İsmail Saymaz: İmamoğlu’nun İstanbul İttifakı stratejisi

Üç ay önce İmamoğlu ve Kılıçdaroğlucular karşı karşıyaydı.

İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığına adaylığını açıkladığı Haliç Kongre Merkezi’nde üç ay önce CHP’nin İstanbul İl Kongresi’ni izlemiştim.

Üç ay önce İmamoğlu ve Kılıçdaroğlucular karşı karşıyaydı.

İmamoğlu’nun yuhalandığını, İyi Partili olmakla suçlandığını gördü bu gözler. 

CHP’liler birbirlerine yumruk savuruyordu o gün.

Üç ay sonra bugün AK Parti’ye karşı sıkılı yumruk gibiler.

Özel ve İmamoğlu, aralarında kavga olduğuna ilişkin dedikoduları tekzip edercesine kucaklaştılar. 

Üç ay önce CHP’liler mutsuz ve umutsuzdu. Zafere olan inançlarını yitirmişlerdi. Bütün kavga üç beş delege, birkaç il ve ilçe başkanlığı içindi.

Üç ay sonra bugün salon “İktidar!” sloganlarıyla inledi. CHP’liler İstanbul’u kazanacaklarından ve 2028’e yürüyeceklerinden emin. Üzerlerinden ölü toprağını atmışlar. Yas evi düğün evine dönmüş.

İmamoğlu’nun “İstanbul’a hizmette tam yol ileri” sloganı CHP’lilerdeki kararlılığı gösteriyor. 

İTTİFAKSIZ GİRİYOR

İmamoğlu açısından avantajlar ve dezavantajlar, kolaylıklar ve zorluklar var. 

Bir kere...

İmamoğlu, 2019 yılındaki gibi Millet İttifakı’nın değil, yalnızca CHP’nin adayı olarak seçime giriyor.

5 yıl önce DEM Parti’nin (O tarihte HDP) desteğini almıştı.

Bu seçimde İyi Parti, Zafer, DEVA ve Saadet-Gelecek bloğu aday çıkaracak. Henüz belli değil ancak DEM de aday gösterebilir. 

İyi Parti ve DEM Parti adaylarının kim olduğu ve yürütecekleri kampanya İmamoğlu’na gidecek oy miktarında etkili olacak.

MetroPoll’e göre partileri aday göstermediği takdirde İyi Partililerin yüzde 80’i, DEM Partililerin yüzde 75’i İmamoğlu’nu destekliyor.

Muhalefetteki dağınıklığa karşın Cumhur, ortak adayla sahaya çıkıyor. İstanbul’da ciddi bir oyu bulunan Yeniden Refah Partisi ortak adayı destekleyebilir.

İttifak tablosu İmamoğlu’nun en büyük dezavantajı.

İmamoğlu, üç ayaklı bir strateji izliyor.

Bir: ‘İstanbul İttifakı’nı korumak.

İstanbul İttifakı, farklı partilere oy veren muhaliflerin doğal ve kendiliğinden birleşmesi demek. CHP’liler, İyi Partililer, DEM Partililer, Memleketçiler, Saadet-Gelecek bloğu ve sosyalistler AK Parti karşıtlığında buluşuyor.

İmamoğlu, AK Parti karşısında kazanabilecek biricik adayın kendisi olduğunu işaret ediyor.

EYÜPSULTAN’DA SABAH NAMAZI

İmamoğlu’nun ikinci stratejisi muhafazakar ve milliyetçileri kendisine yabancılaştırmamak, Cumhur İttifakı’na itecek söylemden uzak durmak.

Kampanyasına Eyüpsultan Camisi’nde sabah namazını kılarak başlaması, Arnavutköy’de katıldığı cenazede hafızlığını konuşturması böyle bir çabanın alameti. 

Haliç Kongre Merkezi’nde konuşması biterken, başörtülü annesi, oğlunu gözyaşları içinde izleyen babası ekrana geldi.

Herhangi bir mütedeyyin ailenin özdeşlik kuracağı bir portre bu.

ÜÇ OKU SİVRİLTTİ

İmamoğlu, konuşmasında Altı Ok’un halkçılık, devletçilik ve milliyetçilik oklarını sivriltiyor ve “Biz Atatürk milliyetçisiyiz” diye vurguluyor. 

Sığınmacılardan kaynaklı güvenlik sorununa dikkat çekerken, “on milyonlarca vatandaşımızı inim inim inleten şu derin yoksulluğa” dikkat çekiyor. 

Yaptığı hizmetleri hatırlatıyor; metro ağlarını, Hız-Ray’ı, halk ekmek fabrikasını, çöp arıtma tesisini, Halk Süt’ü, kent lokantalarını...  

YALNIZCA BELEDİYE BAŞKANI DEĞİL

Bugün İmamoğlu, 2019 olduğu üzere İstanbul’un çeperindeki Beylikdüzü ilçesinden ve pek az kişinin tanıdığı o genç adam değil.

İmamoğlu, Mansur Yavaş’la birlikte Türkiye’nin her şehrinde miting yapabilen iki belediye başkandan biri. AK Parti’de, Murat Kurum ve Turgut Altınok dahil, bu vasıfta bir aday yok. İmamoğlu, ulusal ölçekte bir siyasetçi artık. Erdoğan, Özel, Bahçeli ve Akşener liginde adı anılıyor. 

Haliç Kongre Merkezi’nde CHP’li gençler “Erdoğan korkma, adayını açıkla” diye slogan attığında İmamoğlu, şu yanıtı verdi:

“Ben hiç merak etmiyorum. Siz niye merak ediyorsunuz?”

İmamoğlu, rakibinin Erdoğan olduğunu ima ediyor.   

Bu üçüncü stratejisi.

AK Parti adayını önemsizleştirirken, rakibini kendisi belirliyor.

İmamoğlu’nun stratejisini deneyimli bir siyasetçi olan Erdoğan görüyor. Bu yüzden dünkü aday toplantısında Özel’i muhatap alırken, İmamoğlu’nu anmadı. 

Önemsemediğinden mi?

Tam aksine...

İmamoğlu’nun 31 Mart’ı kazanma şansının yüksek olduğu biliyor. Kazanırsa Kurum’u değil, bizzat Erdoğan’ı, hem de üçüncü kez yendiğini söyleyecektir. 

1 Nisan’dan itibaren İmamoğlu, 2028’in doğal cumhurbaşkanı adayı olacaktır.

Yalnızca CHP’nin de değil.

Bütün muhalefetin.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.