İrfan Aktan: Başak Demirtaş neden aday olabileceğini açıkladı ve ama neden vazgeçti?

Senaryolar, komplo teorileri, ithamlar ve ezberler bir yana, ortada hâlâ izaha muhtaç bir 18 günlük süreç var. Başak Demirtaş neden aday olabileceğini açıkladı ve ama neden vazgeçti?

Artı Gerçek yazarı İrfan Aktan, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'ın DEM Parti'nin İstanbul adaylığından vazgeçmesini değerlendirdi. Başak Demirtaş'ın Kürt sürecinin yeniden başlatmasına ilişkin olarak,  "Demokrasi ve toplumsal barışın önünü açacağına inanırsak, düşünebiliriz." sözlerini hatırlatan Aktan, "Öyle anlaşılıyor ki, aradan geçen 18 günde Başak Demirtaş ve DEM Parti, girişimlerinin henüz "demokrasi ve toplumsal barışın önünü açmayacağını" gördü ve belki de şimdilik vazgeçti." görüşünü aktardı. 

Aktan'ın, yazısından ilgili bölüm şöyle: 

"Leyla Zana, Tayyip Erdoğan’ın 8 ekim 2015’te "buzdolabına konulmuştur" dediği çözüm sürecini yeniden başlatması gerektiğini söylüyor ve 31 Mart öncesinde Erdoğan’a açık çağrı yapıyordu.

Sadece Zana değil, DEM Parti ve genel olarak Kürt hareketi 31 Mart seçimleri öncesinde, özellikle İstanbul seçimi bağlamında AKP’yi yeni bir "hukuki sürece" zorlamak istiyor. Nasıl bir "hukuki süreç" mi?

Kürt sorununun çözümüne yönelik kapıyı aralamak üzere üç temel başlıktan söz edilebilir. Buna göre,

1- DEM Parti HDP’ye yönelik kapatma davası ile Kobani Davası’nın siyasi değil, gerçek manada hukuki bir şekilde işletilmesini, yani AKP-MHP’nin mahkemeleri "yönetmekten" vazgeçmesini istiyor.

2- DEM Parti Kürtlerin seçme ve seçilme hakkının ortadan kaldırılmasıyla eşanlamlı olan kayyum politikasından, yine hukukun bir gereği olarak vazeçilmesini istiyor.

3- DEM Parti Abdullah Öcalan üzerinde yürütülen ama hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan tecrit uygulamasından, yine hukukun bir gereği olarak vazgeçilmesini istiyor.

DEM Parti’nin Başak Demirtaş ve Leyla Zana’nın 21 Ocak’ta yaptıkları açıklamalardan önce ve sonra AKP’yle yukarıdaki talepler çerçevesinde çeşitli temaslar kurduğu tahmin edilebilir. Fakat öyle anlaşılıyor ki, DEM’in yukarıdaki üç temel talebi AKP tarafından karşılanmıyor. Yani AKP, hukuka riayet etmeyi en azından şu ana kadar kabul etmiş görünmüyor. Aslında Başak Demirtaş’ın 21 Ocak’taki görüşmemizdeki açıklamasında sarfettiği bir cümle, 7 Şubat’ta neden vazgeçtiğine dair yanıtı da barındırıyordu: "Demokrasi ve toplumsal barışın önünü açacağına inanırsak, düşünebiliriz."  Öyle anlaşılıyor ki, aradan geçen 18 günde Başak Demirtaş ve DEM Parti, girişimlerinin henüz "demokrasi ve toplumsal barışın önünü açmayacağını" gördü ve belki de şimdilik vazgeçti.

Fakat DEM Parti ve Demirtaş bu geri çekilmenin İmamoğlu lehine bilabedel bir adım olmasını da arzulamıyor. Bunun da iki nedeni var. Birincisi Kürtlerin, DEM Parti tabanının İmamoğlu’na yönelik tepkisi ve kendi güçlerini göstermek istemesi. İkincisi ise CHP’nin ve esas olarak İmamoğlu’nun DEM Parti’ye mesafeli yaklaşımı." 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.