Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Ağustos günü Hacı Bektaş-ı Veli 751. Anma Etkinlikleri’ne katılıyor. Katılımı organize eden, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun danışmanı Arif Ali Özzeybek.
Hüseyin Gazi Dergahı ziyaretinin fikir babası olan Özzeybek’in sekreteryası iki günden beri dede ve babaları arayarak, Hacı Bektaş’a davet ediyor.
Çağrılanlar arasında Türkiye’nin en büyük Alevi ocaklarından Dedekargınların inanç önderi Hüseyin Dedekargın da yer alıyor. Dedekargın’a Erdoğan’ın katıldığı törende açış konuşmasını yapması önerildi. Fakat Dedekarkın, katılmayı reddetti.
Dedekargın’a neden kabul etmediğini sordum.
“Yapılan iş doğru ama yöntem yanlış” dedi.
Şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı bunca zaman sonra buraya gidiyor. Kişiliğini bırakın, devlet gidiyor. Hesabı ve niyeti farklı olabilir ama devlet tarafından bilinmeyi doğru buluyorum. Ama hazırlıkları böyle olmamalı. Üç-dört ay evvelinden olmalı. Siyasi rant peşinde olanlarla değil, benim gibi düşünenlerle görüşülmeliydi. Yapılan iş olmasın mı? Olsun. Ama ben orada figüran olmam.”
Dedekargın'a “Oy beklentisinden ötürü mü bu adım atılıyor?” diye sordum.
Dedi ki:
“Onlar da biliyor, biz de biliyoruz ki bir iki yıl sonraki seçimde isterlerse Alevilerin kafalarını bal küpüne batırsınlar, yine de oy gelmez. Umarım devlet aklında değişiklik oluyordur.”
Dedekargın, cemevindeki ziyarete davet edilmiş ve gitmemişti. Bunu hatırlattığımda “Aynı sebepten. İşlem doğru yöntem yanlıştı” dedi. İsim vermeden Özzeybek’i eleştirerek, “Kılavuz olarak öne çıkardıklarının kılavuza ihtiyacı var” diye konuştu.
Ancak Derekargın, Erdoğan’ın cemevini ziyaret etmesini eleştirenlere de sert çıkıyor.
Dedekargın:
“Öyle bir cümle söyledi ki konuşanlar Aleviliği bilmediği için ne anlama geldiğini bilmiyorlar. Tevella ve Teberra. (Hazreti Ali’nin soyundan gelenlere yakınlık, Hazreti Ali’ye uymayanlara uzak durmak) Aleviliğin temeli o. Cumhurbaşkanının ağzından duymak büyük kazanç.”
Hüseyin Gazi Cemevi’ndeki ziyarete katılan Eskişehir Cemevi dedesi Mehmet Demirtaş da davet edildi. Ancak Demirtaş, “Cemim var” diyerek, katılmayı reddetti.
Dün Demirtaş ile de görüştüm.
“Cemim olmasaydı da katılmazdım” dedi.
“Neden?” diye sordum.
Hüseyin Gazi’den sonra hakarete uğradıklarını söyledi.
Şöyle dedi:
“Cumhurbaşkanının yanına gittim diye beni öyle rencide ettiler ki… Ben gittiysem cumhurbaşkanına Alevilerin istek ve beklentilerini söylemek için gittim. Ben dedeysem arabulucu olmam lazım. Onun için gittik. Fakat çok hakaret oldu.”
Hüseyin Gazi’deki tartışmadan sonra diğer dedelerin de katılma talebini geri çevirmeleri sürpriz olmaz.