olduğu gibi Parlamento'da çoğunluğu elde edememesinin mümkün olduğunu söylüyor.
Johnson ve Corbyn'e yönelik eleştiriler neler?
Seçim kampanyası boyunca Boris Johnson düzenli olarak yalan beyanda bulunmak ve seçmenleri yanıltmakla suçlandı. Örneğin Johnson Ulusal Sağlık Sistemi'nde (NHS) görevli hemşirelerin sayısını 50 bin artırmayı vadetti ancak zaman içinde bu hemşirelerden sadece 31 binin görevlendirilecek yeni hemşireler olacağı, 19 bininin zaten halen NHS'te görev yaptığı ortaya çıktı.
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, Boris Johnson'ı NHS'i, "Brexit sonrası süreçte ABD ile ticaret ilişkilerde pazarlık unsuru yapmakla" suçluyor. Corbyn, "NHS'in satışına kanıt olduğunu söylediği 451 sayfalık "ön müzakere dosyası" bulunduğunu ifade etti.
Başbakan Johnson ise "NHS'in satılık olduğu" iddialarının "saçma olduğunu" ve NHS'in herhangi bir ticaret görüşmesinin parçası olmadığını söyledi.
Polis sayısını 20 bin artırmayı vadederken, 2010'dan bu yana bu sayıyı 20 binden fazla azaltan da yine Muhafazakar Parti.
İşçi Partisi'ne yönelik eleştirilerin başında ise kamu harcamalarını 2024'e kadar yılda 83 milyar sterlin (yaklaşık 634 milyar lira) artırmayı vadetmesi ve yılda 55 milyar sterlin borçlanacağını (yaklaşık 420 milyar lira) açıklaması geliyor.
Muhafazakar Parti, İşçi Partisi'nin seçim vaatlerini uygulamasının; ülkeden sermaye çıkışına, İngiliz Sterlini'nin değer kaybetmesine ve İngiltere'nin resesyona girmesine neden olacağını iddia ediyor.
İşçi Partisi ise esas İngiltere'nin AB'den anlaşma olmadan ayrılması ya da Brexit sonrası AB'yle serbest ticaret anlaşması yapılamaması halinde, İngiltere'nin çok ciddi ekonomik risklerle karşı karşıya kalacağı uyarısı yapıyor.
İngiltere'de siyasi partilerin bu kritik seçimde seçmenlere vaatlerini derledik:
- İngiltere'nin 31 Ocak'ta AB'den ayrılması
- Göçün kontrolü için Avustralya'da uygulanan puana dayalı sisteme geçilmesi
- Önümüzdeki 3 yılda İngiltere ve Galler'de 20 bin polisin daha görevlendirilmesi
- NHS'te görevli hemşirelerin sayısının 50 bin artırılması
- Gelir vergisi, katma değer vergisi ve sigorta primlerinde artış yapılmaması
- Gelişmekte olan ülkelere plastik ihracatının yasaklanması, üreticilerin kendi atıklarının maliyetini tamamen kendilerinin üstlenmesi
- 2050'ye kadar sıfır karbon salımı
- İngiltere'de 2022-23'e kadar daha çok okul yapılabilmesi için yılda 7,1 milyar sterlin bütçe ayrılması
- 21 yaş üstü için, 2024'e kadar saatlik geçinme ücretinin 10,50 sterline çıkarılması
- Gelecek beş yıl içinde bir milyon yeni konut inşa edilmesi, 2020 ortasına kadar her yıl 300 bin konutun tamamlanması
Boris Johnson Brexit'in olacağını söylemişti
İngiltere'de eski başbakan Theresa May'in istifasının ardından, Boris Johnson 24 Temmuz 2019'da iktidardaki Muhafazakâr Parti'nin lideri seçildi ve başbakan oldu.
12 Aralık'ta erken seçime gitme kararı alıncaya dek geçen kısa başbakanlık döneminde Johnson'ı meşgul eden ana sorun, 3 yıldır olduğu gibi, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılması (Brexit) konusu oldu.
Theresa May'in AB ile yaptığı ancak parlamentoda 3 kez reddedilen anlaşmaya Johnson da destek vermemişti.
Dışişleri bakanlığından istifa eden Boris Johnson, May'in görevi bırakması sonrası liderlik yarışına da, anlaşma olsun veya olmasın, Brexit'in ertelendiği 31 Ekim tarihinde İngiltere'nin AB'den ayrılacağı iddiasıyla girmişti.
Johnson, başta Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ticarette sınır kontrolü (backstop) konusu olmak üzere yeni müzakereler yapacağını ancak her halükarda 31 Ekim'de Brexit'in olacağını söylemişti.
Jeremy Corbyn oy oranını 2017'de yüzde 40'a çıkarmıştı
2015'te İşçi Partisi liderliğine seçilen Corbyn, o seçimlere parti içindeki liderlik tartışmalarıyla girmiş ancak kamuoyu yoklamalarının aksine, partinin oy oranını ve milletvekili sayısını artırarak bu tartışmalara, bir süreliğine de olsa son vermişti.
İşçi Partisi Corbyn liderliğinde, 2015'te yüzde 30 olan oy oranını 2017'de yüzde 40'a çıkarmıştı.
Bu başarısı, İşçi Partisi'nin parlamento grubunda Corbyn karşıtlığının eskisi kadar yüksek sesle dile getirilmesini bir süreliğine engellemişti.
O dönem olduğu gibi bugün de kamuoyu yoklamalarında İşçi Partisi, iktidardaki Muhafazakâr Parti'nin gerisinde görünüyor (seçimlere bir hafta kala bu fark yüzde 10 civarında).
(BBC)