Geçen yıl salgın önlemleri arasına sıkıştırılan düşük faizli konut kredileri satışları artırsa da ev sahibi olmak her geçen gün hayale dönüşüyor. Kiralar ise hem artan talep nedeniyle hem de ev sahiplerinin suistimali nedeniyle uçuşa geçmiş durumda. Ev fiyatlarında yaşanan artış ve maliyetler ise inşaatçıların da isyan etmesine neden oldu. AK Parti’nin iktidara gelmesiyle büyümenin motoru haline getirilen sektörün adeta benzini bitti. Sorunun temelinde ise 19 yılın biriken sorunları yatıyor.
BirGün’den Havva Gümüşkaya’nın haberine göre, TÜİK’in Yapı İzin İstatistikleri’ne göre yapı kullanım izni verilen daire sayısı ise 2021 yılı ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine oranla sadece yüzde 3,4 artarak 279 bin 635 olarak açıklandı. Önceki yıllara göre yapı izni sayısında ciddi bir azalma söz konusu. Yapı kullanım izni verilen daire sayısı 2019’un ocak-haziran döneminde 395 bin 763, 2018’de ise 409 bin 972’ydi. Özellikle 2013 yılından bu yana patlayan yapı izni konut stoku fazlasına neden oldu. Bu stok sektörün yavaşlamaya başladı 2019 yılında ilk kez eritildi. Geçen yıl düşük faizli konut kredileri ile bir miktar daha konut stoku eritilse de ihtiyaç fazlası konut sayısı hâlâ yüksek.
Zira Türkiye Müteahhitler birliği ülkede yıllık 800 bin civarı konut ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Toplam konut stoku ise bunun yaklaşık iki katı. Ülke genelinde müteahhitlerin elinde 1,5 milyondan fazla konut var.
Geçen yıl dağıtılan düşük faizli konut kredileri konut fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Kent merkezlerindeki orta standartlarda bir ev için milyon liralar havada uçuşuyor. Ücretlilerin yüzde 50’ye yakınının asgari ücretle geçinmek zorunda bırakıldığı düşünülürse ev satın almak hayal olmaktan öteye geçemiyor. Yüksek faizlerle finansman maliyeti artınca geçen yıl artan konut satışları azalmaya başladı. Geçen yılın haziran ayında yüzde 9 olan konut kredisi faizleri yüzde 18’lere çıkmış durumda.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik Araştırmalar Merkezi’nin (BETAM) verilerine göre ülke genelinde son bir yılda konut ilan metrekare (m2) fiyatı yüzde 37,9 oranında artarak 4 bin 216 TL’ye yükseldi. Satılık konut ilan m2 fiyatları aynı dönemde üç büyükşehirde, İstanbul’da yüzde 34,9, Ankara’da yüzde 30,9 ve İzmir’de yüzde 36,4 arttı. Böylece, ortalama satılık konut m2 fiyatları İstanbul’da 5 bin 600 TL, Ankara’da 2 bin 826 TL, İzmir’de ise 5 bin TL’ye çıktı.
Öyleki konut fiyatlarındaki artış ilk kez enflasyonun üzerinde gerçekleşti. Temmuz ayında aylık artış oranı Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) yüzde 1,8, satılık konut ilan fiyatlarında ise yüzde 4 oldu.
Temmuzda 107 bin 785 konut satıldı. Ancak bu konutların yalnızca 32 bin 672’sini sıfır konutlar oluşturdu.
Ülkede konut sahipliği oranı giderek azalıyor. İnşaat sektörünün talebi ise düşük faizli konut kredisi kampanyaları ile satışları hareketlendirmek. TÜİK verilerine göre, konut sahipliği oranı 2019’da yüzde 58,8’ken geçen yıl gerçekleştirilen kampanyalara ve düşük faiz ortamına rağmen yüzde 57,8’e indi.
Konut stokunun erimesi talebin canlı tutulmasına bağlı. Müteahhitlere bağlanan ekonomi modelinin devamı için borç dağıtmaya devam etmek gerekiyor. Ancak ne halkın daha çok borçlanacak hali var ne de ülke yaşanan enflasyon ve yüksek döviz kuru borçlanmayı cesaretlendiriyor.
Öte yandan 2018 yılında sektörün ödenemediği için takibe alınan kredi borcu 1,3 milyar dolarken bu yıl haziran ayı itibarıyla sektörün takibe alınmış kredi borcu 3,3 milyar dolara ulaştı.
Artan maliyetlerden dolayı inşaatlarına devam edemeyen, konut satamayan müteahhitler ise ülke tarihinde ilk kez iş bırakmayı gündemlerine getirdi. Haziran ayında inşaat malzeme maliyetleri yüzde 53,70 artarken işçi maliyetleri 19,88 yükselmiş durumda. Sektör temsilcilerinin bugün yapacağı toplantının ardından grevin hayata geçip geçemeyeceği belli olacak. Ancak müteahhitlerin krizinin ülke ekonomisinde işler yoluna girene kadar çözülemeyeceği ortada.