Halk TV yazarı İsmail Saymaz, bugünkü köşesinde gazeteci Timur Soykan'ın kapsamlı haberine yer verdi. Saymaz, Hollanda ve Belçika polisinin mafyanın iletişim ağı olan 'Sky ECC'ye sızarak milyonlarca mesajı ele geçirdiğini ve bu sayede "Tombul" lakaplı Jos Leijdekkers’in çetesine ulaştığını belirtti. 30 yaşındaki Leijdekkers’in, Hollanda ve Belçika’daki limanlar aracılığıyla tonlarca kokain getirip Avrupa’ya dağıttığı, ortağı Isaac Bignan ile birlikte 2021'den itibaren Türkiye'de bulunarak uyuşturucu trafiğini burada yönettiği tespit edildi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, göreve gelir gelmez, 13 Haziran 2023 tarihinde Leijdekkers’in çetesine yönelik geniş çaplı bir operasyon başlattı. Bu operasyonun sonucunda çetenin birçok üyesi yakalandı, fakat "Tombul Jos" olarak bilinen Leijdekkers kaçmayı başardı. Çetenin diğer önemli üyeleri Abdullah Alp Üstün ve Isaac Bignan ise Türkiye'de tutuklandı. İstanbul'da 51 şüpheli hakkında dava açıldı ve ilk duruşma 6 Temmuz'da gerçekleştirildi.
Mahkeme, Jos Leijdekkers’in kardeşi Wilhelmus Adrianus Leijdekkers’in de aralarında bulunduğu 15 sanığa yurt dışına çıkış yasağı koyarak tahliye kararı verdi. Bu karara savcılık itiraz etti ve İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, bazı sanıkların yeniden tutuklanmasına karar verdi. Ancak bu karar verildikten sonra tüm sanıkların kaçtığı ortaya çıktı. Hakimler Savcılar Kurulu (HSK), tahliye kararını veren mahkeme başkanı ve üyelerini üç ay süreyle açığa aldı. HSK müfettişlerinin hazırladığı raporda, tahliye için büyük miktarda rüşvet alındığı iddiaları yer aldı; ancak bu iddialar mahkeme tarafından reddedildi.
İddiaya göre, hakimlerin kararı vermeden bir gün önce yapılan bir ihbarda, 720 bin dolar rüşvet karşılığında bir tahliye anlaşması yapıldığı öne sürüldü.
İsmail Saymaz, tartışmalı bu kararı veren Hakim Oktay Açar ile de görüştü. Açar, 33 yıllık bir hakim olarak yargı camiasında sosyal demokrat bir kimlikle tanındığını ve kariyeri boyunca birçok önemli davada görev aldığını belirtti. Kendisine yöneltilen suçlamaları reddeden Açar, mesleki ve kişisel bütünlüğünü savundu. Kendisinin ve ailesinin hakkında detaylı soruşturmalar yapılabileceğini, çünkü hukuka aykırı bir işlem yapmadığını ifade etti. Saymaz'ın aktardığına göre, Açar duruşma ve karar süreçlerini titizlikle yürüttüğünü, ancak bu dosyada yaşananlar nedeniyle büyük bir haksızlığa uğradığını hissettiğini dile getirdi.