İşverenden sonra diğer işverenden aldığınız SGK ve işsizlik sigortası kesildikten sonraki tutarın tamamı 40 bin lirayı aşarsa vergi ödemeniz gerekebilir.
T24'ten Murat Batı'nın haberine göre, normal koşullarda tek bir işverene bağlı olarak çalışan bir kişinin aldığı ücret geliri (maaşı için) işveren tarafından vergi stopajı yapılarak vergi dairesine bildirilir ve hesaplanan bu vergi işveren tarafından ödenir. Çalışan ücretli hiçbir şekilde vergi dairesine gidip bu geliri için ne beyan verir ne de ayrıca başka bir vergi öder. Ancak aynı takvim yılı içinde çeşitli nedenlerle işveren/iş değiştirenler için bazı koşullarda ekstra vergi çıkıyor. Konuyla ilgili gelen elektronik posta ve telefonların sayısını emin olun ben de unuttum. “Aman hocam ne olacak bu durum?” diye çok fazla soru gelmeye başladı. Ayrıca şu günlerde bazı gazeteler de, yıl içinde iş değiştiren bazı yüksek ücretli kişilerin tek tek vergi dairesine çağrıldığı yönünde haberlere yer vermekte. Durum ciddi yani. Uzatmadan bu durumu/sorunu ve çözümünü buradan herkese anlatmaya çalışayım.
Tek işverenden ücret alanlar bu ücreti ayrıca beyan etmek zorunda değiller
Bir kişi Türkiye’de ücretli çalışırsa, maaşından “stopaj” denilen kaynakta kesinti suretiyle vergi kesilmekte ve bu vergi, işveren tarafından vergi dairesine beyan edilip ödenmektedir. Ücretli ise bunu, vergi dairesine ayrıca bu gelirini beyan edip ödemek zorunda değildir. Çünkü işveren bunu kesip vergi dairesine ödemiştir. Buraya kadar bir sorun yok. Ancak…
Alınan ücret geliri (aylık/haftalık/günlük vs. maaş) artan oranlı tarifeye göre vergilendirilir
Bir kişinin aldığı maaş Gelir Vergisi Kanunu’nun 103’üncü maddesinde yer alan tarifeye göre vergilendirilir. Buna dilim usulü artan oranlı tarife denir. Halk arasında “yaaaa dilime girdim, maaşım düştü” denilen ifadedeki “dilim” “dilim usulü artan oranlı tarife”deki “dilim” ile aynı şeydir. Artan oranlı tarifenin anlamı şudur; bir kişi yıl içinde elde edeceği ücretinden SGK ve işsizlik sigortası düşüldükten sonraki tutara birden fazla vergi oranı uygulanmaktadır. Alınan maaş yıl içinde yıllık olarak toplanmakta ve toplanan bu tutar çeşitli tutarları aştıkça yeni bir oran uygulanmaktadır.
1 Ocak 2019 tarihinden itibaren uygulanan mevcut oran ise; bir kişinin SGK ve işsizlik sigortası düşüldükten sonraki elde edilen ücretin 18.000 TL’sine %15, şayet bu tutar yıllık 18.000 TL’yi aşarsa aşan kısmına (40.000 TL’ye kadar olan kısmına) %20 hatta yıllık 40.000 TL’yi aşarsa 148.000 TL’ye kadar olan kısmına %27 ve nihayetinde 148.000 TL’yi aşarsa aşan kısmına %35 vergi oranı uygulanır. Yani vergi hesaplanmadan yıllık 148.000 TL’yi aşacak şekilde bir ücret geliri elde ederseniz gelirinize %15, %20, %27 ve %35 şeklinde 4 ayrı oran uygulanacaktır. Tek ve aynı işverenden bu ücreti alıyorsanız sorun yok. Çünkü işveren stopaj yaparak bunu vergi dairesine bildiriyor ve ödüyor. Ancak yıl içinde işveren/iş değiştirirseniz durum farklılaşıyor.
Yıl içinde işveren değiştirirseniz durum vahim
Kişi yıl içinde çeşitli nedenlerle iş değiştirebilir. Yeni başladığı işverenden aldığı maaşı önceki işverenden aldığı SGK ve işsizlik sigortası kesildikten sonra maaşların toplu olarak dikkate alınması lazım ki yeni işverenden alınan maaşı önceki maaşlarla toplayıp hangi dilime girdiğinin tespit edilip yeni vergi oranında vergilendirilmesi gerekmektedir. Yani normal koşullarda önceki aldığı gelir “kümülatif” olarak dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın verdiği 10.06.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 103-708 sayılı özelgesinde “yeni işe başlayan personelin çalışacağı süre içerisinde elde edeceği ücret gelirinin Gelir Vergisi Kanunu'nun 61, 94 ve 103 üncü maddeleri uyarınca vergilendirilmesi aşamasında daha önce çalışmış olduğu işverenden elde ettiği kümülatif ücret matrahının yeni iş yerinde çalışacağı süre içerisinde elde edeceği ücret matrahı ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla yeni iş yerinde söz konusu personelin elde edeceği ücretlerin tevkif suretiyle vergilendirilmesine esas olarak başlangıçta "0" matrahın dikkate alınması gerekmektedir.” ifadeleri mevcuttur. Yani esasında kendi iş yükünü artırmaktadır bu şekilde bir yaklaşımla. Maaşı düşük olanların ise lehine bir durumdur.
Örneğin; 1 Ocak 2019 tarihinde işe başladınız. Aylık SGK ve işsizlik sigortası kesildikten sonra 9.000 TL tutarında bir ücret geliriniz var ve 30 Haziran 2019’a kadar da bu şekilde çalıştınız. Maaşınızdan her ay; toplamı 18.000 TL’ye kadar olan kısım için %15 vergi kesilecek. 3’üncü ay toplam matrahınız 27.000 TL olacağından bu kez 3’üncü ay maaşınızdan %20 vergi kesilmeye başlanacak. Dolayısıyla elinize geçen tutar da düşecek. Ve dilime girdim diyecekseniz. 1 Temmuz 2019 tarihinde yeni işe başladığınızı ve oradan da aynı maaşı aldığınızı var sayalım. Bu durumda ilk 6 ay için aldığınız (6 ay x 9.000 TL) 54.000 TL’yi yeni işveren görmezden gelerek 1 Temmuz 2019’dan itibaren alacağınız maaşa sanki bu yıl ilk defa işe başlamışınız gibi Temmuz ayı maaşınıza %15 uygulayarak vergilemeye gidecek. Siz burada bir sorun yok deyip hayatınıza devam ederken Maliye sizi izahata çağırıyor.
Bu durumda işverenlerden birini ilk işveren kabul edeceğiz ki bu kişinin tercihine bırakılmıştır. Örneğimize göre ilk 6 ayda çalışılan işvereni ilk işveren kabul edelim. Diğerini ise ikinci işveren kabul edelim. Diğer işverenden aldığı gayrisafi maaş tutarı ise Gelir Vergisi Kanunu’nun 103’üncü maddesinde yer alan tarifenin ikinci diliminin üst sınırı olan 2019 yılı için 40.000 TL’yi aştığından iki işverenden de elde ettiği tutarı yani 108.000 TL’yi (12 ay x9.000) beyan edip hesaplanan vergiden iki kurumun da kestiği stopajı mahsup ettirip kalan tutarı ödemek zorundadır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 103’üncü maddesinde yer alan tarife artan oranlı bir yapıya sahip olduğundan bu koşullarda her şekilde ekstra vergi çıkmaktadır. Hangisini ilk işveren kabul edeceği mükellefin tercihine bırakılmıştır.
Her zaman mı vergi çıkacak?
Hayır. İlk işverenden sonra diğer işverenden aldığınız SGK ve işsizlik sigortası kesildikten sonraki tutarın tamamı Gelir Vergisi Kanunu’nun 103’üncü maddesinde yer alan tarifenin ikinci diliminin üst sınırı olan 2019 yılı için 40.000 TL’yi aşarsa vergi var. Bu durumda beyan etmeniz gerekecek. Aksi durumda beyan etmenize gerek yok.
Ne zaman beyan edeceğim?
Yukarıda anlattıklarıma istinaden iş değiştirenler bu gelirlerini 1 Ocak-31 Aralık 2019 tarihleri arasında elde etmişler ise 1-25 Mart 2020 tarihinde vergi dairesine beyan etmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde hesaplanacak verginin yanı sıra ceza ve gecikme faiziyle tahsil edilecekler. Aman dikkatli olun.
Maliye nereden öğreniyor bunu?
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu verilerini dikkate alarak bunu tespit ediyor.