İnsancıl'ın Ağustos sayısı bayilerde

Aylık kültür sanat dergisi İnsancıl'ın Ağustos sayısı bayilerdeki yerini aldı.Aynı zamanda 325'inci sayısı olan Ağustos sayısında dergi, yine dopdolu bir içerikle okuyucusunu karşılıyor. İnsancıl Ağustos 2017 sayısından... ...

Aylık kültür sanat dergisi İnsancıl'ın Ağustos sayısı bayilerdeki yerini aldı.

Aynı zamanda 325'inci sayısı olan Ağustos sayısında dergi, yine dopdolu bir içerikle okuyucusunu karşılıyor. 

İnsancıl Ağustos 2017 sayısından...       

Asım Öztürk – Yağmur Kapılarına Yürüdük (Şiir)

            Betül Çotuksöken – Felsefenin Gör Dediği: Felsefe Tarihi: Antropontolojik Okuma 14

Bu defa yazımızda Thomas More’a yer vererek, onun ütopya kavrayışından yola çıkarak eğitime verdiği önemi, bu eğitim anlayışının tümüyle antropontolojik nitelikte olduğunu göstermeye çalışacağız.

            Mehmet Rayman – Öke (Şiir)

            Necmi Öztürk – Okur ve İzleyicinin Anlamlama Süreçleri

“İdeal Okur'' kavramı, unlu İtalyan yazar ve göstergebilimci Umberto Eco tarafından ortaya atılan, anlatıbilimde, söylem çözümlemesinde ve daha birçok alanda karşımıza çıkan bir kavramdır. Eco’ya göre ideal okur, bir yapıtı öznel bakış acısıyla değil, yapıtın anlamasını gerektirdiği biçimde anlayan okurdur ve bu özelliği nedeniylede, genel okur kitlesinden ayrılır. Bir yapıtı okuyan kaç kişi varsa, yapıtın o kadar sayıda değişik anlamı olduğu görüşünü de irdeleyen ideal okur kavramının, belirli bir kuram içinde yer almasa da, göstergebilimin algılama ve anlamlama sorunlarına daha çok eğilmesinde pay sahibi olduğunu söyleyebiliriz.

            Berrin Taş – Hep Yolda

22 Haziran 2017

Dante’nin Vergilius’a söylettikleri bir gerçekliği duyurur bize. Çok tanrılı dönemden tek tanrılı döneme geçişin izlerini buluruz burda. Erdemli bulduğu kişiler çok tanrılı dönemde yaşamışlardır. Bu nedenle Tanrı’ya gerektiğince tapınmamışlardır. Dante onlara Cehennemin Limbus bölümünde yer ayırır. Limbus’un üst bölümü karanlık olmasına karşın, insanlığa katkısı olmuş kişilerin yer aldığı alt bolum aydınlıktır.

            İnsancıl Atölyesi Katılımcıları nesnel gerçekliği saptırmayan 100 Roman’ı okurları için seçti

            Hüseyin Kandil – Bir Kentin Adı Çiçek (Şiir)

            Yusuf Çotuksöken – “Sadakat'', “Vefa''  ve “Biat'' Üzerine (Deneme)

“Sadakat'' Arapçadan dilimize girmiş ödünç sözcüklerden biri. “Bir kimsenin kendisine her bakımdan iyilikte bulunan, yardım eden, yakından maddi ve manevi olarak destek veren birine minnet ve şükran duygularıyla bağlanması; bu bağlanmaya yaraşır biçimde davranması, vefakarlık göstermesi, hainlik ve döneklik etmemesi'' anlamına gelmektedir. (Türkçede “bağlanma'' ve“bağlılık'' olarak karşılanabilir…)

            Ahmet Arslan – Atın Önündeki Kemik, İtin Önündeki Ot

Ünlü ve popülist olmanın bir takım yolları, kolaylıkları, giderek fırsatçılıkları vardır. Bunlardan yararlanıp, yani değerlendirmenizdir aslolan. Yalnız yararlanma biçimi toplumdan, topluma değişir, çağdaş olup-olmamakla direk ilintilidir çünkü. Ünlülük balonu, çağdaş yerde edilgenliğini uzun sürdüremez, sönmeye yüz tutarken; çağdışı toplumdaysa etkisini, algısını daha uzun sure sürdürmesi aslında bir rastlantının sonucu değil,“kültür'' olgusunun orada yerleşmiş olmasıyla yine ilintilidir düpedüz.

            Mehmet Aslan – Cesaret (Şiir)

            Hasan Cüneyt Bozkurt (Öykü)

Bin dokuz yüz kırk ikinin sonbaharında, biçimsiz budanmaktan iki büklüm olmuş Rodos çınarları, yapraklarını dökmeye başlamıştı. Sabahın erken saatlerinde sıska vücudunun etleri rüzgarda kemiğinden ayrılacakmış gibi duran Kostas adında küçük bir çocuk dar yokuşlarda koşturuyordu.  Yaprak ölülerini oraya buraya savurarak büyükçe bir kapının önünde durdu. Demir kapının taş kemerindeki Azize Paraskevi yazısını okudu. Annesi böyle kutsal kişilerin ismini dillendirmenin uğur getireceğini söylemişti. Kapıyı yumruklamaya başladı.

Aylin Yıldız – Gece Şiirler Sevmek (Şiir)

Hülya Köksal – Sesinizde Binlerce Karanfil Açsın (Şiir)

Berrin Taş – Taşkıran kitabı üzerine söyleşi. Cengiz Gündoğdu: “Bizim Toplum Ahlaklı Değil, ama Ahlakçıdır.''

Cengiz Gündoğdu – Yıldız Güncesi

12 Haziran Pazartesi

Büyük bir uygarlık vardı. Bu uygarlığın felsefi düşünsel temellerini El Kındi, Farabi, İbn Sina,

İbn Rüşt oluşturmuştu… İslamı kurtarıyoruz sanısıyla bu uygarlığın temellerini kemire kemire zihinsiz bir topluma dönüştüler.

N’oluyor o zaman…söyleyeyim, emperyalist ABD’den de milyar dolara silah alıyorlar birbirlerini ezmek… olmazsa öldürmek için.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür Sanat Haberleri

Kültür ve Turizm Bakanlığı 2024 Yılında Sinema Sektörüne 34,5 Milyon Lira Destek Sağlıyor
Taraklı'daki 508 Yıllık Yunus Paşa Camii: Osmanlı'nın İzinde
Erdemli'de Tömük Atölyesinde Kadınlar ve Çocuklar İçin Ücretsiz Bağlama Kursu
'Ölümlü Dünya 2' Netflix'e geliyor
"Adana Olgunlaşma Enstitüsü'nde Sanatın İzleri: Rölyef, Hat, Tezhip ve Resim Bir Arada"