İsmail Saymaz: Bekir Bozdağlı iddianameyi sansürlediler

Halk TV yazarı İsmail Saymaz, suç örgütü liderliğinden tutuklanan Ayhan Bora Kaplan davasında gizli şahit olan Serdar Sertçelik’in ifadelerinden oluşan iddianamenin sansürlendiğini yazdı.

Ayhan Bora Kaplan soruşturmasını yürütürken darbe iddiasıyla tutuklanan altı polisin de aralarında olduğu 11 sanık 18 Temmuz’da Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkıyor.

Gizli tanık Serdar Sertçelik’in ayağında elektronik kelepçe varken kaçmayı başarması, yurt dışına gittikten sonra Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’la görüşme trafiği davanın temelini oluşturuyor.

Sertçelik, parça parça yayınladığı görüşmelerde Emniyet’in eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Halk Bankası İcra Kurulu Başkanı Osman Arslan başta olmak üzere kimi siyasetçiler ve bürokratlar aleyhine kendisinden ifade almak istediğini öne sürüyor. Demircan ise Sertçelik’i Türkiye’ye geri getirebilmek için suyuna gittiğini savunuyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Demircan’ın bu savunmasına itibar etmiş olmalı ki, darbe iddiasıyla tutuklanan emniyet müdürleri ve komiserlere suçluyu kayırma, görevi kötüye kullanma, göreve ilişkin sırrın açıklanması ve yargı görevini yapanı etkilemeden dava açtı.

KIM BU BILAL ASLAN?

Sertçelik’in firar etmesinden tutun, yurt dışına kaçtıktan sonra Demircan’la kurduğu diyaloga varıncaya kadar birden çok suçun ve ihmalin yargılama konusu olacağı bu dava, henüz ilk duruşması görülmeden ‘iddianamede sansür’ skandalına uğradı.

Nasıl mı?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 24 Haziran’da 2024/38165 numaralı ve 126 sayfalık bir iddianame hazırladı.

İddianamede, Demircan tarafından kaydedilmiş olan, Sertçelik’le yaptığı telefon görüşmelerinin tam dökümüne yer verildi.

8 Temmuz tarihli ‘Kim bu Bilal Aslan’ başlıklı yazımda, Sertçelik’in Halk Bankası İcra Kurulu Başkanı Osman Arslan hakkındaki iddialarına yer vermiştim.

Sertçelik, şu iddiada bulunuyor:

"Parayı Bilal Aslan’a verdim kredi olayında. Direk Osman Arslan’a verdi."

Sertçelik, Turgut Çalıkıran adlı kişiye kredi çıkarttığını ileri sürerek, şöyle devam ediyor:

"Ona kredi çıkarttırdım, 20 milyon. Bilal Aslan çıkarttırdı. Yanımda defalarca konuştu Osman Arslan’la. Parayı da direk şeye verdim. Osman Arslan’ın talimatıyla bölge müdürüne… Osman Arslan talimat verdi, bölge müdürüyle görüştüm."

Sertçelik, ABK soruşturması kapsamında TMSF tarafından el konulan Ayyıldız Tünel Ekipmanları İmalatı Mühendislik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye de kredi çıkarttırdığını iddia ediyor. Şirketin sahibi olarak görünen, Ayhan Bora Kaplan’ın adamlarından Ozan Can Yıldız’ ı kastederek, " Ozan, 500 bin dolar para verdi diye biliyom Bilal’e" diyor.

Halk Bankası, aynı gün yazılı açıklama yağarak, tüm iddiaları reddetmişti.

BEKİR BOZDAĞ İDDİALARI

Sertçelik, ses kaydında, eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın da adını geçiriyor. Bozdağ’la bağlantılı bir hukuk bürosuna avukatı İ.Y. aracılığıyla 400 bin Euro ödediğini ve davasının bozulduğunu ileri sürüyor.

Bu iddiayı 12 Temmuz tarihli ‘Gizli tanığın Bekir Bozdağ’ iddiaları başlıklı yazımda aktarmıştım.

Sertçelik, şunları söylüyor:

"İ. abi ben firarken, eve geldi. Bozdağ’ı aradı. O zaman Bozdağ, Adalet Bakanı. Bozdağ’ın hukuk bürosu var, dışardan iş hallettirdiği… Bozdağ, meclise çağırdı İ. abiyi. ‘Grup toplantısına gidiyoruz, gel görüşelim’ diye. İ. abi gitti, konuştu. O zaman 400 bin Euro verdim Bozdağ’ın hukuk bürosuna. Dosyamı bozdular."

Bir diğer kayıtta Sertçelik ve Demircan arasında şu diyaloglar yaşanıyor:

Sertçelik: Müdürüm takipsizlik değil, yeniden yargılama aldık. 30 ay kapalıda (cezaevi) yatacaktım normalde. Beş ay sonra tahliye oldum.

Demircan: İsim ver bakayım, not alıyım. Söylemem lazım.

Sertçelik: İ.Y., Bozdağ’la yanımda konuştu megafondan. Sonra meclise gitti, görüştüler. 400 bin Euro istediler, verdim. Sonra yakalandım. Zaten yakalanmasam olmuyordu. Cezaevine girdim, beşinci ayda tahliye oldum."

Bozdağ, iddiayı sert bir dille yalanladı.

Suç duyurunda bulundu.

21 SAYFA EKSİLTİLDİ

Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul edince skandal gün yüzüne çıktı.

Meğer…

Arslan ve Bozdağ hakkındaki iddiaların yer aldığı ilk iddianame, mahkeme tarafından iade edilmiş.

Fakat bu aşamada dışarıya sızarak, benim elime kadar ulaşmış.

Bu arada aynı savcı iki gün sonra, yani 29 Haziran’da, 2024/38794 esas numaralı yeni iddianame yazmış.

İkinci iddianamede Sertçelik’i sanıklar arasından çıkararak ve metnimi 21 sayfa eksilterek, mahkemeye göndermiş. Bu iddianame kabul edilmiş.

PEKİ, EKSİLTİLEN 21 SAYFADA NE VAR?

Tahmin edeceğiniz üzere…

Arslan ve Bozdağ ile birkaç kişi hakkındaki iddialar metinden çıkarılmış.

Yalnızca Bozdağ ve Mücahit Aslan’ın adının geçtiği, Sertçelik tarafından sosyal medyada yayınlanmış bölümler bırakıldı.

Sizin anlayacağınız, iddianame sansürlenerek, kabul ediliyor.

Gülünç olan şu ki…

Sansürlü iddianameye iade edilen iddianamenin esas numarası yazılmış!

ESKİ BAKAN, SEYFİ OKTAY OLSAYDI…

Arslan ve Bozdağ hakkındaki iddiaların gerçek olduğunu iddia etmiyorum. Ancak siz gizli tanığın suçlamaları ve sosyal medyada yayınladığı ses kayıtlarına dayanarak, Ayhan Bora Kaplan soruşturmasını yürüten polisleri tutukluyorsanız, o kayıtlardaki iddiaları da araştırmak zorundasınız.

Fakat savcılık soruşturma yürütmeyip kendi yazdığı iddianameyi sansürlüyor.

Adı geçenler Arslan ve Bozdağ değil de İş Bankası İcra Kurulu Başkanı ve eski Adalet Bakanlarından Seyfi Oktay olsaydı, savcılık aynı hassasiyeti gösterir miydi?

Umurunda olmazdı.

Savcılık Bozdağ’ın şikayetini dayanak alıp soruşturma açabilir, iddiaları araştırabilirdi.

Doğrusu ve olması gereken budur.

Siz iddianameden çıkarmakla iddiayı çürütmüş olmuyorsunuz.

Sadece kendinizi gülünç bir duruma düşürüyorsunuz.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.