Bu hafta iki merkez bankasının faiz kararları önemliydi.
Dışarda Fed, içerde TCMB.
Amerika Merkez Bankası (Fed), piyasanın beklentisi doğrultusunda faizlerde değişikliğe gitmedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise sürpriz bir karar ile politika faizini yüzde 45’den yüzde 50’ye yükseltti.
Fed, GÜVERCİN
TCMB, ŞAHİN idi.
Hatta TCMB’nin ÇOK ŞAHİN olduğunu söyleyebilirim.
Faizlerde bant yani koridor uygulaması geri geldi.
TCMB, şartlara göre +/-300 puan ile gecelik borçlanma faizini belirleyecek.
Faiz tercihi bana göre iyi olmadı.
Salı günü TCMB’yi yerden yere vuranların çarşamba günü faiz kararından dolayı TCMB’yi alkışlamasını yanlış anlamayın.
Bugün TCMB’yi faiz artırdığı için alkışlayanlar, yarın batırdı diye bağıracaklar.
Dün faiz artırdı diye TCMB’yi alkışlayanlar, yarın dolar alın diyecek.
Çaresizlik ile çaresiz göstermek ayrı şeyler.
Dün altın alıyorlar diye halkı eleştirenler yarın halkın haklılığı ortaya çıkınca ne diyebilecek?
Ya da ortada olacaklar mı?
500 baz puan artışı sonrasında ne değişti?
Borsa yükseldi, döviz kurları geriledi.
Bunlar kısa vadeli cılız hareketler.
Bu kadar büyük bir artırım karşısındaki geri çekilmelerin bir şey ifade etmediğini göreceğiz.
TCMB, sürprizleri sevdi, seviyor, sevecek.
Karşılık bulması önemli.
Yabancı yatırımcıların gelmesi, enflasyonun gerilemesi, ekonominin normale dönmesi önemli.
Yoksa her ay sürpriz yapsa da karşılığı yoksa bedeli ağır olur.
Yerel seçimlere az bir süre kaldı.
Dün TCMB’yi alkışlayanlar Türk ekonomisini ekonomiyi yerden yere vuruyor, dalga geçiyordu.
KKM’den çıkışlar, faize girişler şüphesiz hızlanacak.
Ancak faizden medet ummak her iki taraf için yanlış.
Faiz, yatırım yaptırmaz.
Tembelleştirir, uyuşturur, çökertir.
Dün TCMB’yi faiz artırdı diye alkışlayanları, yıl sonuna kadar faiz indirdi diye topa tutacaklarını göreceksiniz!