İzmir'de iş görüşmesine gittikten sonra eve geri dönmeyen bir gün sonra Ege Üniversitesi Hastanesi'nde öldüğü anlaşılan Aslıhan Sinem Çiçek'in (18) babası Serdar Çiçek (41), kızının kanında yüksek miktarda uyuşturucu tespit edildiğini söyledi. Kızının otoyol kenarında tacize uğradığını da iddia eden Çiçek (41), "Suçluların bulunması için devletimizden destek istiyoruz. Adalet istiyoruz. Kadın cinayetlerin durdurulmasını istiyoruz" dedi.
Bayraklı ilçesinde oturan Aslıhan Sinem Çiçek, 26 Temmuz'da saat 14.00 sıralarında Bornova'daki bir restoranda garson işi ile ilgili görüşmek için evden ayrıldı. Sinem akşam saatlerinde dönmeyince, babası Serdar Çiçek, polise giderek kayıp başvurusunda bulundu. Ekipler, Çiçek'in Ege Üniversitesi Hastanesi'nde olduğunu tespit etti. Böbrekleri iflas ettiği belirtilen Aslıhan Sinem Çiçek, 27 Temmuz'da hastanede yaşamını yitirdi. Çiçek'in cenazesi, aynı gün Hilal Habeşi Camii'nde kılınan namazın ardından Doğançay Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Son görüntüsü kamerada
Çiçek'in ölümü ile ilgili soruşturma başlatan ekipler, şüpheli olarak Burak Kaya'yı gözaltına aldı. Çiçek'in cep telefonu üzerinden çıkan Kaya, çıkarıldığı mahkemece 'gasp' suçundan tutuklandı. Öte yandan Sinem'in Bornova'daki iş görüşmesinden çıktıktan sonraki anları, güvenlik kamerası görüntülerine yansıdı. Görüntülerde Aslıhan Sinem Çiçek'in hafif ticari bir aracı bindiği görülüyor.
“İki defa kalbi durmuş”
Genç kızın büyük üzüntü yaşayan babası Serdar Çiçek, DHA'ya konuştu. Kızının iş görüşmesine gitmek için ayrıldığını, kendisinden bir daha haber alamadıklarını belirten Çiçek, "Kendisini daha sonra hastanede bulduk. Yüksek derecede ateşi varmış. Vücudunda yüksek oranda uyuşturucu madde tespit edilmiş. Ancak uyuşturucunun ne olduğunu henüz bilmediklerini söylediler. Kalbinin hızlı attığını ve hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi. Ertesi gün saat 13.00'te kızım yaşamını yitirdi. İki defa kalbi durmuş" dedi.
“Bahsettiği diğer isimler kimler”
Kızının bulunduğu yerde birçok kişinin alkol aldığını ifade eden Çiçek, olaya ilişkin çeşitli iddialarda bulundu. Baba Çiçek, şunları anlattı:
"Otoyol kenarı. Orada bir motosikletliyi fark ediyorlar. Polis duruyor, 5 adım yakınında da kızım yerde yatıyor. Kızım şuursuzca bağırmış. 'Diğerleri nerede, beni taciz etmeye kalkıştılar' demiş. 2-3 isim söylüyor. Bunlardan biri yakınında yakalanan motosikletli Burak Kaya. Kızımızın telefonu Burak Kaya'nın üzerinden çıkıyor. Motosikletinden bıçak çıkıyor. İkisinin üstü de kanlı. Savcının talebi ile bıçaklı gasptan bu kişi tutuklanıyor. Diğerleri nerede? Bilgi edinemiyoruz. Diğerleri yakalandı mı? Kızımın iş görüşmesi sonrası iki kız arkadaşıyla, Bornova'da kahve içtiğini öğrendim. Onların da ifadesi alınmış, çelişkili konuşmuşlar. Kızımın olay yerinde bahsettiği diğer isimler kimler? Bunların araştırılmasını istiyoruz. Suçluların bulunması için devletimizden destek istiyoruz. Adalet istiyoruz. Kadın cinayetlerin durdurulmasını istiyoruz. Canımız yandı, evladımız gitti. Diğer genç kızlarımızın başına bir şey gelmesin."
“Kızımın kanı yerde kalmasın”
Sinem'in gözü yaşlı babaannesi Fatma Çiçek (62) de "İş görüşmesi sonrası kız arkadaşlarla beraber kahve içmiş. Arkadaşları 'Çok sinirliydi' falan demişler. Çelişkili ifade veriyorlar. Vücudunda yoğun miktarda uyuşturucu çıktı. Böbrekleri iflas etti. Adaletin yerini bulmasını, kızımın kanını yerde kalmamasını istiyorum" ifadelerini kullandı.