Ayhan Bora Kaplan örgütünün iki numarası ve bu davanın gizli tanığı Serdar Sertçelik, 25 Mayıs’ta Macaristan’ın Roszke Sınır Kapısı’ndan Simeon Nikos adına düzenlenmiş sahte Gürcü pasaportuyla geçmek isterken yakalandı.
Sertçelik hakkında Ayhan Bora Kaplan (ABK) Davası’nın görüldüğü Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi ile Bakırköy 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 17 Mayıs’ta kırmızı bülten çıkarılmış.
Kırmızı bültende şu suçlamalar var:
■ Kara para
■ Suç örgütüne üye olma
■ Kasten öldürme
■ Suçu veya başka suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme
Sertçelik, 6 Temmuz’a kadar Macaristan’da geçici olarak tutuklu kalacak.
KARADAĞ’DAYDI
İçişleri Bakanlığı yetkililerine göre Sertçelik, Meriç Nehri’nden Yunanistan’a geçti.
Ardından Karadağ’a girdi.
Yetkililer Sertçelik’in paylaşım yaparken Karadağ’da olduğunu düşünüyor.
Muhtemelen, kırmızı bülten çıkarıldığını haber aldı ve süratle ‘Schengen’ bölgesi olan Almanya’ya gitmek için harekete geçti.
Almanya’ya kapağı atabilseydi iltica başvurusu yapacaktı. O takdirde Sertçelik’i geri alabilmek mümkün olmazdı.
Hesabı tutmadı.
MİT ve Interpol’ün ortak operasyonu sonucunda Macaristan’da yakalandı.
Macaristan, AB üyesi olduğu için Sertçelik, iltica şansını yine deneyecektir. Ancak Erdoğan ile dostane ilişkiler içersinde olan Macaristan, Sertçelik’i verir diye düşünüyorum.
DEVLET HANGİSİ: YOL VEREN Mİ, YAKALAYAN MI?
Türkiye Cumhuriyeti’nin saygınlığını sarsan ve devleti gülünç duruma düşüren bir operasyonla karşı karşıyayız.
Ayaklarında alçı ve bileğinde elektronik kelepçe varken ülkeyi terk etmesine göz yumulan Serçelik’i yakalamak ve geri getirmek için kırmızı bülten çıkarılıyor.
Türkiye’nin elinden göz göre göre kaçırdığı adamı Macaristan sınırda yakalıyor.
Anlamak mümkün değil.
Sertçelik’in tutuklanacağı anlaşılınca kaçmasına yol veren ve o firardayken dokuz gün boyunca yakalamak için kılını kıpırdatmayanlar da kamu görevlisi, kırmızı bülten çıkarıp Balkanlar’da adım adım takip edenler de!
İçişleri Bakanlığı’ndaki iç kavga devletin, kendisine operasyon çektiği akıl almaz bir savaşa dönüşüyor.
FIRAR ETTIKTEN DOKUZ GÜN SONRA YAKALAMA KARARI ÇIKARILMIŞ
İçişleri Bakanlığı’nın 18 Mayıs tarihli Teftiş Kurulu raporuna göre Sertçelik’in Türkiye’ye geldiği 6 Ekim 2023’ten yurt dışına çıktığı 30 Kasım’a kadarki skandalların tarihçesi gün gün şöyle:
6 Ekim: Sertçelik, KKTC’den Türkiye’ye getirldi.
9 Ekim: M7 kod adıyla gizli tanık oldu.
11 Ekim: Evi ve çevresinde 24 saat esasına göre koruma görevlendirildi.
18 Ekim: Elektronik kelepçe ve ev hapsi kararı alındı.
19 Ekim: Bir gün sonra tedbiri ihlal edip evden çıktı. Elektronik İzleme Merkezi, Serçelik’e ulaşamadı. Annesi "Adres değişikliği için çıktı" dedi. Sertçelik’in isteği onandı ve yeni evinde sistem kuruldu.
26 Ekim: Yine evden ayrıldı. "Postaneye ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gideceğim" dedi. Mazereti kabul edildi.
30 Ekim: Bir kez daha...Arandığında "Hastaneye gideceğim" dedi. Mazereti kabul edildi.
1 Kasım: "Dişçiye gideceğim" diyerek, evi terk etti. Mazereti kabul edildi.
2 Kasım: Yine... "Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gideceğim" dedi. Mazereti kabul edildi.
9 Kasım: Tekrar evi terk etti. Arandı, ulaşılamadı. İhlale ilişkin İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonu, sağlık kuruluşuyla yazışma yapılarak, Sertçelik’in tedavi olup olmadığının tespit edilmesini kararlaştırdı. Ancak "Kararın safahatıyla ilgili herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşılamadı." Belli ki idare edildi.
KAÇMA RİSKİ VARMIŞ
18 Kasım: Ankara Emniyet Müdürlüğü Tanık Koruma Şubesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Gizli Tanık Bürosu’na ve Tanık Koruma Daire Başkanlığı’na yazdığı yazıda, "Sertçelik’in deşifre olması durumunda can ve mal güvenliğine yönelik risk/tehdit unsurlarının oluşabileceğini" bildirdi.
Aynı gün Cevheri Güven, Sertçelik’in gizli tanık olduğunu ifşa etti.
Ankara Emniyeti, bu bilgiyi Tanık Koruma Başkanlığı’na iletti.
Rapordan:
"Sertçelik’in risk altında olduğu, gizli tanık olduğu yönünde ifşaların olduğu, kaçma şüphesi altında bulunduğuna yönelik emarelere rağmen koruma tedbirlerinin şeklinin değiştirilmesine yönelik herhangi bir işlem tesis edilmediği..."
VURULDU, İŞLEM YAPILMADI
19 Kasım: Evi terk etti. Arandığında, "Anneannem rahatsızlandı, yanına gidiyorum" dedi. Mazeretinin reddine ve ihlalin bildirilmesine karar verildi. Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, 23 Kasım’da başsavcılığı bilgilendirdi. Nedense işlem yapılmadı!
20-21 Kasım: Sertçelik, o gün arkadaşı Ece Ronay ile yemeğe çıktı. Gece kulübünde eğlendiler. Sabaha karşı işkembeciye gittiler. Çatışma çıktı. Sertçelik, iki ayağından vuruldu. Hastaneye kaldırıldı. Ayakları alçılıydı.
Elektronik İzleme Merkezi Sertçelik’in 20 Kasım’da evini terk ettiğini belirledi. Aradılar, ulaşamadılar. Denetimli Serbestlik Memuru 21 Kasım’da evine gitti. "Sertçelik’in firar ettiğini, ev ünitesini aldığını, polise haber verdiğini" söyledi.
Sertçelik, vurulduğu için ikamet değişikliği yaparak, annesinin evine geçmek istedi. İsteği kabul edildi.
Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, Sertçelik’in 19-20-21 Kasım tarihlerindeki ihlallerini savcılığa bildirdi. Yine işlem yapılmadı.
GIZLİ TANIKTI, ŞÜPHELİ OLDU
24 Kasım: Ayhan Bora Kaplan soruşturmasını yürüten savcılık Mahfuz Tatar cinayetinden ötürü 14 kişi hakkında gözaltı ve yakalama kararı verdi. Onlardan biri de Sertçelik’ti. Doktorunun "Gözaltına alınmasında sakınca var" şeklindeki raporu doğrultusunda ifadesinin evinde alınmasına karar verildi.
26 Kasım: İki polis Sertçelik’in şüpheli sıfatıyla ifadesini aldı. Sertçelik, gizli tanık olduğu dosyada cinayet şüphelisine dönüştü.
27 Kasım: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu ifadeyi yeterli bulmayarak, Sertçelik’in ambulansla gözaltına alınıp getirilmesini istedi. Yakalansa tutuklanacaktı. Bu istihbarat Sertçelik’e uçuruldu.
Sertçelik, kendisi de firari olan Adem Kaçan’ın arabasıyla firar etti.
Bu ihlal saat 13.20’de sisteme düştü.
Arandı, ulaşılamadı.
Denetimli Serbestlik Memuru Ö.G. bilgilendirildi.
Sertçelik evde bulunamadı. Annesi "Oğlum pansuman için babasıyla evden çıktı" dedi.
Aynı gün saat 15.37’de Organize Şube Müdürlüğü, Sertçelik’i gözaltına almak için bir ambulansla eve geldi. Ancak yakalayamadılar.
Denetimli Serbestlik Şubesi’nin bildirimi sonrasında Keçiören Şehit Erkan Ataman Polis Merkezi’ne saat 22.45’te ihlal bildirimi geldi.
Sertçelik, çoktan kaçmıştı...
Denetimli Serbestlik Şubesi görevlileri aralık ayında beş, ocak ayında iki olmak üzere yedi kez evine giderek, Sertçelik’in içeride olup olmadığını sordu. Adli kontrol 29 Ocak’ta, yakalama kararından ötürü kaldırıldı. Raporda, Serçelik’in evi terk ettiği bilgisinin karakola geç bildirildiği ifade ediliyor.
5 ARALIK’A KADAR BEKLEDİLER
Polis ayağına gelince...
Sertçelik, firar ettikten sonraki dokuz gün boyunca evine 10 kez gidilerek, kontrol edildi.
Dokuz gün sonra, 5 Aralık 2023’te, 80 ilin emniyet müdürlüğüne, Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Daire Başkanlığı’na yazı yazılarak, Sertçelik’in kaçma ihtimalinin bulunduğu ve yakalanmasına yönelik olarak hudut kapılarında ve illerin giriş çıkışlarındaki uygulama noktalarında duyarlı olunması bildirildi.
Adeta yurt dışına çıkmasını beklediler!
Dahası da var.
Rapordan:
"Sertçelik’in hangi yollardan yurt dışına çıktığı ve kimlerin yardımcı olduğu konularında herhangi bir soruşturmanın bulunmadığı; şahısla irtibatın kesildiği tarihten itibaren yakalanmasına yönelik gerekli çalışma ve özenin gösterilmediği..."
Müfettişler soruşturma açılmasını savcılığın takdirine bıraktı.
ANKARA-ŞİLE-YUNANİSTAN
Sonra ne mi oldu?
27-28 Kasım: Firari arkadaşı Adem Kazan tarafından evinden alınan Sertçelik, 15 kilometre ilerideki Eryaman’da indi.
İki gün Ankara’da kaldı. Yüklü bir para buldu.
Arkadaşı Mustafa Çotuk aracılığıyla Kılıçdaroğlu’nun eski danışmanı Ramazan Kubat’la bağlantı kurdu.
Kubat, Sertçelik’i kendi aracıyla Ankara’dan İstanbul’a getirerek, Şile’de bıraktı.
30 Kasım: Sertçelik, bana yaptığı açıklamada, 30 Kasım’da yasadışı yollardan Türkiye’den çıktı.
Sonra ver elini Yunanistan.
‘CANI ISTEDIĞINDE EVDEN ÇIKTI, GÖZ YUMDULAR’  
Denetimli Serbestlik Dairesi’nden üst düzey bir yetkili, Serdar Sertçelik’in firarına adeta göz yumulduğunu ifade ediyor.
İşte, yetkilinin bana anlattıkları:
Rapor alıp geziyorlar: Altı ayrı ihale gerekçe olan postaneye, dişçiye ve hastaneye gitme gibi mazeretler kabul edilmişse de makul sürede gidip geldiğine ilişkin değerlendirme yapılıp yapılmadığı bilinmiyor. Konutu terk eden yükümlü dışarıda vakit geçirip dönerken özel hastaneden muayene ücreti ödeyip bir günlük iş göremezlik raporu alabiliyor. Sadece rapora bakarak, ihlal işlemi yapılmaması; gerekli özenin yerine getirilmediğini gösteriyor. Ayrıca Sertçelik, acil durumda araması gereken numaraları aramadan, canı istediği zaman konutu terk etmiş, komisyon görmezden gelmiştir.
Sağlık raporu istenmedi: 9 Kasım tarihli ihlal ile ilgili sağlık kuruluşuyla yazışma yapıp yapmadıkları belli değildir. Bu haliyle dosya kapana kadar karar yerine getirilmemiştir.
155 aranmalıydı: 21 Kasım’daki ihlalle ilgili 155 üzerinden polis aranıp haberdar edilmeliydi. Mahalle karakolu arandığında görevli memurlar adrese saatler sonra gitmekte veya gitmemektedir. Hiçbir işlem yapılmamıştır. Yükümlü iki gün serbest zaman geçirmiştir. Halbuki firar edip üniteyi alındığına göre ihlal işlemi yapılmalıydı.
Kaçması engellenebilirdi: 27 Kasım’daki firarda Esentepe Polis Merkez Amirliğine bilgi verildiği belirtilmiştir. Konutta yükümlü bulunamadığında karakol yerine 155’e bilgi verilse belki yükümlü MOBESE ve çevirme gibi polis uygulamasına takılacak ve gözaltına alınacak, kaçması engellenecekti.