İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, Ekrem İmamoğlu'na Aralık 2022'de, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası vermişti. İsmail Saymaz, bu davayı ve sonrasındaki gelişmeleri 'Yeni Bir Sabah' programında değerlendirdi:
Hukuk Görünümlü Darbe:
Saymaz, kararın hukuki değil, siyasi bir engelleme aracı olarak kullanıldığını savundu. Ona göre, İmamoğlu'na verilen ceza, iktidarın onun siyasi yükselişini engellemeye yönelik bir hamlesidir. Bu durum, "hukuk görünümlü darbe" olarak nitelendirilmektedir.
Siyasi Yasak ve Demokrasi:
Saymaz, Erdoğan iktidarının İmamoğlu'nun siyasi kariyerini engellemeye çalıştığını belirtti. Bu çabanın, toplumun seçme hakkını hiçe saymak anlamına geldiğini ve demokrasiyi tehdit ettiğini ifade etti.
İmamoğlu'nun Geleceği:
Saymaz, İmamoğlu'nun bu süreçte karar alma sürecini hızlandıracağını ve CHP liderliğini ya da Cumhurbaşkanlığı adaylığını düşünmeye başlayabileceğini öngördü. Ayrıca, davanın Yargıtay'a gitmesiyle Türkiye'nin erken seçime gitme olasılığının artabileceğini belirtti.
Siyasi Yasağın Olasılığı:
Saymaz, İmamoğlu'na siyasi yasak getirilmesinin mümkün olduğunu ifade etti. Yargıtay'ın AKP ve MHP'nin etkisinde olduğunu ve cezanın onanma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.
Davanın Başlangıcı:
Davanın başlangıcı, İmamoğlu'nun bir etkinlikte seçimlerin iptali hakkında konuşması sonrası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Türkiye'yi Batı'ya şikayet eden ahmaklar" demesiyle başladı. İmamoğlu'nun bu hakarete cevaben "ahmak" ifadesini kullanması üzerine Yüksek Seçim Kurulu üyeleri şikayette bulundu. Davanın yargı sürecinde hakimin görevden alınması ve yerini bir başkasının almasıyla ilgili anormallikler yaşandı.
Bu bağlamda, Saymaz, davanın iç hukuk yollarıyla çözülmesi gerektiğini ve İmamoğlu'nun beraat etmesi gerektiğini vurguladı.