Sinan Ateş’in katilini Ankara’dan İstanbul’a kaçıran eski Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın sildiği ve geri getirilen mesajları, bu saldırının aylar öncesinden planlandığını ispat ediyor.
Mesajlara iddianamede kısmen yer veriliyor.
Görülüyor ki beş kişiyle yazışmaları kritik önemde.
Bunlardan ilki, Ateş soruşturmasını sekiz ay yürüten eski Ankara Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal.
İddianamede, Aykal’ın Ateş ile avukatı Ali Yücel’in adresi ve plakasını Demirbaş’a verdiği iddia ediliyor.
Aykal, 19 Ekim 2023’ten beri tutuklu.
22 sanık arasında o da var.
Gel gör ki...
Demirbaş’ın kurtarılan yazışmalarında bilgi alıp verdiği ya da adı geçen başka hiçbir kimse tutuklanmadı ve bu davada yargılanmıyor!
GB KİM?
Demirbaş, 10 Mart 2022’de Komiser Aykal’a Ateş’in numarasını verip "Amirim bizim GB istedi de. Adres lazım bize. Sana zahmet olmazsa" diyor.
Aykal da "Reis, önceki gb’ye çıkıyor bu numara" diye karşılık veriyor.
Demirbaş’ın yanıtı bir hayli ürkütücü:
"Aynen reis. Onun ipini çekmişler."
"GB" ifadesi ile Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım kastediliyor.
Ancak Demirbaş’a "GB kimdir?" ya da "GB, bu bilgiyi neden istedi?" diye sorulmuyor.
Sanıklar arasında Yıldırım yer almıyor.
ATEŞ’İN EVİNİN VİDEOSUNU ÇEKTİLER
Demirtaş’ın yazıştığı ve Ateş hakkında bilgi toplayan başkaları da var.
Örneğin, Burak Kılıç.
Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı.
Etimesgut Belediyesi’nde çalışıyor.
Ateş’in evinin fotoğraflarını ve videosunu çekip Demirbaş’a göndermiş.
Demirbaş, ifadesinde, "Kılıç’ın fiziki takip yaptığını düşünmüyorum. Fotoğrafları göndermiş ise Ateş’in ikametinin önüne pankart asılması düşünüldüğünden talep etmiş olabilirim. Bunun dışında amacımız olamaz" diye konuşuyor.
UÇUŞ KAYDINI KİM VERDİ?
Gürsel Horat.
Eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı.
Demirbaş, Horat’tan Ateş’in 16 Mart 2022 tarihli TK 7251 uçuş sefer kaydını sorgulamasını istiyor. Horat, ekran kaydının fotoğrafını gönderiyor.
İddianamede Horat’ın Ankara Esenboğa Havalimanı’da çalışıp çalışmadığı, Ateş’in sefer kaydı bilgisine nasıl ulaştığı açıklanmıyor.
Horat ile Demirbaş arasındaki yazışma şöyle:
Horat: Başkanım, siz daha iyi bilirsiniz, Sinan silahla geliyordu limana, Haluk’un ordan da geçebilir.
Demirbaş: Doğrudur reis, bence de öyle olacak. Ona göre yapacağız planı.
Demirbaş’a bu diyaloglar soruldu.
Şunları söyledi:
"Horat’ı camiamızdan tanırım. İleri derecede arkadaşlığımız ve samimiyetimiz yoktur. Ateş’in uçuş sefer kaydını sorgulamasını istediğimi ve ekran görüntüsünü gönderdiğini hatırlamıyorum. Sormuşsam ikametinin önüne pankart asılması düşüncesi ile ilgilidir."
Ateş’in uçuş sefer kaydı bilgisi ile evinin önüne pankart asma eylemi arasında nasıl bir bağ olabilir ki?
Ancak savcı, Demirbaş’ın bu gülünç yanıtından bile kuşkulanmıyor.
ATEŞ’İN ADRESİNİ NASIL ÖĞRENDİ?
Suat Yılmaz Zobu.
Ülkü Ocakları Ankara İl Başkan Yardımcısı.
Demirbaş, Ateş’in eşi Ayşe Ateş’e ait kimlik numarasını Zobu’ya gönderiyor.
Zobu, numarayı sorgulatarak, Ateş’in cep telefonunu ve adresini bulup Demirbaş’a yolluyor.
Bu bilgiyi nasıl edindiği iddianamede izah edilmiyor.
Demirbaş, Ateş’in kimlik bilgilerinin edinilmesine ilişkin şunları söylüyor:
"Ateş’e ulaşamadığımızdan, sosyal medyası kapalı (olduğundan) ve telefonlarımızı açmadığından, Suat’ın ulaşabileceğini düşünerek..."
Zobu, 2 Nisan 2022’de Demirbaş’a şöyle yazıyor:
"Ekibi kurduk, kafasına sıkacaklar."
Demirbaş, bu yazışmanın para alışverişinden kaynaklı ihtilafa dair olduğunu savunuyor.
KOMİSER TALHA’DAN BİLGİ NOTU
Talha Atalay.
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde Komiser.
Ülkücü olduğu anlaşılıyor.
Demirbaş’ın cep telefonunda "Talha Komiserim Ankara" diye kayıtlı.
Trafik Şubesi’nde çalışan Atalay, suikastten sonra Demirbaş’a olay tutanağını gönderiyor.
Demirbaş:
"Atalay ile aynı camia içinde olmamız nedeniyle tanışırız. Sık görüşmem yoktur. Ateş cinayeti ile ilgili bilgi notu talebim olmamıştır. Beni bilgilendirmek için göndermiş olabilir. Bilgi notunu göndermesinin cinayetle ilgisi yoktur."
Bilgi notu cinayet hakkında...
Fakat cinayetle ilgili değil!
Nasıl ama?
DÖRDÜ DE SERBEST
Eski Ankara Emniyet Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal tutuklanırken, aynı gün gözaltına alınan Komiser Atalay ile Ülkü Ocakları’ndan Kılıç, Horat ve Zobu ise serbest bırakıldı. Bu kişilere dava bile açılmadı.
BULUŞMA NOKTASI, 1877 ALEMDAĞ SPOR KULUBÜ LOKALI  
Azmettirici Doğukan Çep, cinayetten altı gün sonra, 5 Ocak’ta İstanbul Beykoz’daki Village Park Country Resort adlı lüks otelden kaçarken yakalandı. Yakalanmadan birkaç gün önce bu otelde işadamı Alper Atay ve arkadaşlarıyla birlikteydi.
Atay, 1877 Alemdağ Spor Kulübü’nün Başkanı.
Çekmeköy’e bağlı Alemdağ Mahallesi’nde 2010’da kurulan bu takım İstanbul Süper Amatör Ligi’nde mücadele veriyor.
‘93 Harbi’ diye bilinen Osmanlı - Rus Savaşı’nda Artvin’in Hopa ilçesinden göç etmek zorunda kalanlar 1877’de Alemdağ’ın Reşadiye köyüne yerleşiyor. Lazca konuşan Reşadiyeliler için 1877 tarihi önem arz ediyor.
Alemdağlılar, takıma o yüzden "1877 Alemdağ" adını verdiler.
Çep de başkan Atay gibi Hopalı.
Aynı zamanda kulüp lokalinin müdavimi.
Yanında MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Köktürk oluyor.
Çekmeköylü olan Köktürk, kulubün sıkı taraftarı.
Hatta eşi Havva ile maçları izliyor.
Başkan Atay, ifadesinde, şu bilgileri veriyor:
"Çep’i 2016-2017 yıllarından beri tanırım. Maça gelirdi. Ufuk Köktürk vasıtasıyla tanışmıştım. Ufuk, cezaevi arkadaşı olduklarını söylemişti. Çep, hemşehri olduğumuzu söylemişti. Arkadaşlığımız oldu, devamlı görüştüğüm biri değildi."
KOĞUŞ ARKADAŞIYDILAR
Atay’ın anlattığı üzere Çep ve Köktürk, Maltepe Cezaevi’nden tanışıyor.
Çep, 2013’te uyuşturucu çetelerine karşı mücadele eden Hasan Ferit Gedik adlı genci...
Köktürk de Çekmeköy Ülkü Ocağı başkanıyken, karıştığı bir lise kavgasında bir öğrenciyi öldürmüştü.
Maltepe Cezaevi’nde koğuş arkadaşı olan Çep ve Köktürk’ün avukatlığını ise Sinan Ateş Davası’nda tutuklanan Serdar Öktem yapmıştı.
Köktürk, suikastten önce eşinin hesabından Çep’e 4 bin TL gönderdiği için tutuklu bulunuyor.
TETİKÇİYİ DE LOKALE GETİRDİ
Çep, lokale yalnızca Köktürk ile gelmiyor.
Bazen yanında tetikçi Eray Özyağcı da oluyor.
Gözcü Suat Kara’yı Şile’de saklandığı eve bırakan taksici Caner Günay, ifadesinde Özyağcı’yı ‘Şahin’ ve Çep’i ‘Cuma’ adıyla bildiğini iddia ederek, şu bilgileri veriyor:
"Özyağcı’yı Doğukan’ın yanında gördüğüm için tanırım. Kulübe gelirlerdi."
Başkan Atay da Özyağcı’yı lokalde Çep’le birlikte gördüğünü belirterek, şöyle diyor:
"Özyağcı’yı tanırım ancak samimiyetim yoktur. Çep’le önceki tarihlerde kulübe gelmişti. Birkaç kez sohbet etmişliğim olmuştu. Kendisini ‘Ufuk Can’ diye bilirim."