Eski Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü olan Ünsal Ban, dün Yunanistan’a kaçmak üzere geldiği Muğla’nın Milas ilçesinde gözaltına alındı.
Ne rektörken parayla karşılığı diploma vermek iddiasından… Ne Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun SPK başkanlığı sırasında borsada danışmanlık yaptığı için…
Ne rüşvetten…
Ne de usulsüzlükten ötürü yargılandığı davalar çerçevesinde…
Ban, yalnızca eşinin görüntülerini gizlice çekerek, Sedat Peker’e verdiği, tehdit ve şantajdan yakalandı.
Şimdi tüm iktidar ve aparatları Ban’ın yolsuzluğa bulaşmış biri olduğunu yazıyor. Ancak Ban’ın 2011-2015 yılları arasında THK Üniversitesi’nde rektör olarak atandığı, ayda 100 bin TL maaş aldığı, iddiaya göre diploma dağıttığı söylenmiyor. Ban’ın 2015’te AK Parti’den milletvekili aday adayı olduğu da geçiştiriliyor.
İyi de Taşkesenlioğlu, ne kadar AK Partili ise…
Ban da o kadar AK Partili değil mi!
THK Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre Ban hakkında dokuz ceza, dokuz tazminat davası devam ediyor.
Dokuz ceza davasının altısı Taşkesenlioğlu ile evliyken iddianameye dönüştü. Taşkesenlioğlu eşinin neyle suçlandığını hiç merak etmedi mi? Eve gelen evrakları okumadı mı?
Ban, sahibi olduğu Mengen ve Dentak adlı iki şirketini bu süre içerisinde ağabeyi ve şoförünün üzerine geçirdi. Taşkesenlioğlu Ailesi’nin nüfuzunu kullanarak, borsada hisse alıp sattı ve danışmanlık yaptı. Yurt dışında şirketler kurdu. Lüks bir tekne ile eski eşinin üzerine taşınmazlar aldı.
Taşkesenlioğlu, geçen 18 Ağustos'ta boşanma davasını açmasaydı kimse Ban’ın ziline basamayacaktı.
Sedat Peker’in tweetlerini okumakla ve Mine Tozlu Sineren’in açıklamalarını izlemekle yetinen yargı, rüşvet iddialarını dinlemek için değil, eşinin görüntülerini gizlice çekip yaymaktan ötürü Ban’ı gözaltına aldı.
Neyse ki Gülşen var da ‘bağımsız’ Türk yargısı adalet görevini yerine getiriyor.
Ya Gülşen de olmasaydı?