Ankara ve Suruç katliamlarının bir numaralı planlayıcıları Yunus Durmaz ve Halil İbrahim Durgun, Antep’te yapılan ayrı ayrı operasyonlarda ölü ele geçirildi. Emniyet her ikisinin de kendisini patlattığını açıkladı. Bu iki şahıs hem Suruç hem de Ankara katliamlarının kilit isimlerinden. Ankara İddianamesine yansıyan ilginç ifadelerde Sarı Yunus da denilen Antep Emiri Durmaz’ın IŞİD’cilere benzemeyen bir tarzda giyindiği, sürekli olarak takım elbise giydiği dikkat çekerken, katliamın yapılışına dair ilginç soruları da akıllara getirdi.
Simitçi Yunus
Erk Acarer'in BirGün'de yer alan haberine göre, şüpheli Suphi Alpfidan’ın Yunus Durmaz’la ilgili olarak ifadesinde şunları ifadesinde; “Yunus DURMAZ''ı Halil İbrahim DURGUN isimli şahsın yanında simitçi Yunus olarak tanıdığını, onun sarışın 1.75 boylarında birisi olduğunu, devamlı takım elbise giydiğini anlattı.
''Abim de şaşırdı’
O ifadelerden biri de halen tutuklu bulunan Hacı Ali Durmaz’a ait olanlardı. Yunus Durmaz’ın kardeşi, IŞİD’in eylem planı olmadığı halde, gönderilen bomba yeleklerinden şöyle söz etti: “1 Mayıs 2016 tarihinde Gaziantep Emniyet Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen canlı bomba eyleminden birkaç gün sonra bu canlı bomba yelekleri abime gönderildi. Malzemeler gelince abim de şaşırdı. Malzemelerin kim tarafından gönderildiğini bilmiyorum. Hangi eylem için kullanılacaklarını da bilmiyorum.''
Emirleri gerçekten İlhami Balı mı verdi?
Ankara Katliamı’na yönelik iddianamede, saldırı hazırlığını Yunus Durmaz’ın yaptığı, eylemi Halil İbrahim Durgun’la birlikte planladığı anlaşılıyor. İlhami Balı’ya mail yoluyla ''Ankara’da eylem yapalım mı?’ diye sorup ondan onay alıyor. Böylece aslında yine tüm planın Durmaz tarafından yapıldığı anlaşılıyor.
***
IŞİD Türkiye bağımsız bir yapı gibi görünüyor
Katliamları konu alan iddianamelerde ve Ankara patlamasına yönelik müfettiş raporlarında, Rakka’ya doğrudan bağlı bir örgütün izini bulamıyoruz. İlhami Balı’nın genel olarak sınırla ilgili koordinasyonu yönettiği göze çarpıyor. Militan geliş gidişlerini organize ediyor. Tapelere bu konuyla ilgili pek çok konuşma yansıyor. Ancak Balı’nın, bir üst birimle konuşması ve katliamlara yönelik bir paylaşımı bulunmuyor! IŞİD Türkiye’nin bağımsız hücrelerden oluştuğunun göze çarpması, örgütün kendi dışında yönlendirilmiş olabileceği şüphesini de beraberinde getiriyor.