Hürriyet yazarı, AKP'ye yakın kalimlerden, Yeni Şafak gazetesinin eski yazırı Abdülkadir Selvi, CNN Türk kanalında Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programında, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu'nun kritik görüşmesi hakkında ilk değerlendirmesini yaptı. AKP'nin Ramazan ayından önce kongreye gideceğini söyleyen Selvi, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ise yeniden aday olmayacağını belirtti.
Selvi şunları söyledi;
"Gelen duyumlara göre Başbakan Ahmet Davutoğlu yarın saat 11:00'da gerçekleşecek MYK toplantısında kongre kararını açıklayacak. Kongrenin Ramazan ayı öncesinde toplanması bekleniyor. Başbakan Ahmetr Davutoğlu ise kongrede aday olmayacak. Bunu kendisi açıklayıncaya kadar bilemeyiz tabii ki, ancak bu görüş ayrılığının kongreye gidilmeden çözülemeyeceğinin ortak kararına varılmış."
ERDOĞAN-AKP İKTİDARINDA BÜYÜK KRİZ
AKP'nin bu ay kongreye gideceğinin açıklanması, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Ahmet Davutoğlu arasındaki sorunların giderilemediğini, tersine iplerin kesin olarak koptuğunu gösteriyor.
Kulislerden sızan bilgiye göre, Başbakan Ahmet Davutoğlu, siyasal islamcı hareketin lideri Tayyip Erdoğan'a karşı direnemedi. partiye tam anlamıyla hakim olamayan Davutoğlu, ilk ve ilçe başkanlarının atanması yetkisinin kendisinden alınarak Merkez Yürütme Kurulu'na (MYK) devredilmesi ile zaten gücünü yitirmiş ve kongre hazırlğı yapma şansı kalmamıştı.
Zamanla pozisyonunu güçlendirmeyi hesaplayan Davutoğlu, Erdoğan'ın durumu fark ederek erken müdahalede bulunması üzerine etkisizleşti. Davutoğlu'nun elinden il ve ilçe başkanlarını MYK kararıyla alınması, Erdoğan4ın herekete geçtiğini, Davutoğlu'nu gözden çıkardığını ve bir AKP kongresine hazırlandığını gösteriyordu.
Öyle anlaşılıyor ki, Davutoğlu da direnme yolunu seçmedi.
Şu anda AKP'de Erdoğan bir kral otoritesine sahip görünüyor. ancak, çevresinin hızla boşaldığı, en yakın dava arkadaşlarıyla ters düştüğü de açık. Erdoğan gerçekte en zayıf dönemini yaşıyor. Erdoğan, kişisel ihtiras ve hedeflerine ters düştüğüne inandığı hiçbir dava arkadaşını harcamaktan kaçınmıyor.
Bu durum Erdoğan'ı yalnızlaştırıyor, tecrit ediyor ve gerçekte bütün gücünü elinden alıyor. Ancak bu "değerli yalnızlık" hali, Erdoğan'ı da hızla yolun sonuna götürüyor.