İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, asgari ücret artışı konusunda, "Her iki tarafın da yükünün hafifletilmesi gerekiyor" dedi. Aran, örneğin, asgari ücrette yüzde 40 artış yapılırsa sanayicinin, yüzde 25 artış yapılırsa çalışanların diğer politikalarla desteklenmesi gerektiğini belirtti ve "Bu konu yalnızca sonuç odaklı değil, çok yönlü ele alınmalı" ifadesini kullandı.
Samsun'da "81 İlde 81 Orman Projesi" kapsamında gazetecilere açıklamalarda bulunan Aran, enflasyona göre artış isteyen çalışanların haklı olduğunu, diğer yandan bu artışın rekabeti zorlayacağından endişe eden sanayicilerin de haklı gerekçeleri bulunduğunu belirterek, arada denge sağlanmasının zorluğuna dikkat çekti.
Asgari ücret mevzusunda da görüşlerini aktaran Aran, şu şekilde konuştu:
"Asgari ücret artışı, tartışmalı bir konu ülkemizde. Özellikle son 2 senedir yaşadığımız yüksek enflasyon hangi kesimi en çok hırpaladı dersek, sabit gelirli ve asgari ücretle geçinen geniş kesimleri enflasyon çok ciddi şekilde etkiledi. Emeklileri aynı şekilde etkiledi. Dolayısıyla emekli maaşlarına yapılacak artışlarla asgari ücret artışları hep konuşulmaya ve tartışılmaya, uzlaşılmadan da sonuçlanmaya mahkum görünüyor. Enflasyonu yeniden kontrol altına alıp gelir dağılımını, ülkenin Gini katsayısını yeniden düzeltip daha adil şekilde kişi başına düşen milli geliri her insanın hissedeceği noktaya getirmeden bu tartışma bitmez. O yüzden her insanın haklı olduğu bir tartışma. Allah masada oturup bu mevzuda birbirine müzakere edenlerin yardımcısı olsun diyorum."
Aran, asgari ücret zammının yüzde 25 olacağı şeklindeki söylentilerle ilgili, şunları söyledi:
"Gerçekten dışarıdan gazel okumak çok kolay. Yani içinde olmadığınız zaman konuşmak kolay. O artışı yaşanan enflasyon kadar isteyenin haklı olduğu, öteki taraftan, o artış verilirse rekabette geriye kalma ve ürünü satamama endişesi taşıyan sanayicinin haklı olduğu bir yerde hakemlik yapmak çok zor. O yüzden mutlaka buradaki uzlaşının yanında her kesimi, hem sanayiciyi hem asgari ücretle çalışanı teşvik edici başka mekanizmalar koymak lazım. Yoksa onların birbiriyle anlaşması mümkün değil. Bu oran nerede olursa olsun, olmaz. Eğitim politikasında yapılacak belki sübvansiyonlarla, gıda, yiyecek konusundaki şeylerle sanayici konusunda da ihracat yapanı destekleyecek başka mekanizmalarla buradaki yükün iki taraf için de hafifletilmesi lazım. Eğer oranı, mesela yüzde 40'lık asgari ücret zammı yaptınız, sanayicinin çok rahatlatılması lazım. Yüzde 25 yaptınız, yüzde 25 asgari ücret zammı alan kişinin başka politikalarla rahatlatılması lazım. Yani sadece orada sonuçla bir uzlaşıya varılabilecek bir nokta değil. Çok yönlü olarak ele alınması gereken bir konu."